Danıştay Kararı 2. Daire 2016/359 E. 2016/2723 K. 31.05.2016 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/359 E.  ,  2016/2723 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/359
Karar No : 2016/2723

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …………………………. / ANKARA
Vekili : Av. …………………….. – Aynı yerde
Karşı Taraf (Davacı) : ……………
Vekili : …………………………. / ANKARA

İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Temyizi istenen kararın yöntem ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Mahkeme kararının kaldırılarak, uyuşmazlığın esası hakkında davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, 02/03/2016 tarihli ara kararı cevabının geldiği anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanuna 6552 sayılı Kanun ile eklenmiş olan 20/B maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü:
Dava; … ili, ………. ilçesi, ……………………. Okulunda öğretmen olarak görev yapan davacının, 13/02/2014 tarihinde yapılan Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin …15 günlü, …sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda, bu işlemin hukuka uygunluk denetiminin Anayasanın 125. maddesinde ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde belirlenen hukuki sınırlar içinde yapılabilmesi için davalı idarece, soruların yanıtlarına komisyon üyelerince takdir edilen ve yönetmelikte belirlenen başarı düzeyinin altında olan puanların gerekçelerinin ortaya konulmadığı, davacının alan bilgisi ve genel kültür bilgisini ölçmek amacıyla, kura usulü ile belirlenen iki soruya belirtilen şekilde yanıt vermesi nedeniyle, başkaca herhangi bir sebep ve gerekçe gösterilmeksizin değerlendirme formunda yer alan tüm hanelerin değerlendirilerek 51,20 puanla başarısız sayıldığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, idare mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu öne sürerek bozulmasını istemektedir.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar dikkate alındığında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/B. maddesi hükmü gereğince … İdare Mahkemesi’nce verilen …15 günlü, …sayılı karar kaldırılarak, uyuşmazlığın esası yeniden incelendi;
T.C. Anayasasının 2. maddesinde belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel niteliklerinden olan “hukuk devleti” ilkesi, vatandaşlarına hukuk güvenliğini sağlayan, idarenin hukuka bağlılığını amaç edinen, buna karşılık kamu gücünün sınırsız, ölçüsüz ve keyfi kullanılmasını önleyen en önemli unsurlardan biridir. Nitekim hukuk devleti ilkesinin yaşama geçirilmesini sağlayacak araçlar arasında, Anayasanın 8. maddesinde, yürütme yetkisi ve görevinin, Anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılacağı ve yerine getirileceği; Anayasanın 125. maddesinde de, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu kuralına yer verilmiştir.
Bahsi geçen hukuk devleti ilkesi karşısında idarenin, yargısal denetim yapılmasını ortadan kaldıracak ya da bu denetimin yapılmasını imkansız kılacak işlem ve eylemlerde bulunması mümkün değildir.
657 sayılı Yasanın 3. maddesinde, “sınıflandırma”, “kariyer” ve “liyakat” ilkeleri bu Kanunun temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; liyakat ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini yeterlilik sistemine dayandırmak ve sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır.
Görüldüğü üzere Yasa, devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul etmekte ve bunlara sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme istemlerinin liyakat sistemine dayandırılmasını öngörmektedir.
Bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevesinde işin ehline verilmesi ve hak etme kavramı yatmakta olup, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin tek güvencesinin de, hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesinden geçeceği de tabiidir.
Kamu hizmetlerinin ehil ve yetişmiş kamu görevlileri eliyle yürütülmesi için yapılan sözlü sınavların, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun, objektif ve aynı zamanda yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden yargısal denetime imkan tanıyacak şekilde yapılması esas olmalıdır. İdari işlemin yetki ve şekil gibi salt usule ilişkin unsurları ile sınırlı olmak üzere yapılan bir yargısal denetimin, hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi temin etmeyeceği açıktır. Nitekim, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin (1/a) bendi gereğince iptal davalarında, idari işlemlerin yetki ve şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden yargısal denetime tabi tutulması zorunlu bulunmaktadır. Dolayısıyla sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin yargısal denetimini sağlayacak alt yapının tüm unsurlarıyla oluşturulmasını sağlamak hukuka bağlı idarenin görevidir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan ve 12/10/2013 gün ve 28793 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkındaki Yönetmeliğin “Sözlü Sınav” başlıklı 16. maddesinde ” Şube müdürlüğü, tesis müdürlüğü ve basımevi müdürlüğü için yapılan yazılı sınavda başarılı olanlardan duyuruda ilan edilen kadro sayısının üç katına kadar aday, puan üstünlüğüne göre sözlü sınava alınır. Son adayla aynı puana sahip olan adaylar da sözlü sınava alınır.
(2) Sözlü sınava alınan personel, sınav kurulunun her bir üyesi tarafından;
a) Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi,
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, tutum ve davranışlarının göreve uygunluğu,
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
d) Genel kültürü ve genel yeteneği,
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
sınav duyurusunda belirtilecek ağırlıklarda esas alınarak, Ek −1 Görevde Yükselme Sözlü Sınavı Değerlendirme Formuna göre 100 tam puan üzerinden değerlendirilir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak personelin sözlü sınav puanı tespit edilir. Sözlü sınavda 100 üzerinden 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılır. ” hükmüne yer verilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatı il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde boşalan 1709 şube müdürlüğü kadrosu için görevde yükselme yazılı sınavından 70 ve üzerinde puan almak suretiyle başarılı olan adaylara, 10/02/2014 – 28/02/2014 tarihleri arasında yapılan sözlü sınav öncesinde, Sözlü Sınav ve Değerlendirme Kurullarınca 3133 adet “Alan Bilgisi”, 2740 adet “Genel Kültür” soru ve cevaplarının hazırlandığı, soruların 1 Alan Bilgisi ve 1 Genel Kültür sorusu şeklinde zarflara yerleştirildiği ve bu zarfların 10 ayrı kurula verilmek üzere 10 ayrı sandığa konulduğu, mülakata giren adayın zarftan çektiği sorulara verdiği yanıtların kurulun her üyesi tarafından değerlendirildiği ve yönetmeliğin ekinde yer alan Görevde Yükselme Sözlü Sınavı Değerlendirme Formuna göre verilen puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü puanlarının belirlendiği görülmüştür.
Yukarıda yer alan mevzuat hükmünün incelenmesinden, değerlendirme kriterlerinden bir kısmının somut bilgi ve belgeye dayandırılması zorunluluğu bulunmakta iken, bir kısmının gözlem ve kanaate dayalı olduğu açıktır. Ancak, sözlü sınava ilişkin Görevde Yükselme Sözlü Sınavı Değerlendirme Formunda yer alan kriterlerden bir kısmı gözlem ve kanaate dayalı olmakla birlikte, söz konusu kriterler çerçevesinde bir bütün olarak yapılan değerlendirme sonucunda adayın başarılı ya da başarısız olduğunun belirlendiği dikkate alındığında; gözlem ve kanaate dayalı kriterler yönünden ilgilinin başarısız olarak değerlendirilmesine etki eden hususların ortaya konulması, somut bilgi ve belgeye dayandırılması mümkün olan haneler bakımından ise başarısız olarak değerlendirilmesine etki eden hususların somut bilgi ve belge ile kanıtlanması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıya sözlü sınav esnasında sorulan alan bilgisi sorusunun (4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’na göre, kurulun görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller neye göre belirlenir?) cevap kısmında “Devlet Memurları Kanununa göre belirlenir. Yabancılarla ilgili konular karşılıklılık esasına göre belirlenir. Ayrıca insan hakları, demokrasi ve eşitlik ilkeleri de gözönüne alınır.” ifadesinin yer aldığı, genel kültür sorusunun (Uluslararası örgütler, amaçlarına göre sosyal, ekonomik, askeri ve siyasi olmak üzere dört kategoriye ayrılabilir. OECD, yukarıda verilen kategorilerden hangi gruba girer?) cevap kısmında ise “OECD kuruluşu ekonomik grubuna girer.” ifadesinin yer aldığı, sözlü sınava katılan kurul başkanı ve dört komisyon üyesi tarafından yönetmelikte yer alan “Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi” (puan değeri %40) kısmına cevap anahtarına göre yanlış olan cevap için 0-0-0-0-0 puanların verildiği, “Genel kültürü ve genel yeteneği” (puan değeri %20) kısmına ise cevap anahtarına göre doğru olan cevap için 100-100-100-100-100 puanların verildiği, “Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü” (puan değeri %10), “Liyakati, temsil kabiliyeti, tutum ve davranışlarının göreve uygunluğu” (puan değeri %10), “Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı” (puan değeri %10) ve “Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı” (puan değeri %10) kriterlerinin ise 60-90 puan aralığında değerlendirilmesi üzerine verilen puanların aritmetik ortalaması olan 51,20 puanın iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan maddi ve hukuki verilerin birlikte değerlendirilmesinden; davacının alan bilgisi ve genel kültür bilgisini ölçmek amacıyla, kura usulü ile belirlenen iki soruya yukarıda belirtilen şekilde yanıt vermesi nedeniyle “Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi” ve “Genel kültürü ve genel yeteneği” haneleri yönünden verilen puanların ölçme ve değerlendirme kriterlerine aykırı olmadığı, gözlem ve kanaate dayalı diğer haneler yönünden ise, yönetmelikte belirlenen başarı düzeyinin altında takdir edilen puanların gerekçeleri ortaya konulmamış olmakla birlikte, davacıya diğer haneler yönünden tam puan verilmiş olması halinde dahi ortalama 70 başarı puanının altında kalacağından ve neticeten sözlü sınavda başarısız olacağından, davacının girmiş olduğu görevde yükselme sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına, davalı idarece temyiz aşamasında yapılan … TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, posta ücretlerinden artan kısımların taraflara iadesine, 31/05/2016 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.