Danıştay Kararı 2. Daire 2016/15963 E. 2020/1136 K. 26.02.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/15963 E.  ,  2020/1136 K.Atama – Takdir Yetkisi
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/15963
Karar No : 2020/1136

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …
2- …
DAVALI İDARELER VEKİLLERİ : …
TEMYİZ EDEN (DAVALI İDARELER YANINDA MÜDAHİL) : …
VEKİLLERİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) :

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemlerinden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Kültür ve Turizm Bakanlığı … Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, bu görevden alınmasına ilişkin 18/03/2015 günlü, 29299 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … sayılı müşterek kararname ile yerine atama yapılmasına ilişkin 2015/123 sayılı müşterek kararnamenin ve … Başkanlığı emrine Uzman olarak atanmasına ilişkin 01/04/2015 günlü, … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararıyla; konuya ilişkin mevzuat hükümleri ile somut olayın birlikte irdelenmesinden, memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığının açık olduğu, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözönüne alınarak kullanılmasının gerektiği, davacının bir çok görevlerde bulunduktan sonra atandığı Kültür ve Turizm Bakanlığı … Genel Müdür Yardımcılığı görevinde yetersizliği, başarısızlığı veya olumsuzluğu yönünde hukuken geçerli olabilecek somut tespitlerin davalı idarece ortaya konulmadığı, hakkında yürütülmekte olan bir soruşturma veya verilmiş bir ceza bulunmadığı anlaşılmakla, takdir yetkisinin kullanıldığından bahisle, kamu yararı amacı ve hizmet gereklerine aykırı bir şekilde tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline, bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların davanın açıldığı 27/04/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDEN İDARELERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından; dava konusu işlemlerin 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi uyarınca takdir yetkisi kapsamında tesis edildiği, kamu yöneticilerinin atanmasında kullanılan takdir yetkisinin bunların görevden alınmasında da kullanıldığı, Anayasa’nın 125. maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca, idari yargı yetkisinin işlemlerin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olduğu, idarenin takdir yetkisini kaldıracak nitelikte yargı kararı verilemeyeceği ve yerindelik denetimi yapılamacağının açık olduğu ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN MÜDAHİLİN İDDİALARI : Müdahil tarafından; görevin başarılı olduğu, muhtelif seminer ve konferanslara katıldığı ve başarılarından dolayı bir çok defa teşekkürle ödüllendirildiği, dava konusu işlemlerden önce davacının geçici olarak Bakanlık Müşavirliğinde görevlendirildiği ve bu işleme karşıda dava açılmadığı, bu dönemde kendisin de vekaleten Genel Müdür Yardımcısı olarak görevlendirildiği, naklen atama konusunda 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi uyarınca idarenin takdir yetkisinin bulunduğu, temyize konu iptal kararında kendisinin Genel Müdür Yradımcılığı görevine atanmasına ilişkin işleme yönelik bir gerekçeyede yer verilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, 09/07/2018 günlü, 30743 sayılı (3. Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 218 ve 219. maddeleri uyarınca, kapatılan Başbakanlığın iş ve işlemleriyle ilgili olarak açılmış olan davalarda Cumhurbaşkanlığının taraf sıfatını kazanacağı kurala bağlandığından, mülga Başbakanlık yerine Cumhurbaşkanlığı’nın hasım mevkiine alınarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARELERİN VE MÜDAHİLİN TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idareler ve müdahil üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.