Danıştay Kararı 2. Daire 2016/15696 E. 2020/1705 K. 10.06.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/15696 E.  ,  2020/1705 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/15696
Karar No : 2020/1705

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLLERİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … ili, … ilçe Devlet Hastanesinde kadrolu pratisyen hekim olarak görev yapan davacı tarafından; 4924 sayılı Kanun kapsamında sözleşmeli statüye geçirilmesi talebiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 3359 sayılı Kanun’da ilgililere devlet hizmeti yükümlülüğünü devlet memuru veya 10/07/2013 günlü, 4924 sayılı Kanun’a tabi sözleşmeli sağlık personeli olarak yapmak konusunda seçme hakkı tanındığı, bu tercihlerini kullanmaları için herhangi bir süre öngörülmediği, iradesini sözleşmeli olarak çalışma yönünde ortaya koyan davacının bu talebinin karşılanmamasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, tazmin isteminin kabulü ile davacının yoksun kaldığı parasal haklarının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının görev yaptığı … İlçe Devlet Hastanesinde 4924 sayılı Kanun’a tabi münhal sözleşmeli tabip kadrosu bulunmadığından talebinin reddedildiği; talebin karşılanabilmesi için ilgilinin görev yaptığı yerde 4924 sayılı Kanun’a tabi sözleşmeli tabib kadrosu bulunması ve bu kadronun münhal olması gerektiği; bu hususta idarenin bağlı yetki içerisinde olduğu ve yürürlükte bulunan mevzuata aykırı işlem tesis edemeyeceği; usule ve hukuka uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; 25/08/2017 günlü, 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Geçici 15. madde uyarınca, Başkanlığının dava ve icra takip işlerinin na devredildiği görülmüş olup, davanın husumetiyle görülmesine karar verilip, Dairemizin 04/03/2020 günlü ara kararına idarece verilen cevabın geldiği görülerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
… ili, … ilçe Devlet Hastanesinde Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında kadrolu pratisyen hekim olarak görev yapan davacının, 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca sözleşmeli pozisyona geçme talebinin, sözleşmeli personel kadrosunun dolu olduğu gerekçe gösterilerek 20/01/2016 günlü, … sayılı işlemle reddedilmesi üzerine, temyizen incelenmekte olan iş bu dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 3. maddesinin dava konusu işlem tarihindeki şeklinde; “İlgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananlar, her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanan İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında yer alan ….. Gün, veya nca uygun görülen diğer kuruluşlarda Devlet memuru veya ilgililerin talebi halinde 10/07/2003 tarihli ve 4924 sayılı Kanuna tâbi sözleşmeli sağlık personeli olarak Devlet hizmeti yapmakla yükümlüdürler…” hükmü yer almaktadır.
4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesinin dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte olan 2. fıkrasında, “Sözleşmeli personel istihdam edilecek hizmet birimleri; Başbakanlık Doğu ve Güneydoğu Eylem Planı, Devlet Planlama Teşkilâtı tarafından yayınlanmış en son ilçe bazındaki sosyo ekonomik gelişmişlik kriterleri, ilçelerin sağlık göstergeleri ile coğrafi konumları dikkate alınarak, nın teklifi üzerine yılda bir kez Bakanlar Kurulu kararı ile tespit edilir. Dağıtımı yapılacak pozisyon sayısı 22000’i geçemez…”; “Sözleşmeli personelin sayısı ve çalıştırılacakları yerler” başlıklı 3. maddesinin dava konusu işlem tarihindeki şeklinde, “Bakanlık, bu Kanunun 1 inci maddesi gereğince hazırlanan Bakanlar Kurulu kararında belirtilen hizmet birimlerinde ve ekli (1) sayılı cetvelde gösterilen pozisyon unvanlarıyla sınırlı olmak kaydıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, Maliye Bakanlığı tarafından vize edilmiş pozisyonlarda Bakan onayı ile sözleşmeli personel istihdam edebilir.
Sözleşmeli personelin pozisyon unvanlarını ve niteliklerini gösteren ekli (1) sayılı cetvel ile bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen sözleşmeli personel sayısı hizmete duyulan ihtiyaçtaki değişmeler dikkate alınarak yılda bir kez olmak kaydıyla, Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığının görüşü ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca yeniden belirlenebilir.
Bu Kanuna göre istihdam edilecek sözleşmeli personel pozisyonlarının, bu Kanunun 1 ve 3 üncü maddeleri gereğince Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen hizmet birimlerinde ve bu kararlarda belirtilen azami pozisyon sayısını geçmemek üzere, sağlık kurum ve kuruluşları ile gezici sağlık ve 112 acil servis gibi hizmet bazında birimler ve pozisyon unvanları itibarıyla dağılımına ilişkin vize işlemi, Bakanlığın teklifi üzerine yılda bir kez olmak üzere Maliye Bakanlığınca yapılır. (Ek cümle: 28/3/2007-5614/7 md.) Ancak, sözleşmeli personel pozisyonlarının bulunduğu hizmet birimlerinin, birleşme, nitelik değiştirme veya isim değiştirme gibi nedenlerle değişikliğe uğraması halinde bu değişiklikler, il içinde olması kaydıyla, yılda en fazla iki kez Bakanlar Kurulu Kararı aranmaksızın Maliye Bakanlığı vizesiyle yapılabilir. Vize işlemine aykırı pozisyon unvanlarında ve sağlık birimlerinde sözleşmeli personel istihdam edilemez. Bakanlık, sözleşmeli personel pozisyonlarının hizmet ihtiyaçlarına en uygun şekilde dağılımının sağlanması için gerekli tedbirleri alır ve bu amaçla norm pozisyon sayılarını tespit eder. Norm pozisyon sayısının değişmesi dışında, pozisyonların birimler itibarıyla dağılımı değiştirilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
02/09/2003 günlü, 25217 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Sözleşmeli Sağlık Personeli Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin 13/04/2007 günlü, 26492 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 4. maddesi ile değişik 8/j maddesinde ise; “5371 sayılı Kanuna göre Devlet hizmeti yükümlüsü olarak çalışmakta olanlardan sözleşmeli pozisyona geçmek isteyenlerin, müracaatları halinde istihdam edildikleri birimlerdeki durumlarına uygun boş sözleşmeli personel pozisyonlarına atanabilecekleri, boş sözleşmeli personel pozisyonundan fazla müracaatın olması halinde ise, daha önce müracaat etmiş olanın müracaatının öncelikle değerlendirileceği” kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde; 3359 sayılı Kanun’un Ek 3. maddesi uyarınca, uzman tabip ve tabiplerin Devlet hizmeti yükümlülüğünü ifa ederken, Devlet memuru veya 4924 sayılı Kanun’a tabi sözleşmeli statüde görev yapma hususunda tercih haklarının bulunduğu açık olmakla birlikte; 4924 sayılı Kanun’un dava konusu işlem tarihindeki halinde; sözleşmeli sağlık personeli pozisyon sayısının azami 22.000 olacağı, sözleşmeli personelin istihdam edilecek hizmet birimlerinin Bakanlar Kurulu kararı ile tespit edileceği ve pozisyonların Maliye Bakanlığı tarafından vize edileceği; davalı idarenin, sözleşmeli personel pozisyonlarının hizmet ihtiyaçlarına en uygun şekilde dağılımının sağlanması için gerekli tedbirleri almak ve bu amaçla norm pozisyon sayılarını tespit etmekle görevlendirildiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda, 31/12/2014 günlü, 29222 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında sağlık hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla, sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilecek hizmet birimlerinin” tespitine ilişkin 2014/7067 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ekindeki tabloda; 2015 yılını kapsayan sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilecek hizmet birimlerinin sayılarının tespit edildiği, idareler bazında personel dağılımlarına yer verildiği, … ili, … ilçe Devlet Hastanesinde (2) adet sözleşmeli tabip istihdam edilmesine cevaz verildiği görülmekte olup; Dairemizin 04/03/2020 günlü ara kararına idarece verilen cevaptan, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ve Maliye Bakanlığınca vize edilen sözleşmeli personel pozisyonu içerisinde davacının görev yaptığı hastanede pratisyen hekim unvanında vizeli (2) adet pozisyonun dolu olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre, 2015 yılı vize cetvelinde … ili, … ilçe Devlet Hastanesinde, pratisyen hekim unvanı için ihdas edilmiş vizeli boş pozisyon bulunmadığı sabit olup; Devlet hizmeti yükümlüsü olarak çalışmakta olanlardan sözleşmeli pozisyona geçmek isteyenlerin taleplerinin boş sözleşmeli personel pozisyonu bulunmadan kabul edilme imkanı olmadığından, davacının sözleşmeli statüye atanma talebinin reddedilmesi yolundaki dava konusu işlemde hukuka aykırılık, anılan işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Nitekim, İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/03/2018 günlü, YD İtiraz No:2018/55 sayılı kararı da bu yöndedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.