Danıştay Kararı 2. Daire 2016/14728 E. 2020/913 K. 18.02.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/14728 E.  ,  2020/913 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/14728
Karar No : 2020/913

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLLERİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem: Dava; … Sağlık Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, eş durumu nedeniyle … iline naklen atanma talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 29/01/2016 günlü, 1298 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacının eşinin, … ilinde faaliyet gösteren bir firmada sigortalı olarak çalıştığı ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelik uyarınca, “son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olmak” şartını taşıdığı, bu durumda; davacının, eş durumu mazereti nedeniyle zorunlu çalışma süresini tamamlamadan, başka bir ile atanabilmesinin olanaklı olduğu, aile birliğinin ve bütünlüğünün temini amacıyla, davacının atanma talebinin kabul edilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının, 28/06/2015 tarihli görevde yükselme sınavı sonucunda Bursa iline şube müdürü olarak atandığı, sınav sonucunda 450 kişinin atamasının yapıldığı, sınav ilanında; mazereti bulunanlar haricindeki personelin, atanılan yerde en az iki yıl görev yapmadıkça, başka bir ile atamayacağı hususunun düzenlendiği, 31/12/2015 günlü, “Şube Müdürlerinin Mazeret Atamaları” konulu Genelgesi’nin 3. maddesinde, aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği hallerinin düzenlendiği ve anılan düzenlemede, eşi özel sektörde çalışanların yer almadığı, bu sebeple, davacının atanma tarihinden itibaren iki yıl içinde tayin talebinde bulunamayacağı, hukuka aykırılık taşımayan dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.