Danıştay Kararı 2. Daire 2016/13407 E. 2020/725 K. 11.02.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/13407 E.  ,  2020/725 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/13407
Karar No : 2020/725

TEMYİZ EDEN (DAVALI): ..
VEKİLİ: …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Orman Bölge Müdürlüğü, … Orman İşletme Müdürlüğünde işletme müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının, aynı görevle … Orman Bölge Müdürlüğü, … Orman İşletme Müdürlüğüne atanmasına ilişkin 17/02/2016 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti :… İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararıyla; Anayasa’nın 41. maddesiyle ailenin korunmasına yönelik Devletçe alınacak tedbirlerin amacının, aileyi parçalanmaktan kurtarmak, bireylerin bir arada tutulması suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunu devam ettirmek, bu yolla kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütmeleri için gerekli ortamı sağlamak olduğu, temel hak ve özgürlükler kapsamında da, “İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme” ile de aile hayatının korunmasına ilişkin paralel bir düzenleme getirildiği, anılan sözleşmenin ise, Türkiye tarafından 10/03/1954 günlü, 6366 sayılı Yasayla onaylanarak iç hukuk yönünde de bağlayıcı hale geldiği, Anayasa’nın 90. maddesi, son fıkrasında da; usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmaların, iç hukuktaki kanunlarla aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınacağı kuralının yer verildiği, kişilerin aile bütünlüğüne ve ailenin korunmasına yönelik ortaya çıkacak olumsuzluklarının giderilmesinde Devletçe gerekli tedbirlerin alınması ve bu doğrultuda işlemlerin tesis edilmesi gerektiği, 13/10/2013 tarihli Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 13/1-a maddesinde yer alan “…zorunlu çalışma süresini doldurmuş personelin özürlerine cevap verebilecek farklı hizmet bölgelerine atanabileceği…” ne dair hükmün, 25/6/1983 günlü, 18088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’in değişik 14. maddesinde bulunmadığı ve aynı Yönetmeliğin Geçici 5. maddesinde de, kamu kurum ve kuruluşlarının, yönetmeliklerini bu Yönetmeliğe uygun hale getirecekleri süre içerisinde, bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinin hükme bağlandığı dikkate alındığında, eş mazereti dikkate alınmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının 2005-2014 yılları arasında şef ve işletme müdür yardımcısı olarak değişik birimlerde görev yapmak suretiyle idarecilik kabiliyetini geliştirdiği ve tecrübe kazandığı bu tecrübeden yararlanılmak için kurumun temel prensiplerine ve sürdürülebilir ormancılık politikasına uygun olarak kamu yararı çerçevesinde 657 sayılı Kanun’un 76. maddesine istinaden dava konusu işlemin tesis edildiği ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Dava konusu işlemin hiç bir sebep yok iken tesis edildiği, İdareye tanınan takdir yetkisinin hukuka aykırı olarak kullanıldığı, dava konusu işlemin uygulanması halinde kendisi ve ailesi için telafisi güç zararlara neden olacağı ileri sürülerek, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davalı idarenin dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Dava dosyasının incelemesinden; dava dilekçesinde, davacının, eş durumu mazereti nedeniyle 05/08/2014 tarihinde … Orman İşletme Müdür Yardımcılığı görevine atandığı, hiç bir sebep belirtilmeden ve eş durumu gözetilmeksizin dava konusu işlemin tesis edildiğinin iddia edildiği, davalı idarenin savunmasında ise; dava konusu işlemin 657 sayılı Kanun’un 76. maddesine istinaden tesis edildiğinin savunulduğu görülmektedir.
Bu durumda; her ne kadar, temyize konu karar gerekçesinde, (rotasyonla ilgili düzenlemenin yer aldığı) 13/10/2013 tarihli Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 13/1-a maddesinde yer alan “…zorunlu çalışma süresini doldurmuş personelin özürlerine cevap verebilecek farklı hizmet bölgelerine atanabileceği…” hükmüne de yer verilmişse de; davacının, rotasyona tabi olmadan, 657 sayılı Kanun’un 76. maddesine istinaden dava konusu işlem ile atandığı ve ilgili mevzuatta öngörülen eş durumu mazereti şartlarını taşıdığı anlaşılmakta olup; bu husus, anılan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın; gerekçesi düzeltilmek suretiyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.