Danıştay Kararı 2. Daire 2016/10725 E. 2020/541 K. 04.02.2020 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2016/10725 E.  ,  2020/541 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10725
Karar No : 2020/541

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :
VEKİLLERİ :
KARŞI TARAF (DAVACI) :
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … ili, … ilçesi Mal Müdürlüğünde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, eş durumu mazeretiyle … Defterdarlığına naklen atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Anayasa, Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleriyle teminat altına alınmış olan aile bütünlüğü ilkesine aykırı olarak personel yetersizliği ve davacı eşinin sözleşmeli statüde olması nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının isteminin Maliye Bakanlığı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, tayin istemlerinin belli şekil ve şartlara bağlanmasının doğal olduğu, bunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı bir yönünün bulunmadığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY : Davacının … ili, … ilçesi Mal Müdürlüğünde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yaptığı, eşinin ise aynı yerde bulunan … PTT Müdürlüğünde sözleşmeli olarak görev yapmakta iken, kendi isteği üzerine 30/10/2014 tarihinde … PTT Başmüdürlüğü emrine atandığı, bunun üzerine, davacı tarafından eş durumu mazereti kapsamında … Defterdarlığına atanma istemiyle 04/11/2014 tarihinde idari başvuru yapıldığı, anılan başvurunun personel yetersizliği nedeniyle reddine dair 20/11/2014 günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT : 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yer değiştirme suretiyle atanma” başlıklı 72. maddesinde, kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmaların, hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiyenin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılacağı; aynı maddenin son fıkrasında da, yer değiştirme ile ilgili atama esaslarının Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
25/06/1983 günlü, 18088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelik’in dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle, “Temel ilkeler” başlıklı 4. maddesinde; “Temel ilkeler şunlardır: a) Yer değiştirme suretiyle atamalarda kadro imkanları gözönünde bulundurulur. b) Yer değiştirme suretiyle atamalar, ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılmak suretiyle oluşturulan bölgeler arasında yapılır. c) Bu atamalarda, memurların bölgeler arasında adil ve dengeli dağılmasını sağlamak esastır.” hükmüne, “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 14. maddesinde “Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;
a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,
b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere,
c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere,
(d) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşinin bulunduğu yere,
e) Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere, atanması suretiyle yapılabilir.
Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin başvuru tarihi itibarıyla son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına ya da 1. fıkranın (e) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca yer değiştirme başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’in 14. maddesinde, aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun; eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere atanması suretiyle yapılabileceği belirtilmiştir.
Öte yandan, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre, davacının, eşinin 399 sayılı KHK kapsamında sözleşmeli memur statüsünde, aynı yerde bulunan … ilçesinde görev yaptığı, anılan yerde görev yapmakta iken, kendi isteği doğrultusunda atamasının … PTT Başmüdürlüğüne yapıldığı; bu haliyle davacının eşi tarafından aile birliğinin bozulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının eşinin kendi tercihi ve iradesiyle eş durumunu dikkate almaksızın mevcut görevine atanmış olması, mevcut görev yerinde hizmetine ihtiyaç duyulması hususları birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda mevzuata uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, anılan işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.