Danıştay Kararı 2. Daire 2015/5675 E. 2015/7564 K. 30.09.2015 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2015/5675 E.  ,  2015/7564 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5675
Karar No : 2015/7564

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):
Karşı Taraf (Davalı) : Milli Eğitim Bakanlığı / ANKARA
Vekili :
İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, 2577 sayılı Kanun’a 6552 sayılı Kanun ile eklenmiş olan 20/B maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü:
Dava; … İli, … İlçesi,…İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olarak görev yapan ve 21/02/2014 tarihinde yapılan Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavı’na katılan davacı tarafından, anılan sınav neticesinde 44 puan alarak başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile bu işleme karşı yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; sınav sonuçlarına karşı itirazın tabi olacağı süre yönünden “özel” bir düzenleme getirildiğinden, dava açma sürecinin, sınav sonuçlarının açıklandığı tarihten (07/03/2014) itibaren itiraz için öngörülen (5 günlük) sürenin sona ermesiyle başlayacağının kabulü halinde dahi, bu tarihi izleyen altmış gün içinde davacının başvurusuna cevap verilmediği için 13/05/2014 tarihi itibariyle zımni ret işlemi oluştuğundan, bu tarihten itibaren yasal altmış günlük dava açma süresi içinde ve sürenin son gününün hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle en son 14/07/2014 pazartesi günü mesai bitimine kadar dava açılması gerektiğinden, bu süre geçtikten sonra 16/07/2014 tarihinde açılmış olan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle reddine hükmedilmiştir.
Davacı, davanın süresinde açıldığını ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu ve bu sürenin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükme bağlanmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 18. maddesinde; sınav sonuçlarına, sınav sonuçlarının açıklandığı tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde itiraz edilebileceği, bu itirazların en geç on iş günü içinde incelenerek karara bağlanacağı, itiraz sonuçlarının, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü tarafından itiraz sahiplerine tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
AİHM; süre koşulu gibi dava açmaya ilişkin usul koşulları birden fazla yoruma neden olabilecek nitelikte ise, mahkemeye erişim hakkı kapsamında bireylerin dava açma haklarını engelleyecek şekilde katı bir yoruma tabi tutulmaması veya söz konusu koşulların katı bir biçimde uygulanmaması gerektiğini ifade etmiştir. (Bkz. Beles/Çek Cumhuriyeti, B. No: 47273/99, 12/11/2002, § 51; Tricard/Fransa, B. No: 40472/98,10/7/2001, § 33)
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, ..İli,… İlçesi, …İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta iken 21/02/2014 tarihinde yapılan Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavı’na katıldığı ve anılan sınav neticesinde 44 puan alarak başarısız sayıldığı, bu hususun 07/03/2014 tarihinde elektronik ortamda açıklanması üzerine Yönetmelikte öngörülen beş günlük süre içinde 10/03/2014 günlü dilekçeyle sınav sonucuna itiraz ettiği, itirazların sözlü sınav ve değerlendirme kurullarınca 25-26 Mart 2014 tarihlerinde incelenerek reddedildiğine ilişkin İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nün 27/03/2014 günlü, 1290482 sayılı işleminin ise 22/05/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, söz konusu işlemlerin iptali istemiyle 16/07/2014 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçeyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılan sözlü sınavda, sınav sonucuna ilişkin olarak tesis edilen işleme karşı aynı Yönetmeliğin 18. maddesinde öngörülen özel itiraz usulü uyarınca itiraz edilmesi durumunda anılan işlemin, davalı idarece itiraz başvurusunun sonuçlandırılmasıyla kesinleşeceğinin kabulü gerekmektedir.
Bu durumda; uyuşmazlıkta, davalı idarece itirazın sonuçlandırılması ile sözlü sınav sonucuna ilişkin idari işlem kesinleşmiş olup, dava açma süresi, kesin işlemin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlatılacağından, bu tarihten itibaren altmış gün içinde açılan davada süre aşımı, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 6552 sayılı Kanun ile eklenmiş olan 20/B maddesinde, merkezi ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulünde dava açma süresinin on gün olduğu hükme bağlanmış ise de, uyuşmazlığın anılan madde kapsamında olduğu hususunun yoruma muhtaç olması ve bu yorumun davacı tarafından yapılmasının beklenemeyeceği gerçeği karşısında, olayda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde idari yargıda dava açmak için öngörülen genel süre koşulunun uygulanması bir zorunluluk arz etmektedir.
Kaldı ki; 2577 sayılı Kanun’un 20/B maddesinde öngörülen on günlük dava açma süresine ilişkin düzenlemenin, davanın açıldığı 16/07/2014 tarihinden sonraki bir tarihte (11/09/2014) yürürlüğe girdiği ve uyuşmazlığın da ancak 11/09/2014 tarihinden itibaren 20/B maddesi kapsamında öngörülen yargılama usulüne tabi olacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:…sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı Kanun’a 6552 sayılı Kanun ile eklenmiş olan 20/B maddesinin 1. fıkrasının h bendi gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.