Danıştay Kararı 2. Daire 2015/2662 E. – K. 21.05.2015 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2015/2662 E.  ,  / K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/2662
Karar No : 2015/7471

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf :
Vekili : Hukuk Müşaviri

İsteğin Özeti : … 15. İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, … sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, dosyanın tekemmül ettiği ve 21/05/2015 günlü ara kararı cevabının geldiği görülerek yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava, ……..Genel Müdürlüğü emrinde Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, … 9. Bölge Müdürlüğü emrine mühendis olarak atanmasına ilişkin 15/05/2014 gün ve 761 sayılı işlemin iptali, yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren hesaplanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… 15. İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı kararıyla; davacının önceki görevleri (mühendis) ve hizmet cetveli dikkate alınarak kadro derecesi ve ek göstergesi korunmak suretiyle idarenin takdir yetkisi sınırları içerisinde kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek davacının durumuna uygun bir kadroya atandığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, somut bir neden ortaya konulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığını öne sürerek idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76. maddesinin 1. fıkrasında “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
Dava dosyasının incelenmesinden, 27/12/1996 tarihinde ……..emrinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli mühendis olarak göreve başlayan davacının, 1996-2004 yılları arasında …… Şube Müdürlüğünde, 2004-2011 yılları arasında ……….Bakanlığı ……… Daire Başkanlığı emrinde Şube Müdür Vekili olarak görev yaptığı, 08/07/2011 tarihinde memur kadrosuna atandığı, 12/08/2011 günlü, 45 sayılı Bakanlık Oluruyla Daire Başkanlığına vekaleten atandığı, 26/03/2012 tarihli Bakanlık Oluruyla aynı göreve asaleten atandığı, dava konusu edilen 15/05/2014 gün ve 761 sayılı işlemle 657 sayılı Kanun’un 76.maddesi dayanak alınarak … 9. Bölge Müdürlüğü emrine mühendis olarak atandığı, davacı hakkında herhangi bir soruşturmanın ve disiplin cezasının bulunmadığı, 2009 ve 2010 yıllarına ait sicillerinin çok iyi düzeyde (99 puan) belirlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı idare emrinde Daire Başkanı olarak görev yapan davacının bu görevinden alınarak mühendis olarak atanmasında davalı idarece herhangi bir gerekçe ileri sürülmediği gibi davacının görevinde başarısızlığı yada yetersizliği hususunda da somut bir neden ortaya konulmamıştır.
Bu durumda, Daire Başkanı olarak görev yapan davacı hakkında yapılmış herhangi bir soruşturma veya verilmiş bir disiplin cezasının olmadığı görüldüğünden, somut bir neden ortaya konulmaksızın salt takdir yetkisi kullanılarak tesis edilen dava konusu idari işlemde ve davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … 15. İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, … sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay’a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.