Danıştay Kararı 2. Daire 2011/6082 E. 2013/2618 K. 29.04.2013 T.

2. Daire         2011/6082 E.  ,  2013/2618 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No:2011/6082
Karar No:2013/2618

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf : … Kurumu Genel Müdürlüğü – …
Vekili: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti:Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi:İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi:İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava; …Kurumu Genel Müdürlüğü … Müdürlüğü’nde sözleşmeli statüde şef olarak görev yapan davacının, 2010 yılı sicil ve başarı değerlemesi raporunun (80) not verilmek suretiyle “B” düzeyde değerlendirilmesine ilişkin işlemin iptali ile sicil ve başarı ücretinin düzeltilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 2010 yılı sicil raporunu 14.1.2011 tarihinde öğrenen davacının, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de ve bu Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yürürlüğe konulan Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmelikte, başarı değerleme düzeyinin (D) olması dışındaki sicillere karşı herhangi bir itiraz yolu öngörülmediği dikkate alındığında, bu tarihten itibaren 60 gün içerisinde en geç 15.3.2011 tarihine kadar dava açması gerekirken, bu süreler geçirildikten sonra 25.3.2011 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile açtığı davanın süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15.maddesinin 1/b bendi uyarınca dava süreaşımı nedeniyle reddedilmiştir.
Davacı davanın süresinde açıldığını öne sürerek İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 27. maddesinde; “Sözleşmeli personelden sicil ve başarı değerlemesi sonucunda sicil ve başarıları (A) düzeyinde olanlara temel ücretlerinin % 8’i, (B) düzeyinde olanlara % 4’ü, (C) düzeyinde olanlara % 2’si oranında hesaplanacak miktarda ve 43. maddedeki esaslara göre başarı ücreti ödenir.”; 39. maddesinde; “Her sözleşmeli personelin bir sicil dosyası bulunur. Sicil amirleri tarafından düzenlenecek sicil raporları ile varsa müfettiş raporları sicil dosyasına konulur.”; 41. maddesinde; “Sicil vermeye yetkili sicil amirleri, sicil ve değerleme dönemi, sözleşmeli personelin başarısının tespiti amacı ile sicilinde bulunacak bilgiler, ayrılış sicilinin verileceği haller, sicil raporlarının şekli, değerlemeye esas alınacak sorular, düzenleme zamanı, uygulanacak not usulü ve bunların değerlendirilmesi, muhafaza ile görevli makamlara dair esaslar ile itiraz ve bunu inceleyecek merciler ve diğer hususlar Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle belirlenir.”, 43. maddesinde; sicil ve başarı değerlendirmeleri (B) düzeyinde olanların, bulundukları görevin temel ücretine bu ücretin % 4’ü oranında, başarı ücreti ilave edilmek suretiyle sözleşmelerinin yenileceği hükümlerine yer verilmiştir.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesinde; “Formlarda yer alan bölümlerden sözleşmeli personelin “Genel durum ve davranışlarının değerlendirilmesi” bölümü, sicil amirinin kanaatine göre (olumsuz), (olumlu) veya (çok iyi) şeklinde doldurulur. Sorular ise 100 tam not üzerinden değerlendirilir. Sicil amirlerinin her bir soruya verdikleri notların aritmetik ortalaması, değerlemeye alınan konuda verilen nihai sicil ve başarı notunu gösterir. Bu nihai sicil ve başarı notlarının ortalaması sicil ve başarı değerleme düzeyinin tespitine esas alınacak notu gösterir.
Bu şekilde tespit edilecek sicil ve başarı değerleme notu;
59 ve daha aşağı puan alanlar (D),
60-75 puan alanlar (C),
76-89 puan alanlar (B),
90 ve daha yukarı puan alanlar (A),
düzeyinde olmak üzere sözleşmeli personel dört başarı düzeyine ayrılır…..”, 13. maddesinde; “Sicil ve başarı değerlemeleri (D) düzeyinde olanlarla; başka bir sicil amirinin yanında, bulundukları görevin temel ücreti tutarında bir ücretle altı ay daha denenmek üzere yeni bir sözleşme yapılır.
Sicil ve başarı değerleme düzeyleri (C), (B) ve (A) olanların bulundukları görevlerin temel ücretlerine 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 43. maddesinde belirtilen oranlarda başarı ücreti ilave edilmek suretiyle sözleşmeleri yenilenir.”, 14. maddesinde; “Sicil ve başarı değerleme düzeyi (D) olması nedeniyle 6 ay süre ile bir daha denenmek üzere sözleşme yapılan personelden sicil amirlerince 3 aylık çalışması da olumsuz görülenler, bu duruma neden olan kusur ve noksanlıklarını gidermeleri için gizli bir yazı ile uyarılır.”, 15. maddesinde; “Sözleşmeli personelden 14. madde gereğince uyarılanların bildirim tarihini izleyen 5 gün içinde itiraz hakkı vardır.İtirazlar, sadece uyarı yazısında belirtilen kusur ve noksanlara karşı yazılı olarak yapılır. Bu itirazlar kurumun en üst yöneticisi veya görevlendirileceği personel tarafından incelenir. İtirazı incelemekle görevlendirilecek personelin itiraz edilen sicil ve başarı değerlemesi raporunu dolduran sicil amirleriyle aynı veya daha üst düzeyde bulunması zorunlu olup inceleme gereğine göre sözleşmeli personelin sicil ve özlük dosyası ve konuyla ilgili diğer belgeler tetkik edilerek tamamlanır.Kurumun en üst yöneticisi ya da görevlendireceği personel, bu konuda verilen kararı, inceleme için kendisine verildiği tarihten itibaren 15 gün içinde ilgiliye bildirir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında; dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilemeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; ikinci fıkrasının (a) bendinde de, bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun “Üst makamlara başvurma” başlıklı 11. maddesinde de; ilgililer tarafından idari dava açmadan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı belirtilmiştir.
Bu madde ile, hakkında dava konusu edilecek bir işlem bulunan ilgililerin, dava açmadan önce idareye başvuruda bulunmaları halinde işlemin tebliğiyle işlemeye başlamış olan idari dava açma süresinin duracağı öngörülmüştür. Yapılan başvuru üzerine idarenin olumsuz karar alması veya zimni ret süresinin dolması halinde dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır.
2577 sayılı Kanunun 7. ve 11. maddelerinde öngörülen hükümler, dava açma süreleriyle ilgili genel hüküm niteliğinde olup, ancak bir başka kanunda işlemin kesin olduğuna ve doğrudan dava konusu edilebileceğine ilişkin özel hükmün varlığı halinde olaya 11. madde hükmünün uygulanamayacağı kuşkusuzdur.
Bu bağlamda olumsuz olanlar dışındaki sicil ve başarı değerlemesi raporlarına itiraz edilip edilemeyeceği hususuna gelince;
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına dair Kanun Hükmünde Kararnamede ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmelikte, olumsuz olanlar dışındaki sicil ve başarı değerlemesi raporlarına itiraz edilemeyeceği veya tesis edilmekle kesinleşeceği yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu nedenle, Kanunda, tesis edilmekle kesinleştiği ve herhangi bir itiraza konu edilemeyeceği, doğrudan dava açılması gerektiği açıkça hükme bağlanmayan tüm idari işlemlerde olduğu gibi olumsuz olanlar dışındaki sicil ve başarı değerlemesi raporlarına karşı da tebliği üzerinde 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen süre içinde doğrudan dava açılması mümkün olduğu gibi, dava açmadan önce işlemin değiştirilmesi için aynı Kanunun 11. maddesinde öngörülen itiraz yoluna başvurulması ve sonucuna göre yine süresinde dava açılması da mümkündür.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Kurumu Genel Müdürlüğü … Müdürlüğü’nde sözleşmeli statüde şef olarak görev yapan davacının, 2011 yılı Ocak ayındaki maaşının düşük olarak ödenmesinin sicil notlarındaki düşüklükten kaynaklandığı öğrenmesi üzerine, son on yıla ait sicil ve başarı değerlemesi raporlarının kendisine verilmesi için başvuruda bulunduğu, anılan sicil ve başarı değerlemesi raporlarının bir örneğinin 14.1.2011 tarihinde kendisine verildiği, 2010 yılı sicil ve başarı değerlemesi raporunun (80) not verilmek suretiyle “B” düzeyde değerlendirildiğini öğrenmesi üzerine aynı gün idareye başvurarak, 2010 yılına ait sicil ve başarı değerlemesi raporuna dayanak teşkil eden belgeleri istediği, 24.1.2011 tarihinde bu istemine yanıt verildiği, bu kez 25.2.2011 tarihli dilekçesi ile yaptığı başvuruda durumunun yeniden incelenerek sicil durumunun düzeltilmesini istediği, ancak 16.3.2011 tarihinde tebliğ edilen işlemle bu başvurusunun reddedilmesi üzerine 25.3.2011 tarihinde görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 14.1.2011 tarihinde sicil puanını öğrenen davacının bu sicile karşı 25.2.2011 tarihinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında yaptığı başvurunun dava açma süresinin işlemesini durduracağı, 16.3.2011 tarihinde tebliğ edilen ret cevabı üzerine yeniden işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde 25.3.2011 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20.2.2013 tarih ve E:2010/3269, K:2013/560 sayılı kararı da bu yöndedir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek dosya tekemmül ettirilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay’a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 29.4.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY : İdare Mahkemesi kararı ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığından anılan kararın onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.