Danıştay Kararı 2. Daire 2010/5435 E. 2011/2544 K. 17.06.2011 T.

2. Daire         2010/5435 E.  ,  2011/2544 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No :2010/5435
Karar No:2011/2544

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: Milli Eğitim Bakanlığı – ANKARA
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir..
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: … İli, … İlçesi, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak görev yapan davacının … İli, … İlçesi; İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şube müdürü olarak atanma istemiyle yaptığı başvurunun değerlendirmeye alınmamasına ilişkin İl Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ile bu işlem ekindeki Milli Eğitim Müdürlüğü Personel Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddi yolundaki idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Mahkemece dava konusu işlemle davacı talebinin reddedilmediği, bağlı bulunulan Valinin uygun görüşüyle gönderilmesinin istenilmesi niteliğinde olduğu, icrai bir nitelik taşımadığı gerekçesiyle işin esasına geçilmemiştir.
11.6.2003 tarih ve 25135 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliği’nde getirilen düzenlemeler değerlendirildiğinde, ikinci kademe yöneticilik görevlerinden olan İl ve İlçe Milli Eğitim Şube Müdürlüğü görevleri arasındaki geçişin; görevde yükselme koşullarına bağlanmadığı, eşdeğer görevler olarak sayıldıklarından, başvuranların, önceki hizmet süreleri ve öğrenim koşulları değerlendirilmek suretiyle atanma istemlerinin, liyakat koşulları içinde değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Davacının başvurduğu tarih itibariyle, bu kadrolardan birine atanma istemiyle herhangi bir başvuru bulunup bulunmadığı hususu incelenmek ve başvuranların nitelikleri bakımından liyakatli olup olmadıkları değerlendirilmek suretiyle kamu yararı ve hizmet gereği ilkelerine dayalı olarak, en uygun olan adayın atanması gerekeceği kuşkusuzdur.
Bu durumda, davacının aynı yönetim kademesinde bulunan eşdeğer bir kadroya atanma istemiyle yaptığı başvurusunun incelemeye alınması için; Valiliğin uygun görüşü yukarıda anılan Yönetmelikle öngörülmediğinden dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık, davanın incelenmeksizin reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise, hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce davalı idarenin temyize cevap dilekçesinin geldiği ve dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava, … İli, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak görev yapan davacının … İli, … İlçe Milli Eğitim Şube Müdürlüğüne atanmak için yaptığı başvurunun değerlendirmeye alınmamasına ilişkin 11.5.2010 günlü, 1619/24164 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; dava konusu işlemin talebin reddi niteliğinde bulunmaması ve işlemin talep dilekçesinin atanılmak istenilen görevin bulunduğu yerin bağlı olduğu Valiliğin uygun görüşüyle gönderilmesinin istenilmesi niteliğinde olması, bu sebeple dava konusu işlemin idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem olarak değerlendirilemeyeceği, davanın esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle dava 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca incelenmeksizin reddedilmiştir.
Davacı, davalı idarece verilen cevabın isteminin reddi anlamına geldiğini öne sürerek İdare Mahkemesi kararının bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesinde, ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği hükmü düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; … İli, … İlçesi, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak görev yapan davacının … İli, … İlçesi; İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şube müdürü olarak atanma istemiyle başvurduğu, bu başvurusunun Milli Eğitim Bakanlığının 11.5.2010 günlü, 1619/24164 sayılı işlemi ile benzer müracaatların ihtiyaç duyulmasının belirtilmesi durumunda değerlendirmeye alınabildiği belirtilmek suretiyle reddedilerek Zonguldak Valiliğinin 26.5.201 günlü, 14141 sayılı işlemiyle davacıya bildirildiği, bu işlemlerin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmektedir.
Bu durumda Milli Eğitim Bakanlığınca tesis edilen dava konusu işlemle davacının başvurusunun Valiliğin uygun görüşünün bulunması halinde değerlendirileceği belirtilerek reddedildiğinden, uyuşmazlığın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, olayda kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolunda hüküm kurulmasında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen husus gözetilerek dosya tekemmül ettirilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan 28,15 TL yürütmenin durdurulması harcının isteği halinde davacıya iadesine 17.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.