Danıştay Kararı 2. Daire 2010/522 E. 2010/3463 K. 21.09.2010 T.

2. Daire         2010/522 E.  ,  2010/3463 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No :2010/522
Karar No:2010/3463

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili: …
Karşı Taraf: Feke Kaymakamlığı – Feke/ADANA
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K: … sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti:Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi:Anayasanın 125 inci maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinin (2-a) bendinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükme bağlanmak suretiyle dava açma süresinin başlamasında, “yazılı bildirimin” esas alınması öngörülmüştür.
Yazılı bildirimle amaç, hak arama özgürlüğünün kullanılması bakımından, ilgililere idari işlemlerin idare tarafından açık ve anlaşılabilir biçimde duyurulmasıdır. Dava açma süresini başlatacak ve yazılı bildirimden beklenen amacı gerçekleştirecek olan öğrenme idari işlemin biçim ve içerik bakımından tam olarak ilgilisine aktarılması koşuluyla sağlanabilecektir.
Olayda, dava dilekçesinde işlemin tebliğ tarihi 7.9.2009 olarak belirtilmesine karşın davacının işlemden daha önce haberdar olduğu hususunun kuşkuya yer vermeyecek nitelikte yeterli ve ayrıntılı bilgi bulunmadan kabul edilerek davanın süre aşımı yönünden reddinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce 2.7.2010 günlü ara kararı cevaplarının geldiği görülerek işin gereği düşünüldü:
Dava, 2008 yılı Sicil Raporunun 86 notla iyi olarak düzenlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; davacıya ait 2008 yılı sicil notunun 7.9.2009 tarihinde tebellüğ edildiği yazılmış ise de dava dilekçesine ekli, İLSİS Web Modülü sayfasına girilerek alınan 2005-2008 yılı sicil notlarının, personel sicil bilgileri ekranından indirildiği tarihin 3.9.2009 olduğu, davanın 2577 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca 3.9.2009 tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde en geç 2.11.2009 tarihinde açılması gerektiği halde 4.11.2009 tarihinde açılan davanın esasının incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle dava süre aşımı yönünden reddedilmiştir.
Davacı, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, idare mahkemelerinde dava açma süresinin kural olarak yazılı bildirim tarihinden başlayarak altmış gün olduğu hükme bağlanmıştır.
Olayda; … İli, … İlçesi, … İlköğretim Okulu Öğretmeni olan davacının; 2005, 2006, 2007, 2008 yıllarına ait Sicil Raporlarını, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca davalı idareden istediği, 7.9.2009 tarihinde kendisine verilmesi üzerine, 4.11.2009 tarihinde bakılan davayı açtığı, Dairemizin 2.7.2010 günlü ara kararına cevaben davalı idarece gönderilen 9.8.2010 günlü yazıya göre, Milli Eğitim Bakanlığı İLSİS bilgi sisteminden T.C. Kimlik No kullanılarak sicil bilgisi öğrenilemediği anlaşılmıştır.
Buna göre; davacının 86 notla iyi olarak düzenlenen davaya konu 2008 yılı Sicil Raporundan haberdar olduğu tarih, idarece anılan yıl sicil raporunun kendisine verildiği 7.9.2009 tarihi olup, tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu tarihi izleyen günden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde bulunan 4.11.2009 tarihinde açılan davanın da süresinde olduğu anlaşıldığından, işin esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, 3.9.2009 tarihinde İLSİS Web Modülü sayfasından öğrenildiğinin kabulü ile davanın süre aşımı yönünden reddedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle …. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K: … sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 21.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.