2. Daire 2010/299 E. , 2010/703 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No :2010/299
Karar No:2010/703
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: Ankara Valiliği
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti:Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: 1990, 1991 ve 1992 yıllarına ilişkin olarak hakkında sicil raporu düzenlenmeyen davacının, anılan yıllar için sicil notu verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında bir başvuru olması ve davanın da 10. maddede öngörülen süre içinde açılması nedeniyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: … İli, … İlçesi … Lisesi Öğretmeni olarak görev yapan davacı tarafından, hakkında 1990,1991 ve 1992 yıllarında sicil raporu düzenlenmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı süre aşımı nedeniyle reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesi uyarınca ilgililerin haklarında yasanın öngördüğü işlemin yapılması için her zaman idareye başvurmaları ve isteklerinin reddedilmesi halinde de 10. maddede öngörülen usule uygun olarak idari yargıda dava açmaları mümkün bulunduğundan, 1990,1991 ve 1992 yıllarına ilişkin olarak hakkında sicil raporu düzenlenmeyen davacının; 9.10.2008 tarihinde görev yaptığı okul müdürlüğüne başvurarak belirtilen yıllar için kendisine sicil notu verilmesini istediği, başvurusunun cevap verilmeyerek reddi üzerine zımni ret işleminin iptali istemiyle anılan Yasanın 10.maddesine uygun olarak yasal süre içinde 3.2.2009 tarihinde davayı açtığı anlaşıldığından davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce davalı idarenin temyize cevap dilekçesinin geldiği ve dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava, … İli, … İlçesi … Lisesi Öğretmeni olarak görev yapan davacının 1990, 1991 ve 1992 yıllarında sicil raporu düzenlenmesi için yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; davacının 1990, 1991 ve 1992 yıllarında sicil notu verilmediğinden haberdar olduğu 28.9.2008 tarihinden itibaren süresi içinde dava açmadığı gibi, 9.10.2008 tarihinde yaptığı başvurunun 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında yapılan bir başvuru olarak değerlendirilmesi durumunda da idarenin cevap vermemesi üzerine en geç 26.1.2009 tarihine kadar dava açması gerekirken bu tarih geçirildikten sonra 3.2.2009 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle dava süre aşımı yönünden reddedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7 nci maddesinde, Danıştay’ da ve idare mahkemelerinde idari dava açma süresinin, kural olarak yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren altmış gün olduğuna işaret edilmiş; aynı Yasa’nın 10 uncu maddesinde ise; “İlgililer haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.” hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; … İli, … İlçesi … Lisesi Öğretmeni olarak görev yapan davacının, 1990, 1991, 1992 yıllarına ilişkin olarak sicil raporlarının düzenlenmediğini 22.9.2008 tarihinde öğrenmesi üzerine 9.10.2008 tarihinde görev yaptığı okul müdürlüğüne başvurarak anılan yıllar için kendisine sicil notu verilmesini istediği, başvurusunun cevap verilmeyerek reddi üzerine zımni ret işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca ilgililerin haklarında Yasanın öngördüğü işlemin yapılması için her zaman idareye başvurmaları ve isteklerinin reddedilmesi halinde de 10. maddede öngörülen usule uygun olarak idari yargıda dava açmaları mümkün bulunmaktadır.
1990, 1991 ve 1992 yıllarına ilişkin olarak hakkında sicil raporu düzenlenmeyen davacının 9.10 2008 tarihinde yaptığı başvuru, 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında yapılmış bir başvuru olup, sözkonusu başvurunun zımnen reddi üzerine anılan maddede açıklanan usule göre işlemin iptali istemiyle 3.2.2009 tarihinde dava açıldığı görülmekte olup; böylece yasal süresinde açıldığı anlaşılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen husus gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 23.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.