Danıştay Kararı 2. Daire 2008/87 E. 2009/3037 K. 15.07.2009 T.

2. Daire         2008/87 E.  ,  2009/3037 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No :2008/87
Karar No:2009/3037

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Maliye Bakanlığı/ ANKARA
Karşı Taraf: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi:İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, … Daire Başkanlığı … Müdürlüğü’nde Müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının (65) sicil notu ortalaması ile orta olarak düzenlenen 2003 yılı sicil raporunun iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacın 2003 yılı sicilinde, birlikte 5 ay 29 gün çalıştığı 2. sicil amirinin 91 notla ”başarılı” kanaatine varması, 1. sicil amirinin 100 not vermesi, daha önceki ve sonraki yıllarda da sicil notlarının 80 ve üzeri olduğu hususları dikkate alındığında, 2. sicil amirinin sicil notu doldurmak için yeterli süre görev yapmadığından bahisle bu kişinin doldurduğu sicillerin iptal edilmesinin ardından 3.sicil amiri tarafından 65 verilerek davacının 2003 yılı sicilinin orta olarak düzenlenmesinde ”Sicillerin Objektifliği” ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle söz konusu sicil iptal edilmiştir.

Davalı idare, davacının sicilinin usulüne uygun olarak düzenlendiğini ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 121. maddesi hükmü uyarınca çıkarılan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği’nin 3. maddesinde, sicil raporu, sicil amirlerinin, mesleki ehliyetinin belirlenmesini sağlayan soruları not usulüyle, şahsiyetle ilgili konuları mütalaa şeklinde değerlendirerek memurların mesleki ehliyetleriyle şahsi meziyet ve kusurlarını belirledikleri form olarak tanımlanmış; 13. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde, “Haklarında sicil raporu düzenlenecek memurların, değerlendirilmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az altı ay çalışmış olmaları şarttır.” hükmü yer almış, ikinci fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümlesinde ise; “Sicil amirlerinin hiçbirinin bulunmaması veya sicil verecek süre görevde kalmamaları halinde sicil raporları sonradan göreve atananlar veya vekilleri tarafından üç aylık bir sürenin sonunda derhal doldurulur. Bu uygulama sonunda da memura o yıl için sicil raporu verme imkanı bulunmazsa sicil raporu, düzenleme döneminde üç aydan az olmamak üzere memurla en fazla çalışan sicil amiri tarafından doldurulur.” hükmü yer almıştır.
Sicil raporunun tanımı ile Sicil Yönetmeliğinin anılan hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; sicilin, hakkında sicil raporu düzenlenecek memurla birlikte çalışan, onu yakından tanıma ve izleme konumunda bulunan sicil amirleri tarafından, memurun genel durum ve davranışlarının değerlendirilmesi suretiyle oluşan kanaatlerine göre düzenlenmesinin esas olduğu, sicil amirlerinin memurla birlikte Yönetmelikte öngörülen en az 6 ay çalışma koşulunu taşımaması durumunda sicilin üç aydan az olmamak üzere personelle birlikte en fazla çalışan sicil amiri tarafından düzenlenmesi gerekeceği anlaşılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Daire Başkanlığı … Müdürlüğü’nde Müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının 2003 yılı sicilinin 65 puanla orta olarak düzenlendiği, 2.1.1987 tarihli, Maliye Bakanlığı Personelinin Sicil Raporlarını Düzenlemeye Yetkili Amirleri Belirleyen Yönetmeliğin … Dairesi Başkanlığında görev yapan personelin sicil amirlerini gösteren hükmüne göre, davacının birinci sicil amirinin emlak müdürü, ikinci sicil amirinin … dairesi başkanı ve üçüncü sicil amirinin defterdar olarak belirlendiği; 2003 yılı sicil döneminde davacının ikinci sicil amiri olarak …’ın 1.1.2003-30.6.2003 tarihleri arasında 5 ay 29 gün, …’un 1.7.2003-3.7.2003 tarihleri arasında 3 gün, …’ın 3.7.2003-31.12.2003 tarihleri arasında 5 ay 28 gün süreyle görev yaptıkları, 2003 yılı sicilinin önce 1. sicil amiri Emlak Müdürü tarafından 100, 2. sicil amiri … Daire Başkan vekili … tarafından 91 olarak düzenlendiği, ancak 2. sicil amirinin sicil doldurmak için gereken süre kadar görev yapmadığından bahisle bu kişi tarafından doldurulan sicil iptal edilerek yeniden 1. sicil amiri Emlak Müdürü tarafından 100, 3. sicil amiri Defterdar tarafından 65 puan verilen 2003 yılı sicilinin 3. sicil amirinin verdiği not dikkate alınarak 65 puanla orta düzeyde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, dava konusu sicilin 1. sicil amiri Emlak Müdürü … ve 2003 yılında davacıyla birlikte 5 ay 29 gün süreyle en fazla süre çalışmış olan ikinci sicil amiri konumundaki … Daire Başkan vekili … tarafından düzenlenmesi gerekirken, davalı idarece davacının 2. sicil amirinin sicil doldurmak için gereken süre kadar görev yapmadığından bahisle adı geçenler tarafından doldurulan sicilin iptali ile birinci amir sıfatıyla Emlak Müdürü ve davacının üçüncü sicil amiri olan defterdar tarafından düzenlenmesinde hukuka uyarlık görülmediğinden dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunduğu açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle sonucu itibariyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 15.7.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.