Danıştay Kararı 2. Daire 2008/7338 E. 2009/2244 K. 29.05.2009 T.

2. Daire         2008/7338 E.  ,  2009/2244 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No :2008/7338
Karar No:2009/2244

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı / Ankara
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Temyizi isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, 2005 Mali Yılı Bütçe Kanunu’nun 37. maddesinin (h) bendinde, “…bir katını geçmemek üzere…” şeklinde bir sınırlama getirildiğinden, 21.02.2005 gününde teşvik primini bir kat üzerinden alan davacının, söz konusu Bütçe Kanunu’nun 37. maddesinin (h) bendinin Anayasa Mahkemesi’nin 29.11.2005 günlü, E:2005/21 sayılı kararı ile yürürlüğünün durdurulması üzerine ve emsal olaylarda davacılar lehine verilen kararlar, ilgi tutturularak teşvik priminin iki kat üzerinden ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 20.09.2007 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından idarece 2005 yılında dağıtılan döner sermaye üretimi teşvik priminin yıllık asgari ücretin iki katı yerine bir katı uygulamasına ilişkin işlemin iptali ve maddi zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davanın Mahkemelerinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği ve kararın Danıştayca da onanarak kesinleştiği, bu kez aynı taleple idareye yapılan 29.03.2007 günlü başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmakta olduğu, bu durumda, yargı kararı verilmiş ve artık kanun yoluna başvurulamayacak olan bir dava ile konusu ve tarafları aynı olan uyuşmazlığın artık yeni bir davanın konusu yapılamayacağı gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine hükmedilmiştir.
Davacı; İdare Mahkemesi kararının usul hükümlerine aykırı olarak verildiğini öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Anayasa’nın 138. maddesinde yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği; 153. maddesinde, Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğu, kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü ya da bunların hükümlerinin Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, gereken hallerde Anayasa Mahkemesi’nin iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabileceği, bu tarihin kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemeyeceği, Anayasa Mahkemesi kararlarının Resmi Gazete’de hemen yayımlanacağı ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hükme bağlanmış olup, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 53. maddesi de Anayasa’nın 153. maddesine paralel olarak düzenlenmiştir.
Olayda, 969 sayılı Tarım Bakanlığı Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü ile Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Genel Müdürlüğü’ne Bağlı Kurum – Okul Ve Kuruluşlara Döner Sermaye Verilmesi Hakkında Kanun’un 3. maddesinin son fıkrasında, elde edilen kârdan, kârın elde edilmesinde emeği geçen personele katkıları oranında asgari ücretin yıllık brüt tutarının iki katını geçmemek üzere üretimi teşvik primi ödeneceği, 969 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın 867 ve 170 sayılı Kanunlara Tabi İşletmeler Dışında Kalan Taşra Kuruluşlarına Döner Sermaye Verilmesi Hakkında Kanuna Bağlı Döner Sermaye İşletmeleri Yönetmeliği’nin üretimi teşvik primi dağıtım esaslarını düzenleyen 44. maddesinin (d) bendinde, döner sermaye hizmetlerinde fiilen çalışan personele verilecek üretimi teşvik priminin yıllık brüt tutarının, dağıtıma esas kârın elde edildiği yıla ait asgari ücretin yıllık brüt tutarının iki katını geçmeyeceği hükümlerine yer verilmişken, 2005 Mali Yılı Bütçe Kanunu’nun 37. maddesinin (h) bendiyle getirilen, “…bir katını geçmemek üzere….” şeklindeki sınırlama içeren ibare sebebiyle, üretimi teşvik primini, 2005 yılında bir kat üzerinden alan davacının, söz konusu ibarenin 10.12.2005 günlü, 26019 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 29.11.2005 günlü, E:2005/6, K(YD):2005/21 sayılı kararıyla yürürlüğünün durdurulması neticesinde, mahkemeler ve Danıştayca emsal olaylarda ilgililer lehine kararlar verilmesi üzerine, söz konusu ibare nedeniyle alamadığı üretimi teşvik priminin, oluşan bu yeni durum nedeniyle tarafına ödenmesi için 29.03.2007 tarihinde yaptığı başvurunun, davalı idare işlemi ile reddedilmesi üzerine, bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle oluşan yeni hukuki durumdan dolayı davalı idare kayıtlarına 29.03.2007 günü giren davacı başvurusunun reddine ilişkin bireysel işlemin, anılan Anayasa Mahkemesi kararının 10.12.2005 günlü Resmi Gazete’de yayımından sonra tesis edildiği de açıktır.
Bu nedenlerle, davacının Anayasa Mahkemesi kararının doğurduğu sonuçlardan yararlanmak amacıyla 2577 sayılı Kanun’un 10. maddesine göre idareye başvurarak bu yeni hukuki duruma göre ve bu sebeple daha önce alamadığı üretimi teşvik priminin ödenmesi talebinde bulunabileceği ve bu başvurusunun reddi üzerine dava açabileceğinin kabulü zorunlu olup, İdare Mahkemesinin de buna göre bir karar vermesi gerekirken; bu hususu gözardı ederek ilk dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri esas alınarak daha önce verilen ret kararının kesinleştiğinden bahisle iş bu davayı incelenmeksizin reddetmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 29.05.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.