Danıştay Kararı 2. Daire 2008/5431 E. 2008/3408 K. 24.07.2008 T.

2. Daire         2008/5431 E.  ,  2008/3408 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2008/5431
Karar No: 2008/3408

Davacı : …
Vekili: …
Davalılar: 1-Milli Eğitim Bakanlığı – Ankara
2-… Valiliği
İstemin Özeti : … İli … İlköğretim Okulu’nda Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, Antalya … Anadolu Turizm Meslek Lisesi, … Anadolu Turizm Otelcilik Meslek Lisesi veya … İlçesi Öğretmenevi Müdürlüğü’ne müdür olarak atanmak istemiyle yaptığı başvurusunun, hakkında herhangi bir işlem yapılamadığından bahisle iade edilmesine ilişkin 21.05.2007 günlü Antalya Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü işleminin ve … … Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’ne … isimli şahsın müdür olarak atanmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 04.05.2007 günlü, 22384 sayılı işleminin iptali isteminden ibarettir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca ilk inceleme ile görevli Tetkik Hakimi …’ın açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
… İli … İlköğretim Okulu’nda Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, … Anadolu Turizm Meslek Lisesi, … Anadolu Turizm Otelcilik Meslek Lisesi veya … İlçesi Öğretmenevi Müdürlüğü’ne müdür olarak atanmak istemiyle yaptığı başvurunun, hakkında herhangi bir işlem yapılamadığından bahisle iade edilmesine ilişkin 21.05.2007 günlü … Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü işleminin ve … Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’ne … isimli şahsın müdür olarak atanmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 04.05.2007 günlü, 22384 sayılı işleminin iptali istemiyle açtığı davada; … İdare Mahkemesi’nin 15.04.2008 günlü, E:2007/480, K:2008/270 sayılı kararıyla, davacının atanma isteminin işlem yapılmayarak iadesine ilişkin 21.05.2007 günlü Antalya Valiliği işleminin iptali isteminin … … Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’ne … isimli şahsın müdür olarak atanmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 04.05.2007 günlü, 22384 sayılı işleminin iptali isteminin ise … İdare Mahkemesinin yetki alanına girdiği, dava dilekçesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesine uygun olduğu hususu da dikkate alındığında, iki ayrı idare mahkemesinin yetkisine giren davanın Danıştay’da çözümleneceği gerekçesiyle görevden reddedilerek dosyanın Danıştay’a gönderildiği anlaşılmıştır.
İdare Mahkemesince verilen görevden ret kararına etken olan 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere karşı açılacak iptal davalarının Danıştayda ilk derece mahkemesi olarak çözümleneceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun, idare mahkemelerinin yetkilerini belirleyen kuralları arasında yer alan 33. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, görülen davanın konularından olan davacının atanma isteminin işlem yapılmayarak iadesine ilişkin 21.05.2007 günlü … Valiliği işleminin iptali isteminin …; … Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’ne … isimli şahsın müdür olarak atanmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 04.05.2007 günlü, 22384 sayılı işleminin iptali isteminin ise … İdare Mahkemesi’nin yetkisine girdiği kuşkusuzdur.
Ayrıca, aynı Yasanın 5. maddesinde de aralarında maddi veya hukuki bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan işlemlere karşı birlikte dava açılabileceği öngörülmüştür.
Kamu düzenine ilişkin nitelikler içeren ve doğal hakim ilkesinin de söz konusu olacağı sonuçlara etkili olan mahkemelerin görevlerine ve yetkilerine ilişkin kuralların, idari yargılamada özel bir yeri ve önemi bulunmaktadır. 2577 sayılı Yasanın 14. maddesinde ilk inceleme konularının başında öngörülen görev ve yetkiye ilişkin ilkelerin öncelikle ele alınıp değerlendirileceği kuşkusuzdur. İlk inceleme aşamasında, uyuşmazlık, mahkemenin görev veya yetkisinde görülmezse usul yasasının daha sonraki evrelerine geçilemeyeceğinde duraksama yoktur. Ayrıca 5. maddede öngörülen birlikte dava açılabilme olanağının, görev ve yetkiden sonra gelen bir ilk inceleme konusu ve usul ilkesi olduğu da açıktır.
Belirlenen hukuksal durum karşısında; idare mahkemesince görev veya yetkisine girmeyen bir uyuşmazlıkta; dava açmayı kolaylaştıran, az gider ve emek tüketilmesini amaçlayan ve böylece dava ekonomisine yönelik bir özellik içeren Usul Yasasının 5. maddesine öncelik verilerek, birlikte dava açma olanağının yetki kuralının önüne taşınması ve daha sonra mahkemenin yetkisi incelenip görevli mahkemenin saptanmasında yasal uyarlık yoktur.
Başka bir aktarımla, özelliğine ve niteliğine az önce değinilen 2577 sayılı Yasanın 5. maddesindeki birden çok işleme aynı dilekçeyle dava açılabilmesi olanağının kural olarak aynı mahkemenin görev ve yetkisine giren işlemler açısından söz konusu edilebileceği, usul yasasının değinilen düzeni ve ilke sıralamasının doğal bir sonucudur. Tersi bir durumda, daha önce de belirtildiği gibi başka mahkemelerin yetki alanına giren işlemler arasında ilişkiler kurularak ve olası yorumlar geliştirilerek, dava ekonomisine yönelik bir usul kuralına mahkemelerin görevlerini belirleyen bir boyut kazandırılmış olacaktır.
Öte yandan, 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24. maddesinde, Danıştayın ilk derece görevleri arasında yer alan birden çok idari mahkemenin yetki alanına giren işler anlatımının ise; birbirinden ayrılması olanağı bulunmayan ve farklı yargı çevrelerini kapsayan uyuşmazlıklara çözüm getirmeyi amaçlayan sınırlı bir görev ilkesi olduğu tartışmasızdır.
Belirlenen açıklamalar karşısında; davaya konu işlemlerde yetki sorununun çözümlenemez bir nitelik taşımadığı, davaların ayrılmasıyla yetkili mahkemelerin belirlenebileceği ve yetkili olan mahkemelerce bekletici sorun yoluyla çelişkisiz yargısal sonuçlara ulaşabileceği açık olduğundan; yetki sorunu giderilmeden usul ekonomisine ve dava açma şekline yönelik bir kurala, mahkemelerin görevlerini değiştirecek bir işlev kazandırılarak görülen davanın Danıştayın görevine girdiği sonucuna varılmasında hukuka tam uyarlık yoktur.
Açıklanan nedenlerle, ayrı idari yargı yerlerinin görev alanlarına göre farklı işlemlere karşı ayrı ayrı dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verilmesi gerekirken, iki ayrı idare mahkemesinin görev alanına girdiğinden bahisle görev ret kararı verilerek dosyanın Danıştay’a gönderilmesinde usul hükümlerine uyarlık bulunmadığından, davanın görev yönünden reddine ve dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine 24.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.