Danıştay Kararı 2. Daire 2008/2591 E. 2012/391 K. 30.01.2012 T.

2. Daire         2008/2591 E.  ,  2012/391 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No :2008/2591
Karar No:2012/391
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Malatya Valiliği
Karşı Taraf: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabının Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: Cezaevi katibi olarak 3. dereceden aylık aldığı anlaşılan davacının, zabıt katipleri için öngörülen Adalet Hizmetleri Tazminatı’nın ödenmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemi iptal eden, tazminat isteminin de kabulüne hükmeden İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile aynı Kanunun Ek 9 uncu maddesi kapsamına giren kurumlardan aylık alanlara ne miktarlarda zam ve tazminat verileceği 6.2.2004 tarih ve 2004/6996 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenmiş, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararına ekli III sayılı Cetvelin F Adalet Hizmetleri Tazminatı bölümünün (e) bendinde zabıt katiplerinden 1,2 ve 3 üncü derecelerden aylık alanlara %100, 4 üncü dereceden aylık alanlara %75, 5-9 uncu dereceden aylık alanlara % 56, anılan bölümün (g) bendinde ise, “Diğerlerinden (yukarıdaki sıralardan faydalanmayanlardan); 1-4 üncü dereceli kadrolara atanmış olanlara %100, 1-4 üncü dereceden aylık alanlara %58, 5-9 uncu derecelerden aylık alanlara da %56 oranında Adalet Hizmetleri Tazminatı ödeneceği öngörülmüştür.
Olayda, zabıt katipleri yönünden esas alınacak adalet hizmetleri tazminatı yukarıda bahsi geçen Bakanlar Kurulu kararına ekli III sayılı Cetvelin F Adalet Hizmetleri Tazminatı bölümünün (e) bendinde belirlenmiş olup, cezaevi katibi olarak 3.dereceden aylık aldığı anlaşılan davacının bu bend kapsamında değerlendirilmesine hukuken olanak bulunmadığından ve (g) bendinde yer alan aylık aldığı derece karşılığında öngörülen adalet hizmetleri tazminatı oranı üzerinden ödeme yapılması gerekeceğinden,dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenlerden dolayı, temyiz isteminin kabulü suretiyle İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce, 13.4.2011 günlü ara kararı cevabının geldiği görülerek işin gereği düşünüldü:

Dava; davacının, … Ceza İnfaz Kurumunda Cezaevi Katibi olarak görev yapmakta iken, Adalet Hizmetleri Tazminatının zabıt katipleri için öngörülen %100 oranı üzerinden ödenmesi amacıyla yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K:… sayılı kararıyla; 2004/6996 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2005/8501 sayılı Kararda yer alan düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, ilgililerin ancak söz konusu Bakanlar Kurulu Kararlarıyla öngörülen şartları taşımaları halinde Adalet Hizmetleri Tazminatı oranından yararlanmalarının mümkün olduğu, bu durumda, 3. dereceden aylık alan ve zabıt katibi olarak görev yapan davacının, yukarıda anılan Bakanlar Kurulu Kararlarına ekli III sayılı Cetvele göre Adalet Hizmetleri Tazminatının % 100 oranında ödenmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının tazminat isteminin kabulüyle, söz konusu tazminatın idareye başvurduğu 4.2.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu öne sürmekte ve İdare Mahkemesince verilen kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesi ile “Zam ve Tazminatlar” başlığı altında yeniden düzenlenen 152. maddesinin II – Tazminatlar başlıklı kısmında, görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar gözönüne alınarak bu Kanun’da belirtilen en yüksek Devlet Memuru aylığının brüt tutarının Bakanlar Kurulunca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde tazminat olarak ödeneceği belirtilmiş; aynı kısmın G. Adalet Hizmetleri Tazminatı Bölümünün ( a ) bendinde, Yüksek Mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları, Adli, İdari, Askeri Yargıda (ceza infaz kurumları ve icra müdürlükleri personeli dahil) görevli bu Kanuna tabi personelden; a) Genel İdare Hizmetleri Sınıfında bulunanlar için % 180’ine kadar tazminat ödenebileceğine yer verilmiş; III – Ortak Hükümler başlıklı kısmında ise, bu tazminatların, hangi işi yapanlara ve hangi görevde bulunanlara ne miktarda ödeneceği ile ödeme usul ve esaslarının, ilgili kurumların yazılı isteği ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine, Maliye Bakanlığınca bütün kurumları kapsayacak şekilde ve yılda bir defa olmak üzere hazırlanıp, Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacağı hükme bağlanmıştır.
657 sayılı Yasa’nın 152. maddesinden de görüleceği üzere, görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar gözönüne alınarak, hangi işi yapanlara ve hangi görevde bulunanlara ne miktarda ve hangi oranlarda özel hizmet tazminatı ödeneceği hususunda Bakanlar Kuruluna takdir yetkisi verilmiş olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun anılan 152. maddesine dayanılarak çıkarılan ve dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan, 24.2.2005 günlü, 25737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 1.1.2005 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 14.2.2005 günlü, 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na ekli III. Diğer Tazminatlar başlıklı Cetvelin F. Adalet Hizmetleri Tazminatı Bölümünün 1. maddesinin ( e ) bendinde, zabıt katiplerinden 1, 2 ve 3’üncü dereceden aylık alanların yararlanacakları tazminat oranı % 100; ( g ) bendinde ise, diğerlerinden ( yukarıdaki sıralardan faydalanamayanlardan ) 1-4’üncü dereceden aylık alanların faydalanacakları tazminat oranı % 58 olarak belirlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, Ceza İnfaz Kurumu Katibi olarak görev yaptığı dönemde, 3. dereceden aylık aldığından bahisle, Adalet Hizmetleri Tazminatının zabıt katipleri için öngörülen % 100 oranı esas alınarak verilmesi amacıyla yaptığı başvurunun dava konusu işlemle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 152. maddesinde yer alan “görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi” ölçütler dikkate alınmak suretiyle hazırlanan ve dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli III. Diğer Tazminatlar başlıklı Cetvelin F. Adalet Hizmetleri Tazminatı Bölümünün 1. maddesinin ( e ) bendinde sadece zabıt katipleri yer almış, anılan bentte cezaevi katiplerine yer verilmemiştir.
Buna göre, cezaevi katipleri ile zabıt katiplerinin yapmış oldukları görevin, önem, sorumluluk ve niteliği ile görev yerlerinin farklı olduğu dikkate alındığında, 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli III sayılı Cetvelin F. Adalet Hizmetleri Tazminatı Bölümünde her iki personel grubu için farklı oranlarda tazminat ödenmesinin öngörülmesinin 657 sayılı Yasa’nın 152. maddesiyle verilen yetkiye aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, kadro unvanı Cezaevi Katibi olan davacıya, zabıt katipleri için öngörülen Adalet Hizmetleri Tazminatı oranı üzerinden ödeme yapılmasına mevzuat hükümlerine göre olanak bulunmadığından, aksi yönde verilen Mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 30.1.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.