Danıştay Kararı 2. Daire 2007/4507 E. 2009/1601 K. 14.04.2009 T.

2. Daire         2007/4507 E.  ,  2009/1601 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2007/4507
Karar No: 2009/1601

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili :
Karşı Taraf: Konya Valiliği

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi:İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, öğretmen olan ve kariyer basamaklarında yükselmeye sınavında başarılı olması üzerine yapılan değerlendirmede, alanı Fizik olarak dikkate alınması sonucu uzman öğretmenlik sertifikası almaya hak kazanamayan davacının, alanının Fen ve Teknoloji olarak yeniden değerlendirilerek mağduriyetinin giderilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 27.12.2006 günlü, 65993 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselmeye İlişkin Değerlendirme Kılavuzunun 1.14. maddesine göre öğretmenlik alan bilgilerinin, 30 Eylül 2005 tarihi son gün olarak esas alınıp değerlendirileceği açıkça düzenlendiğinden, bu tarih itibariyle Fizik öğretmeni olan davacının, Fen ve Teknoloji öğretmeni olarak değerlendirilip uzman öğretmen unvanının verilmesi için yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
5204 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1. maddesiyle, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinin sonuna eklenen 6. fıkrada, “Öğretmenlik kariyer basamaklarında yükseleceklerin gireceği sınav, sınava katılacaklarda aranacak en az çalışma süresi, hizmet içi eğitim veya lisansüstü eğitim nitelikleri, her bir değerlendirme ölçütüne ilişkin hususlar ve puan değerleri, alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik için aranacak kıdem, hizmet içi eğitim, etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) şartları ve puan değerleri, branşlar temelindeki uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları, yükselmeye ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı’nın uygun görüşleri alınarak Milli Eğitim Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne, 7. fıkrada ise, “Toplam serbest öğretmen kadro sayısı içinde, başöğretmen oranı %10, uzman öğretmen oranı %20’dir. Bakanlar Kurulu bu oranları bir katına kadar yükseltmeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan 6. fıkra hükmü uyarınca 13.8.2005 günlü, 25905 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği’nin 7. maddesinde, Bakanlık eğitim-öğretim hizmetleri sınıfındaki toplam serbest öğretmen kadro sayısı içinde uzman öğretmen oranının %20, başöğretmen oranının %10 olduğu, bu oranların Bakanlar Kurulunca artırılması durumunda, artırıldığı oranda uzman öğretmen ve başöğretmenlik sayılarına yansıtılacağı, bu sayılardan; a) Alanlara göre mevcut öğretmen sayısının, Bakanlık eğitim-öğretim hizmetleri sınıfındaki toplam serbest öğretmen kadro sayısı içindeki oranı esas alınarak uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayılarının her alan için en az bir olmak şartıyla alanlar arasındaki dağılımı, b) Alanlara göre uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları içinde sonradan muaf olan veya olmayanlar için kullanılacak uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayılarının Bakan onayı ile belirleneceği, 21. maddesinde, alanlara göre uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik kontenjanına girecek olanların belirlenmesi amacıyla, İl Öğretmen Değerlendirme Komisyonlarından gelen İl Başarı Sıralaması Çizelgesine göre sınavdan muaf olan ve olmayanlar bakımından eş zamanlı olarak ve ayrı ayrı olmak üzere puan üstünlüğü dikkate alınarak Merkez Sınav ve Değerlendirme Komisyonunca Türkiye Geneli Başarı Sıralaması Çizelgesinin düzenleneceği, başarı sıralaması sonucunda alanlara göre belirlenen kontenjana girenlerin, Türkiye Geneli Başarı Sıralaması Çizelgesine göre tespit edileceği belirtilmiş, Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselmeye İlişkin Değerlendirme Kılavuzunun ekinde (ek 1), uzman öğretmen ve başöğretmen kontenjanları, sınavdan muaf olan ve olmayanlar bakımından alanlar ve kurumlara göre ayrı ayrı olmak üzere gösterilmiş, Milli Eğitim Bakanlığı yönünden kontenjan, “Fizik” alanında, sınav sonucuna göre değerlendirilenler için 1822, sınavdan muaf olarak değerlendirilenler için 322, “Fen ve Teknoloji/Fen Bilgisi” alanında, sınav sonucuna göre değerlendirilecekler için 2634, sınavdan muaf olarak değerlendirilecekler için 465 olarak belirlenmiştir.
Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin 18.3.2009 günlü, 27173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.5.2008 günlü, E:2004/83, K:2008/107 sayılı kararıyla, 5204 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1. maddesiyle, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinin sonuna eklenen 6. fıkra yönünden,”Yasayla düzenleme, konunun tüm ayrıntılarının yasayla belirlenmesini değil, temel ilkelerin, ölçü ve sınırların yasada gösterilip uzmanlık ve teknik konulara yönelik ayrıntıların düzenlenmesinin yürütme organına bırakılmasını ifade eder. Yasada, yönetmelikle düzenlenecek konuların çerçevesinin, Anayasa yargısı bağlamında denetime olanak verecek biçimde düzenlenmiş olması gerekir. Kuraldaki “sınava katılacaklarda aranacak en az çalışma süresi”, “alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için aranacak kıdem”, “branşlar temelindeki uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları” ve “ile diğer hususlar” ibarelerinin belirlenmesinde belirtilen çerçeveye yer verilmediği açıktır. Bu nedenlerle kuraldaki anılan ibareler Anayasa’nın 2. ve 7. maddelerine aykırıdır. İptalleri gerekir.
Kuralın kalan bölümü ise yönetmelikte düzenlenebilecek nitelikte konulara ilişkindir ve Anayasa’nın 2. ve 7. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.” gerekçesine yer verilerek, anılan fıkranın;
a-“…sınava katılacaklarda aranacak en az çalışma süresi,…”, “…alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için aranacak kıdem,…”, “…branşlar temelindeki uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik sayıları,…”, “…ile diğer hususlar…” ibarelerinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline,
b-Kalan bölümün Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptali isteminin reddine,
c- Anılan fıkranın iptal edilen ibareleri nedeniyle uygulama olanağı kalmayan kalan bölümünün de 2949 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 29. maddesinin ikinci fıkrası gereğince iptaline, karar verilmiştir.
Yine 5204 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1. maddesiyle, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinin sonuna eklenen 7.fıkranın, “5204 sayılı Yasa’nın 1. maddesiye getirilen kariyer basamaklarında yükselme sistemi, öğretmenlerin nitelik ve statülerinin iyileştirilmesine özel önem verilmesi temeline dayanmakta ve öğretmenlerin kıdem, eğitim ve iş başarımları esas alınarak, mesleki ve kişisel gelişimlerinin sağlanması, niteliklerinin iyileştirilmesi, statülerinin yaptıkları görevin önem, güçlük ve sorumluluk derecesi çerçevesinde olması gereken seviyeye yükseltilmesini amaçlamaktadır.
Kuralda, kariyer basamaklarında yükselme koşullarının tümünü sağlasa bile, %20 ve %10’luk sınırlama nedeniyle bütün öğretmenler yükselme olanağına sahip olamayacaklardır. Bakanlar Kurulu’na tanınan bu oranları bir katına kadar yükseltme yetkisinin kullanılmasında da aynı sonuçla karşılaşılabilecektir.
Anılan oranlar dolduğunda geride kalan öğretmenler, boşalma olana kadar yüzde yüz başarı elde etseler bile, uzman ve/veya başöğretmen hakkını elde edemeyeceklerdir. Bu durum ise yığılmalara, tıkanmalara ve çalışma hayatında olumsuzluklara neden olabilecektir. Öngörülen kontenjanlardaki yüzdelere giren son kişilerle aynı değerlendirme puanına sahip olanların kontenjan dışında kalmaları hali hukuk devleti ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.” gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, kariyer basamaklarında yükselmeye ilişkin değerlendirmede, Fizik alanından değerlendirme yapıldığı, bu alan için belirlenen kontenjana giremediğinden bahisle uzman öğretmenlik sertifikası almaya hak kazanamadığı, alanının Fen ve Teknoloji olarak değerlendirilmek suretiyle mağduriyetinin giderilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nce, 5204 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1. maddesiyle, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinin sonuna eklenen 6. fıkrada yer alan “branşlar temelindeki uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları”nın Yönetmelikle düzenleneceğine ve toplam serbest öğretmen kadrosu içinde, uzman öğretmenlik kontenjan oranının %20, başöğretmenlik kontenjan oranının %10 ile sınırlanmasına ilişkin, 5204 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1. maddesiyle, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinin sonuna eklenen 7. fıkranın, yukarıda belirtilen gerekçelerle iptal edildiği göz önünde bulundurulduğunda, branşlara göre kontenjan sınırlaması getirilmesinin yasal dayanağının kalmadığı anlaşıldığından, davacının, Fizik alanı için belirlenen kontenjana giremediğinden bahisle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 14.4.2009 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU(X) :1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesine, kariyer basamaklarında yükselmeye ilişkin olarak 5204 sayılı Kanun’la eklenen bazı fıkra ve ibareler, 18.3.2009 günlü, 27173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 21.5.2008 günlü, E:2004/83, K:2008/107 sayılı kararıyla iptal edilmişse de, aynı kararla, iptal edilen fıkra ve ibarelerin doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa’nın 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince iptal hükümlerinin kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Bu durumda, Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından itibaren bir yıl sonra yürürlüğe gireceği dikkate alındığında, bu aşamada, temyiz istemi hakkında, mevcut düzenlemelere göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, iptal kararı dayanak alınmak suretiyle davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulmasına yönelik çoğunluk kararına katılmıyorum.