Danıştay Kararı 2. Daire 2007/3399 E. 2009/1428 K. 03.04.2009 T.

2. Daire         2007/3399 E.  ,  2009/1428 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2007/3399
Karar No: 2009/1428

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: Milli Eğitim Bakanlığı / ANKARA
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında, “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmü yer almış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İptal ve tam yargı davaları” başlıklı 12. maddesinde, “İlgililer, haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davasını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacının öğretmenlikten genel idari hizmetler sınıfına atanmasına ilişkin işlem yargı kararıyla hukuka aykırı bulunarak iptal edildiğinden, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının, diğer bir anlatımla uğranılan zararın ( fiilen görev yapılması karşılığı ödenen kısımlar ayrık tutularak), idarece tazmini gerekmektedir. .
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, öğretmen olan davacının, mezun olduğu üniversiteye ilişkin lisans denklik belgesinin iptali nedeniyle Genel İdare Hizmetleri Sınıfına memur olarak atanmasına ilişkin işlemin yargı kararı ile iptali üzerine, bu işlem nedeniyle öğretmenlikten uzak kaldığı 2.1.2001-1.7.2004 tarihleri arasında mahrum kaldığı maaş, yan ödeme, tazminat, gösterge farkları, yatılı okul belletmenlik nöbet ücreti, ek ders ücreti, yaz ve güz dönemi sınav ücreti ve eğitim ve öğretime hazırlık ödeneği karşılığı olan toplam … TL. ile hakediş tarihinden itibaren işlemiş olan … TL. yasal faizin toplamı … TL. nin dava tarihinden itibaren asıl alacak olan … TL. üzerinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idarenin davacının sınıfını değiştirmesinin asıl nedeninin YÖK tarafından davacının mezun olduğu okulun denklik belgesinin iptal edilmesinin oluşturduğu, diğer bir değişle idarece bağlı yetki içerisinde işlem tesis edildiğinden, davalı idarenin her hangi bir ağır hizmet kusuru da bulunmadığından yargı kararı ile iptal edilen idari işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı anılan parasal istemlerinin yerinde görülmediği; kaldı ki bu istemler arasında yer alan ek ders ücreti, eğitim öğretime hazırlık ödeneği gibi ödemelerin ilgililere fiilen çalışmaları karşılığında ödendiğinden ve fiilen görev yapmayan davacıya ödenmesi olanaklı olmadığından bu istemlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, iptal edilen işlem nedeniyle uğradığı zararın karşılanmamasının hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
T.C. Anayasasının 125. maddesinin son fıkrasında, “İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmüne; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinde ise, “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a, İdare ve Vergi Mahkemelerine doğrudan tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliğ veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11. madde uyarınca, idareye başvurma hakları saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “ek ders görevi” ile ilgili düzenleme getiren 89 uncu maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 16.12.1998 günlü, 23555 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun 2.12.1998 günlü, 98/12120 sayılı kararı ile yürürlüğe konulan ve dava konu uyuşmazlığa ilişkin dönemde yürürlükte bulunan “Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslar”ın İkinci Bölümünde, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile Bakanlığa bağlı her derece ve türdeki eğitim ve öğretim kurumlarında görevli öğretmen, yönetici, uzman ve usta öğreticiler ile diğer görevlilerin; “Aylık Karşılığı Ek Ders Görevi”, “Ek Ders Görevi”, “Hizmet İçi Eğitim Faaliyetleri”, “Yetiştirme, Okuma-Yazma ve Uyum Kursları” ve “Ders Ücreti Karşılığı Görevlendirme” başlıkları altında aylık ve ücretle okutacakları; Üçüncü Bölümünde ise, “Ders Niteliğinde Yönetim Görevi”, “Ders Dışı Hazırlık ve Planlama Görevi”, “Sınav Görevi”, “Belleticilik Görevi”, “Akşam Sanat, Spor ve İzcilik Okulları ile Açıköğretim Kurumları Yönetici ve Öğretmenleri”, “İşletmelerde Meslek Eğitimi”, “Ders Dışı Eğitim Çalışmaları”, “Okulda Bulunma Zorunluluğu” ve “Ders Kitabı ve Aracı Hazırlama Görevi” başlıkları altında da okutmuş sayılacakları haftalık ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar düzenlenmiştir.
Anılan Esaslar kapsamında ek ders ücreti ödenebilmesi için, ek ders görevinin fiilen yapılması, ek ders görevinden sayılan veya ek ders görevinin yapılmış sayılacağı haller bakımından ise bu Esaslar’da belirlenen koşulların oluşması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Suudi Arabistan Ummul-Kura Üniversitesi’nden mezun olan ve 1983 yılında YÖK tarafından kendisine 4 yıl yüksek öğrenim görmüş sayılmasına ilişkin diploma denklik belgesi verilmiş olan davacının, 3.4.1986 tarihinde öğretmenliğe ataması yapıldıktan sonra anılan diploma denklik belgesinin önlisans denklik belgesine dönüştürülmesi sonucu 7.8.2000 günlü işlemle, eğitim öğretim hizmetleri sınıfından alınarak genel idare hizmetleri sınıfında memurluğa atandığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın İdare Mahkemesi’nce reddedildiği, ancak temyiz aşamasında Danıştay 5. Dairesi’nce verilen 28.1.2004 günlü, E:2003/3516, K:2004/217 sayılı bozma kararı üzerine bozmaya uyulmak suretiyle … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptal edildiği, anılan işlem nedeniyle eğitim öğretim hizmetleri sınıfından ayrı kaldığı süreler içinde yoksun kaldığı maaş, yan ödeme, tazminat, gösterge farkları, yatılı okul belletmenlik nöbet ücreti, ek ders ücreti, yaz ve güz dönemi sınav ücreti ve eğitim ve öğretime hazırlık ödeneği karşılığı olan toplam … TL. ile hakediş tarihinden itibaren işlemiş olan … TL. yasal faizin toplamı … TL. nin dava tarihinden itibaren asıl alacak olan … TL. üzerinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İptal davalarında idari işlemin iptali yolunda verilen kararların idari işlemin tesis edildiği tarihe kadar geriye yürüyeceği ve anılan tarihe kadar hukuki etkilerini göstereceği hususu İdare Hukukunun bilinen ilkelerinden olup; Danıştay’ın yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere, iptal kararı, iptali istenilen işlemle ona bağlı işlemleri tesis edildikleri tarihten itibaren ortadan kaldırarak işlemin tesisinden önceki hukuki durumun devamını sağladığından, atama işlemlerinde, işlemin iptali üzerine davacının gecikmeksizin görevine iade edilmesi ve iptal edilen işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının da ödenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Öte yandan, davacı tarafından, öğretmenlikten ayrı kaldığı döneme ilişkin ek ders ücretinin de tazmini istenilmekte ise de, anılan dönemde yürürlükte olan ve 16.12.1998 günlü, 23555 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslar” kapsamında ek ders ücreti ödenebilmesi için, ek ders görevinin fiilen yapılması gerektiği kurala bağlandığından, uyuşmazlığa konu dönemde öğretmenlik mesleğini fiilen icra etmeyen davacıya ek ders ücreti ödenebilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Davacı tarafından tazminine hükmedilmesi istenen ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 32. maddesinde düzenlenen eğitim- öğretime hazırlık ödeneğinin ise; kadroya bağlı bir ödeme olması nedeniyle fiilen çalışmış olma şartı aranmaksızın davacıya ödenmesi gerekeceği tabiidir.
Bu durumda, idarenin tesis ettiği hukuka aykırı bir işlem nedeniyle maddi zararının meydana geldiği açık olan davacının kadro değişikliğine bağlı oluşan zararının, idarece tazmini gerekirken, davacının öğretmenlikten genel idare hizmetleri sınıfında memurluğa atanmasına ilişkin işlemin bağlı yetki içerisinde tesis edildiği ve davalı idarenin her hangi bir ağır hizmet kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 3.4.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.