Danıştay Kararı 2. Daire 2007/3131 E. 2008/329 K. 25.01.2008 T.

2. Daire         2007/3131 E.  ,  2008/329 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2007/3131
Karar No: 2008/329

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili: …
Karşı Taraf: 1- Çevre ve Orman Bakanlığı -ANKARA
2- … Genel Müdürlüğü
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Çevre ve Orman Bakanlığı
Cevabının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
… Genel Müdürlüğü Cevabının Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: … Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürü olarak görev yapan davacının, bu görevden alınarak Genel Müdürlük bünyesinde İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığına uzman olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların tazmini ile … YTL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açtığı davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Bölge Müdürlüğü görevinden alınarak aynı Daire Başkanlığı’na uzman olarak atanan davacının, bu görevinde başarısız veya verimsiz olduğu yönünde herhangi bir somut gerekçe ileri sürülmeden takdir hakkına dayalı olarak tesis edilen işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Ayrıca davalı idarece dava konusu işlemin dayanağının davacının 19.4.2006 tarihli dilekçesi olduğu ileri sürülmekte ise de, dilekçenin ne zaman, hangi amaçla düzenlendiğinin belli olmadığı ve bu davranışın baskı ile yapıldığı davacı tarafından dava açılması suretiyle ortaya konulduğu da açıktır.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulüyle idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava, … Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürü olarak görev yapan davacının, bu görevden alınarak Genel Müdürlük bünyesinde İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığına uzman olarak atanmasına ilişkin 19.4.2006 tarih ve 31514 sayılı işlemin iptali ve dava konusu işlem nedeniyle mahrum kaldığı maddi haklarının tazmini ile … YTL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; “davacının memurluk kariyeri, yapmış olduğu görevler ve eğitim durumu da dikkate alındığında hakkında alınan bir karara karşı yargı yoluna başvurma iradesi olmasına karşın idare yetkililerinin baskısı ile istifa dilekçesini verdiği iddiası ciddi bulunmamakta, kaldı ki davacının bahse konu ettiği zorlama, iradesi dışında dilekçe verme ve bu dilekçenin idare tarafından yasalara aykırı bir şekilde işleme konulma eylemleri vuku bulmuş olsa dahi bu eylemlerden açık olarak zarar göreceği belli olan davacı tarafından sözü edilen eylemler için cezai takip yapılması yolunda yargı organlarını harekete geçirme amaçlı hiç bir girişimde bulunulmadığı ve tüm bu iddiaların somut bir delil ile ispatlanamadığı da açık olduğundan davacının dava konusu işlemin dayanağı olan dilekçenin iradesini yansıtmadığı yönündeki iddiasına itibar edilmeyerek davalı idarelerce davacının vermiş olduğu dilekçe üzerine kendi isteği doğrultusunda Bölge Müdürlüğü görevinden alınarak davalı Genel Müdürlükte uzman olarak görev yapmak üzere naklen atanmasına ilişkin dava konusu müşterek kararnamede hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının anılan işlem nedeniyle uğramış olduğu herhangi bir maddi ve manevi zararın da olmadığı sonuçlarına varıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı biçimde tesis edildiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, … Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürü olarak görev yapmakta iken … Genel Müdürlüğü’nün 18.8.2003 günlü ve 24439 sayılı işlemi ile bu görevinden alınarak … Genel Müdürlüğü … Dairesi Başkanlığı’na uzman olarak atandığı, davacı tarafından bu işlemin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi’nin … günlü ve E: …, K:… sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptal edildiği, Mahkeme kararının 6.3.2006 tarihinde davalı idareye tebliğ edilmesi üzerine davacının 14.3.2006 günlü ve … nolu Noter tasdikiyle imzasını değiştirdiği ve 15.3.2006 tarihinden itibaren resmi ve özel bütün yazışmalarda bu imzayı kullanacağını davalı … Genel Müdürlüğü’ne 15.3.2006 günlü dilekçesiyle bildirdiği, Mahkeme kararının 27.3.2006 günlü işlemle uygulanarak davacının 14.4.2006 tarihinde Bölge Müdürlüğü görevine başladığı, 19.4.2006 tarihinde ise davalı idare kaydına giren ve davacı tarafından Genel Müdürlük Makamına hitaben yazılan, Genel Müdürlük bünyesinde uzman ya da programcı olarak atanmak üzere … Bölge Müdürlüğü görevinden istifa ettiğine ilişkin tarihsiz ve davacının imza değişikliğinden önce kullanmakta olduğu imzasının atıldığı dilekçenin işleme konularak 19.4.2006 günlü ve 31514 sayılı dava konusu atama işlemi ile Bölge Müdürlüğü görevinden alınarak İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı emrine uzman olarak atandığı anlaşılmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Bu durumda; davacının, Bölge Müdürlüğü görevinde başarısız veya verimsiz olduğu yolunda herhangi bir somut belirlemenin mevcut olmadığı, dolayısıyla, anılan Kanun’un 76. maddesinde öngörülen takdir yetkisine dayalı biçimde tesis edilen dava konusu işlemin, sebep unsuru yönünden hukuka aykırılık taşıdığı tartışmasızdır.
Bununla birlikte; davacının Bölge Müdürlüğü görevinden istifa ettiği ileri sürülmekte ise de, davacının söz konusu istifa dilekçesini hükümsüz kılmak amacıyla imzasını noter tasdikiyle değiştirerek bu hususu idareye bildirmesi, ayrıca istifa iradesine dayandığı belirtilen dava konusu atama işlemine karşı dava açması bu davranışı baskı altında gösterdiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 25.1.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.