Danıştay Kararı 2. Daire 2006/4097 E. 2008/2363 K. – T.

2. Daire         2006/4097 E.  ,  2008/2363 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2006/4097
Karar No: 2008/2363

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: Milli Eğitim Bakanlığı
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davacının, davalı idarenin ilköğretim müfettişliğinden alma işleminin mahkeme kararıyla iptal edildiği gerekçesiyle öğretmen olarak düzenlenmiş sicil raporlarının iptali istemiyle açtığı davanın reddi ile 2005 yılında iptal edilerek işlemden kaldırılan … iline atanma sırasının yeniden işleme alınarak güncelleştirilmesine karar verilmesi isteminin incelenmeksizin reddine ilişkin olarak verilen idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Davacının dava konusuyla ilgili olarak temyiz dilekçesinde öne sürdüğü hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından buna ilişkin isteminin reddine,
Kararda hükmedilen vekalet ücreti ile ilgili temyiz isteminin ise;
Temyizen incelenerek bozulması istenilen mahkeme kararının hüküm fıkrasında avukat vasıtasıyla temsil edilmeyen davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken bu hususa kararda yer verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle davacının temyiz isteminin işlemler yönünden reddine, vekalet ücreti yönünden kabulü ile idare mahkemesi kararının bu kısmının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, … İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde İlköğretim Müfettişi ve aynı zamanda İlköğretim Müfettişleri Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak … İli emrine öğretmen olarak atanmasına ilişkin işlemin mahkeme kararıyla iptal edildiğinden bahisle öğretmen olarak düzenlenmiş sicil raporlarının iptaliyle 2003 yılında iptal edilerek işlemden kaldırılan … İline atanma sırasının yeniden işleme alınmak suretiyle güncelleştirilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının İlköğretim Müfettişi olarak görev yaptığı sırada 2.6.2003 günlü işlemle görevden alınarak öğretmen olarak atandığı, bu işleme karşı açılan davada Mahkemelerinin 9.6.2004 günlü, E:2003/1749, K:2004/875 sayılı kararıyla anılan işlemin iptal edildiği ve davacının 12.8.2004 tarihli atama onayı ile müfettiş olarak yeniden atandığı ve Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri uyarınca bir yıl içinde 6 aydan fazla fiilen öğretmenlik yaptığı açık olduğundan 2004 yılı sicil raporlarının öğretmen olarak düzenlenmesi işleminde mevzuata aykırılık bulunmadığı; davacının 2003 yılında iptal edilerek işlemden kaldırılan … İline atanma sırasının işleme alınarak güncelleştirilmesine yönelik istemin ise; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 2/2 maddesi uyarınca idari yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu ve idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğinden bahisle istemin bu kısmının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın 2004 yılı sicilinin iptali istemine yönelik kısmının esastan; … İline atanma sırasının yeniden işleme alınarak güncelleştirilmesi istemine yönelik kısmının ise incelenmeksizin reddine ve davalı idare lehine vekalet ücreti verilmesine karar verilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ve İdare lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemesi tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup; davacı tarafından ileri sürülen hususlar, davanın kısmen esastan, kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, öğretmenlik yaptığı döneme ilişkin olarak … İline atanma sırası yönünden korunması gerekli hakkı bulunan davacının, yeniden sıralamaya girip de bu hakkının korunmaması halinde menfaatine etkili olacak böyle bir işlemin iptali istemiyle her zaman dava açabileceği kuşkusuzdur.
İdare Mahkemesi kararının, davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına gelince; 4353 sayılı Maliye Vekaleti Baş Hukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine, Devlet Davalarının Takibi Usullerine ve Merkez ve Vilayetler Kadrolarında Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair Kanunun 27.6.1951 günlü, 5797 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle değişik “İdari Davalarda Temsil” başlıklı 22. maddesinde ” İdari davaların açılması, idareler aleyhine açılan bu nevi davaların takip ve müdafaası daire amirlerine veya bu dairelerin bağlı bulundukları Bakanlıklar hukuk müşavirlerine ait olup Danıştay’daki duruşmalarda bu daireler kendi amirleri veya hukuk müşavirleri ve hukuk müşaviri teşkilatı olmayan dairelerde ilgili şube amiri tarafından temsil olunur. Hazineyi ilgilendiren işlerde bu vazife Hazine Müşavir avukatı veya avukatları tarafından yapılır. Lüzumu halinde Maliye Bakanlığının alakalı servisine mensup ve Maliye Bakanlığı tarafından tensip edilecek bir memur hazine avukatı ile birlikte duruşmaya iştirak ettirilebilir.” hükmü yer almakta olup, Bakanlıklara ve genel bütçeye dahil idarelere ait adli ve cezai davalarda münhasıran ve sadece hazine avukatları temsile yetkiliyken idari davaların açılması ve takibine “daire amirleri” veya bu dairelerin bağlı bulundukları bakanlıkların “hukuk müşavirleri”; bu davaların duruşmalarda temsiline ise, “daire amirleri”, “hukuk müşavirleri” ve hukuk müşavirleri olmayan dairelerde “şube amirleri” yetkilidir. Hazineyi ilgilendiren işlerde bu yetkiyi “hazine müşavir avukatı” veya “avukatları” kullanmaktadır.
Olayda, … İdare Mahkemesi’nce … gününde yapılan duruşmada davalı Milli Eğitim Bakanlığı’nı, … Valiliği’nin 20.6.2006 günlü Oluruna dayalı düzenlenen 21.6.2006 günlü, 22955 sayılı yetki belgesi gereğince İl Milli Eğitim Müdürlüğü Hukuk Bürosu sorumlusu Avukat Öğretmen …’ın temsil ettiği görülmekteyse de; Milli Eğitim Bakanlığı’na karşı açılan davanın takip ve müdafaasının, 4353 sayılı Yasanın 22. maddesi uyarınca ilgili daire amiri veya bu dairenin bağlı bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşaviri tarafından yapılması gerektiğinden ve genel bütçeli idareleri avukat sıfatıyla temsil yetkisi münhasıran hazine avukatlarına ait olup, bakanlıklarda çalışan memur avukatların idari temsil dışında avukatlık ücretini hak eden bir vekalet görev ve yetkisi bulunmadığından, dosyada vekaletnamesi de bulunmayan Avukat Öğretmen … tarafından yetki belgesine dayalı olarak duruşmada temsil edilen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına yönelik temyiz isteminin kabulüyle bu kısmın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, buna karşılık kararın, davayı 2004 yılı sicilinin iptali istemine ilişkin olarak esastan, … İline atanma sırasının yeniden işleme alınarak güncelleştirilmesi istemine ilişkin olarak ise incelenmeksizin reddeden kısımlarına yönelik temyiz isteminin ise reddiyle bu kısımların onanmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek vekalet ücreti ile ilgili yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 9.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.