Danıştay Kararı 2. Daire 2006/3689 E. 2007/3552 K. 25.09.2007 T.

2. Daire         2006/3689 E.  ,  2007/3552 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2006/3689
Karar No: 2007/3552

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili: …
Karşı Taraf: … Başkanlığı
Vekili: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davalı idarede, idari işler servis şefi olarak görev yapan davacının, çalıştığı servisin başka bir servisle birleştirilmesi sonucu şeflik unvanının, 2006 yılı Sandık Bütçesi eki kadro cetvelinin hazırlık aşamasına kadar uhdesinde kalmak ve kadro cetvelinin hazırlanmasında Başkanlıkça yeniden değerlendirilmek üzere, sandık bünyesinde Başkanlıkça uygun görülerek bir görevde görevlendirilmesine ilişkin, Yönetim Kurulunun 18.8.2005 günlü 121 sayılı kararının 3.bendinin iptali istemiyle açılan davanın, reddi yolundaki idare mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76.maddesinde ”kurumların, görev ve ünvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68.maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri ” kuralı yer almıştır.
Bu hükümlerin incelenmesinden kurumların, memurların görev ve yerlerinin değiştirilmesinde takdir yetkisine sahip oldukları ancak bu yetkinin kullanımı mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı amacı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu ve bu yönden yargı denetimine tabi olduğu idare hukukunun ilkelerindendir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … Başkanlığında, idari işler servis şefi olarak görev yaptığı, dava konusu işlemle, sandığın yeniden yapılandırılmasına, bu arada bazı servislerin birleştirilmesine karar verildiği, davacının görev yaptığı İdari İşler Servisinin, Personel ve Yazı işleri Servisi ile birleştirilerek, İş Kazaları, Öğrenim ve Gayrimenkul İkraz Servisi şefinin, servis şefliğinde görevlendirildiği, davacının ise, şeflik ünvanının 2006 yılı sandık bütçesi eki kadro cetvelinin hazırlık aşamasına kadar, uhdesinde kalmak ve kadro cetvelinin hazırlanmasında başkanlıkça yeniden değerlendirilmek üzere, sandık bünyesinde uygun bir görevle görevlendirilmesine karar verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.
İdarelerin, memurların, görev yerlerini değiştirebilmeleri için hukuken kabul edilebilir yeterli ve haklı sebeplere dayanılması gereklidir.
Olayda ise, davacının görev yaptığı servisin, başka bir servisle birleştirildiği , bilgi birikimi ve yeterliği yönünden hiçbir olumsuzluk ortaya konulmadan, davacının şeflik görevinden fiilen uzaklaştırılması ve diğer şefin görevlendirilmesini gerektirecek somut bir sebep ortaya konulmadan, yeni kurulan servisin görev alanları dışından bir kişinin servis şefliğine atanması yolundaki işlemde ve davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan sebeplerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, davalı idarede İdari İşler Servis Şefi olarak görev yapan davacının, çalıştığı servisin başka bir servisle birleştirilmesi sonucu şeflik ünvanının 2006 yılı Sandık Bütçesi eki kadro cetvelinin hazırlık aşamasında yeniden değerlendirilmek üzere Sandık bünyesinde Başkanlıkça uygun görülecek bir görevde görevlendirilmesine ilişkin 15.8.2005 tarih ve 121 sayılı davalı idare Yönetim Kurulu Kararının 3. bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; “davalı sandığın üye sayısında meydana gelen azalma ve teknolojik gelişmeler nedeniyle bazı servislerin işlevinin kalmaması ve yeniden yapılanma çerçevesinde bazı servislerin birleştirilmesinden dolayı davacının görev yerinin değiştirilmesine dair işlemde hukuka aykırılık görülmediği” gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
24.1.1982 tarihli ve 17584 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan … Personel Yönetmeliği’nin 3. maddesinde Sandık personel kadrosunun Sandık Başkanlığınca hazırlanarak Yönetim Kurulunca kabul edilip Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onaylanarak kesinleşeceği, 24. maddesinde personelin iş güvenliğine ve sosyal güvenliğe sahip olduğu ve kazanılmış haklarının korunacağı düzenlemelerine yer verildiği görülmekte olup, davalı idare personelinin parasal ve özlük haklarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine paralel olarak Bakanlıkça hazırlanan bir yönetmelikle düzenlendiği ve özel bir statüye tabi olan kurumda çalışanlar hakkında kamu gücüne dayalı olarak tek taraflı bir iradeyle tesis edilen işlemlerin de idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği açıktır. İdarelere personelinin atanmaları ve görevden alınmaları konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, bu yetkinin kullanımı kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olup, bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının davalı idarede İdari İşler Servis Şefi olarak görev yaptığı, 15.8.2005 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla Sandıkta yeniden yapılanma çalışmaları çerçevesinde bazı servislerin birleştirilmesine karar verildiği, bu çerçevede davacının görev yaptığı İdari İşler Servisinin, Personel ve Yazı İşleri Servisiyle birleştirilmesine karar verilerek servis şefliğine İşkazaları, Öğrenim ve Gayrimenkul İkraz Şefi olan kişinin görevlendirildiği, davacının ise şeflik unvanı 2006 yılı Sandık bütçesi eki kadro cetveli hazırlık aşamasına kadar uhdesinde kalmak ve kadro cetvelinin hazırlanmasında Başkanlıkça yeniden değerlendirilmek üzere Sandık bünyesinde Başkanlıkça uygun görülecek bir görevde görevlendirilmesine karar verildiğine dair dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, dava konusu Yönetim Kurulu Kararı ile davalı idarenin organizasyon şemasının ve kadro cetvelinin değiştirildiği, Sandık Personel Yönetmeliğinin 3.maddesinde kadro cetvellerinin Bakanlık onayı ile kesinleşeceği düzenlemesinin mevcut olduğu, ara kararımızla istenilmesine rağmen 15.8.2005 tarihli Yönetim Kurulu Kararına ilişkin Bakanlık onayının ibraz edilemediği, ara kararımıza cevap olarak gönderilen Bakanlık onayında gösterilen Yönetim Kurulu kararının tarih ve sayısının dava konusu işlemden farklı olduğu, öte yandan davacının görev yaptığı serviste başarısızlığı, yetersizliği veya yürüttüğü görevden alınmasını ve birleştirilen servislerin şefliğine başka servisten bir şefin görevlendirilmesini gerektirecek başkaca somut bir neden ortaya konulamadığı görülmüştür.
Bu durumda davacının görev yaptığı servis şefliğinden alınarak uygun görülecek bir görevde görevlendirilmesine ilişkin işlemin nedeni olan organizasyon şemasının ve kadro cetvelinin değiştirilmesine yönelik Yönetim Kurulu Kararının kesinleşmesi için gerekli olan Bakanlık onayının dosyaya sunulamadığı, kaldı ki bu onay bulunsa bile birleştirilen servislerden birinin şefliğinin davacı tarafından yürütülmesine karşın dışarıdan şef atanmasını gerektirecek bir neden bulunmadığı hususları göz önüne alındığında dava konusu işlemde ve davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 25.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.