Danıştay Kararı 2. Daire 2006/356 E. 2006/2569 K. 03.10.2006 T.

2. Daire         2006/356 E.  ,  2006/2569 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2006/356
Karar No: 2006/2569

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Adana Valiliği
Karşı Taraf: …
Vekili: …
İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Temyizi istenen kararın yöntem ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi:İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: … İli, … İlçesi … Anadolu Meslek Lisesi … Öğretmeni ve Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının … İlköğretim Okulu Müdür Yardımcılığına atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemidir.
13.8.1999 günlü, 23785 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliğinin 42.maddesinin (t) bendinde “Valilikçe denetimi uygun görülen diğer okul ve kurumlar “İlköğretim Müfettişlerinin görev alanı kapsamında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı ve aynı okulda görev yapan … hakkında kavga etmeleri nedeniyle soruşturma yapmak üzere İlköğretim Müfettişlerinin görevlendirilmesine 17.3.2005 tarihli Valilik onayı verildiği anlaşılmıştır.
İdari makamın emriyle ve usulüne uygun olarak görevlendirilen İlköğretim Müfettişi tarafından yapılan soruşturmanın konusunun öğretmelerin branşlarındaki yeterliliklerinin tespitiyle ilgili olmadığı bu durumda soruşturma sonucunun, soruşturmadaki saptamaların işlem tesisi için değerlendirilmesine ve buna göre işlem tesisine engel bulunmadığından aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava, … İli, … İlçesi … Anadolu Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, Vali onayı ile görevlendirilen İlköğretim Müfettişlerince yapılan soruşturma üzerine getirilen teklif doğrultusunda, aynı il ve ilçe … İlköğretim Okulu Müdür Yardımcılığına atanmasına ilişkin 16.6.2005 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K:… sayılı kararıyla; Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliğinin 42. maddesinden bahisle, … Anadolu Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacı hakkında, yetkili olmayan İlköğretim Müfettişlerince düzenlenen soruşturma raporuna dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde, mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, davacı hakkında İlköğretim Müfettişlerinin soruşturma yapma yetkisinin olduğunu ve soruşturma sonucu tesis edilen dava konusu işlemi iptal eden Mahkeme kararının, hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dairemizin 10.3.2006 tarihli ara kararı ile anılan atamayla ilgili olarak Bakanlık onayının bulunup bulunmadığının sorulması üzerine gönderilen bilgi ve belgelerden, Milli Eğitim Bakanlığı Anadolu Liseleri Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına İlişkin Yönetmeliğin 2. maddesine göre, davacının, branşı itibariyle, Bakanlıkça ataması yapılan Anadolu Liseleri öğretmenleri kapsamında yer almadığı anlaşıldığından, Valilikçe tesis edilen dava konusu işlemde, yetki yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan, İlköğretim Müfettişlerinin, Anadolu Liselerinde görev yapan yönetici ve eğitici konumundaki personel hakkında, soruşturma yapıp yapamayacaklarının çözümlenmesi, bu konuda kurumsal ve statüleri bakımından yetkilerinin bulunup bulunmadığının irdelenmesini gerekli kılmaktadır.
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 9. maddesinin (D) bendinde, Valinin, dördüncü maddenin son fıkrasında belirtilen adli ve askeri teşkilat dışında kalan bütün Devlet daire, müessese ve işletmesini denetleyeceği, teftiş edeceği belirtilmiş; 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 53. maddesinin 3. fıkrasına dayanılarak düzenlenen ve 13.8.1999 günlü, 23785 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği’nin, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan müfettiş ve müfettiş yardımcılarının görev alanlarını belirleyen 42. maddesinin (t) bendinde, “Valilikçe denetimi uygun görülen diğer okul ve kurumlar”, İlköğretim Müfettişlerinin görev alanları kapsamında yer almış; 43. maddesinin d/1. bendinde, İl İdaresi Kanunu hükümlerine göre, valilikçe verilecek soruşturma emirleri gereğince resmi ve özel okul ile kurumlarda görevli öğretmen, yönetici ve diğer personel hakkında soruşturma yapmak, aynı maddenin d/8. bendinde, soruşturmalarda, muhbir, şikayetçi, sanık ve tanıkların celbi ve dinlenmesi gibi soruşturmanın gerektirdiği her türlü işlemlerin yerine getirilmesinde ilgili mevzuat hükümlerine göre hareket etmek, anılan Müfettişlerin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Öte yandan, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 2. maddesinde, bu Kanunun, devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanacağı, 3. maddesinde ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakamın, ilde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında valinin soruşturma izni vermeye yetkili oldukları, 5. maddesinde, izin vermeye yetkili merciin, bu kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini bizzat veya yukarıdaki maddede yazılı şekilde öğrendiğinde bir ön inceleme başlatacağı, ön incelemenin, izin vermeye yetkili mercii tarafından bizzat yapılabileceği gibi, görevlendirdiği bir veya birkaç denetim elemanı veya hakkında inceleme yapılanın üstü konumundaki memur ve kamu görevlilerinden biri veya birkaçı eliyle de yaptırılabileceği belirtilmiştir.
Görüleceği üzere, anılan İl İdaresi Kanununa göre, Valiye, adli ve askeri teşkilat dışında kalan bütün Devlet daire, müessese ve işletmesini denetleme ve teftiş etme yetkisi verilmiş, anılan Yönetmeliğin İlköğretim Müfettişlerinin görev alanlarından birini belirleyen 42. maddesinin (t) bendinde de, Valilikçe denetimi uygun görülen okul ve kurumlar açısından herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. Kaldı ki 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 23. maddesi ile getirilen, İlköğretim Müfettişlerinin öğretim ve eğitim alanındaki görev ve yetkilerinin, İlköğretim ve İlköğretim Öğretmenleri ile sınırlandırılmasına ilişkin hüküm, 4359 sayılı Kanunun 16. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Dolayısıyla, Valilikçe uygun görülen tüm eğitim kurumlarında, konusu disiplin ya da cezai yönden suç teşkil eden hususların soruşturulması konusunda kurumsal açıdan İlköğretim Müfettişlerinin yetkiyi haiz oldukları açıktır. Nitekim anılan 4483 sayılı Kanunda da bu Kanun kapsamındaki memurlar hakkında ön inceleme yapılması konusunda, kurumsal açıdan herhangi bir ayrıma gidilmemiştir.
Öte yandan disiplin soruşturması ve cezai yönden ön inceleme yapan memurun, bu yetkisini kullanabilmesi için, statü bakımından uygun niteliğe sahip olması gerektiği mevzuatla ve yargısal içtihatlarla belirlenmiş bulunmaktadır. Bu bağlamda, soruşturma izni vermeye yetkili mercii tarafından, memurların disiplin ya da cezai yönden suç teşkil eden eylemleri nedeniyle soruşturma ya da incelemenin denetim elemanlarınca yaptırılabileceğinde kuşku yoktur. Hatta, bu soruşturma ya da incelemenin, denetim elemanları dışında, hakkında soruşturma ya da inceleme yapılanın üstü konumundaki memur ve kamu görevlilerinden biri veya birkaçı eliyle de yaptırılabileceği dikkate alındığında, Anadolu Lisesinde görev yapan yönetici ve eğitici konumundaki personelin işledikleri suçlar nedeniyle denetim konusunda uzmanlaşmış İlköğretim Müfettişlerinin statüleri bakımından soruşturma ya da inceleme yapamayacakları düşünülemez.
Kaldı ki, soruşturma ya da incelemenin idari işlem yönünden usul unsuru içinde yer aldığı ve sonucunun yetkili makamı bağlayıcı nitelikte olmadığı dikkate alındığında; Anadolu Liselerinde yönetici ve eğitici konumundaki personel hakkında soruşturma ya da incelemenin usulüne uygun olarak görevlendirilmiş İlköğretim Müfettişleri tarafından yapılmış olması, soruşturma sonucunun ve bu soruşturmada ortaya konulan belgelerin, işlem tesisi için yetkili makamca değerlendirilmesine ve bu değerlendirme sonucunda varılan kanaate göre işlem yapma yetkisinin kullanılmasına engel teşkil etmemektedir.
Ancak, Lise öğretmenlerinin branşlarındaki yeterliliklerinin tespiti ve bu konuyla ilgili olarak yapılacak soruşturmaların, branşlara yönelik ayrı bir uzmanlık bilgisini gerektirdiği gözönüne alındığında, branş yeterliliğinin tespiti ve soruşturulmasının, ilköğretim müfettişlerinin denetim alanının dışında tutulacağı da açıktır.
Dolayısıyla, Vali tarafından soruşturma yapmak üzere görevlendirilen İlköğretim Müfettişleri tarafından davacı hakkında yapılan ve branş yeterliliği ile ilgili olmayan soruşturmanın, soruşturmacının yetkisi açısından geçersizliğinden söz etmek mümkün değildir.
Bu durumda, davacının branş yeterliliğinin tespitine yönelik olmayan, eylemlerinin incelenmesi sonucu belirlenen tespitlere dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemin esasının irdelenerek bir karar verilmesi gerekli iken, yetkisiz İlköğretim Müfettişlerinin soruşturmasına dayalı olduğu gerekçesiyle, işlemi iptal eden Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 3.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.