Danıştay Kararı 2. Daire 2006/1351 E. 2006/2999 K. 01.11.2006 T.

2. Daire         2006/1351 E.  ,  2006/2999 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2006/1351
Karar No: 2006/2999

Kararın Düzeltilmesini İsteyen ( Davalı ): … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü,
Vekili: …
Karşı Taraf ( Davacı ): …
Vekili: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının onanması yolunda Danıştay İkinci Dairesi’nce verilen 9.11.2005 günlü,E:2004/6045, K:2005/3505 sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle düzeltilmesi ve İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: Karar düzeltme isteminin kabulü ile, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: Davacının 1997 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararını onayan Danıştay İkinci Dairesinin kararının düzeltilmesi istenilmektedir.
İdari işlemin hukuk düzeninde varlık kazanabilmesi için idarenin,işlemin tabi olduğu usul ve biçime uygun davranması yasal düzenlemelerde öngörülen yöntemi izlemesi esastır.
Davacının olumsuz düzenlenen sicili yasada öngörülen sürede davacıya tebliğ edilmeyerek şekil kuralına aykırı davranılmış ise de ,davacının hukuki durumunu etkileyen işlemin sonuçlarını yarattığı dikkate alındığında bildirim yapılmamasının işlemi sakatlar esaslı nitelikte aykırılık olmadığı kabul edilerek olumsuz düzenlenen sicilin objektif düzenlenip düzenlenmediği yönünden incelenmesine engel bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacı hakkında olumsuz olarak düzenlenen 1997 sicilinin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla olumsuz sicilin tebliğ edilmesi ile devlet memurunun sicil raporunda tespit edilen kusur ve eksikliklerini düzeltilmesini sağlamanın amaçlandığı, davacı hakkında olumsuz olarak düzenlenen 1997 yılı sicilinin tebliğ edilmeyerek davacının itiraz hakkının da elinden alındığı gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Davalı idarenin anılan karara karşı yapmış olduğu temyiz başvurusu Danıştay İkinci Dairesi’nce verilen 9.11.2005 günlü, E.2004/6045, K:2005/3505 sayılı kararla reddedilerek İdare Mahkemesi kararı onanmıştır.
Davalı İdare, bildirim yükümlülüğünün amacının sicilin objektif olarak düzenlenmesini sağlamak olduğunu, davacının görevinde yeterli ve verimli olmadığı, bölgecilik yaptığı, ihalelere yakın olduğu yetersiz firmaların çağrılması için baskı yaptığı, iş takipçiliği yaptığı hususlarının sabit olduğunu, son beş yıllık sicil raporlarının tamamında başarısız bulunduğunu ve bu nedenle de görevden alındığını, ilgili yıl sicilinin objektif olarak düzenlendiğini ileri sürerek İdare Mahkemesi kararının bozulmasını istemektedir.
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar 2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1/c fıkrasına uygun bulunduğundan karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay İkinci Dairesi’nce verilen 9.11.2005 günlü, E:2004/6045, K:2005/3505 sayılı karar kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:
Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği’nin 21. maddesinde yetersiz olarak değerlendirilmiş bulunan memurların, bu duruma sebep olan kusur ve noksanlıklarını gidermeleri için sicil raporlarının bunların muhafazası ile görevli makamlara en son teslim tarihini takip eden bir ay içinde atamaya yetkili amirlerce gizli bir yazı ile uyarılacakları, 22. maddesinde de, uyarılan memurların uyarı yazısını tebliğ ettikleri tarihi takip eden 1 ay içinde atamaya yetkili amirlerine itirazda bulunabilecekleri düzenlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; olumsuz olarak düzenlenen 1997 yılı sicilinin davacıya tebliğ edilmediği, davacının davalı idareye yapmış olduğu 17.11.2000 tarihli başvuruya verilen sicillerin gizlilik esasına tabi olduğundan bilgi verilemeyeceğine ilişkin 21.11.2000 tarihli cevap üzerine olumsuz olarak düzenlenen ilgili yıl sicilinin iptali istemiyle dava açıldığı, İdare Mahkemesince 21.3.2001 günlü ara kararla davacı hakkında soruşturma açılıp açılmadığı ve olumsuz sicile ilişkin bir bildirimin yapılıp yapılmadığı hususlarının sorulması üzerine, davacıya bildirim yapılmadığının tespit edilerek tebligat yapılmaması nedeniyle işlemin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Tebligatın amacı ilgililerin haklarında yapılmış olan idari işlemleri öğrenmeleri ve yasayla tanınan haklarını kullanma imkanını elde etmelerini sağlamak olup, ilgilinin olumsuz sicili öğrendiği tarihten itibaren itiraz hakkını kullanmayarak ilgili yıl sicilini dava konusu ettiği, dolayısıyla tebliğden beklenilen amacın gerçekleşmiş olduğu gözönünde bulundurulduğunda ilgili yıl sicilinin objektif olarak düzenlenip düzenlenmediği husununun araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken tebligat yapılmaması nedeniyle işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişiklik 3, fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 1.11.2006 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU

Düzeltilmesi istenen karar usul ve kanuna uygun olduğundan davalı idarenin karar düzeltme isteminin reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.