Danıştay Kararı 2. Daire 2005/37 E. 2005/1614 K. 09.05.2005 T.

2. Daire         2005/37 E.  ,  2005/1614 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2005/37
Karar No: 2005/1614

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf : …
İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Süresinde cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi : Davalı idarece tesis edilen işlemin, kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinde olduğu, bu nedenle davanın esasına yönelik inceleme yapılmak suretiyle hüküm tesis edilmesi gerekirken, 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi’nce verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: Davacı, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısına dayanılarak maaşından kesinti yapılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada, davayı incelemeksizin reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-a maddesinde tanımlanan iptal davalarıyla, idari işlemin hukuka uygunluğu denetlendiğinden, bir idari işlemin iptali istemiyle dava açıldığında, dava konusunun, iptali talep edilen işlemin talepte kuşku yaratmayacak açıklıkta belirtilmesi gerekir. Dava dilekçesi ve eklerinde, dava konusu olarak belirtilen işlem ve istem örtüşmediği, çeliştiği veya açıklık bulunmadığı takdirde 2577 sayılı Kanunun 15 inci maddesinde öngörülen yöntem izlenerek bu aykırılık giderildikten sonra davanın karara bağlanması esastır.
Dosyanın incelenmesinden, davanın … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün yazısına atfen maaşından kesinti yapılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açıldığı, dilekçe ekinde yeralan … gün ve … sayılı … İlköğretim Okulu Müdürlüğü işleminde ise davacıdan; adına hükmolunan cezayı ödemeyi kabul edip etmediğinin bildirilmesinin istendiği, ekli işlemle istem uyuşmadığı ve aylıktan kesinti yapılmasıyla ilgili işlem eklenmediği halde İdare Mahkemesince iptali istenilen idari işlem açıklığa kavuşturulmaksızın dava sonuçlandırıldığından kararda yasal uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, 13.8.1983 günlü, 18134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesine göre … İli … İlçesi … İlköğretim Okulu Anasınıfı Öğretmeni olan davacı hakkında işlem yapılması istemini içeren … günlü, … sayılı … İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğü yazısına dayalı olarak tesis edilen davacının maaşından kesinti yapılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; “… İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı ile 13.8.1983 gün ve 18134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesine göre işlem yapılmasının istenildiği, buna göre davacının adına hükmedilen cezayı ödemeyi kabul edip etmediğinin sorulduğu, yapacağı bildirime göre ilgili Yönetmeliğin 8. maddesine göre işlem yapılacağının bildirilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmekte ise de, davaya konu bu işlemin kesin ve icrai niteliği bulunmadığından ve sadece bildirim mahiyeti taşıdığından, söz konusu bildirim davacıya kendi rızasıyla ödemede bulunmaması halinde hakkında işlem yapılacağını içermekte olup, bu haliyle kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliği taşımadığından, iptal davasına konu olabilme olanağı bulunmadığı” gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1/b bendi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, … günlü, … sayılı işlemi değil, bu işleme dayalı olarak tesis edilen maaşından kesinti yapılmasına ilişkin işlemi dava konusu yaptığını, söz konusu yazı üzerine 15.12.2003 tarihli maaşından ilk kesintinin yapıldığını, dolayısıyla dava konusu işlemin, kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1/a bendinde, idari dava türleri arasında sayılan iptal davası; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan dava olarak tanımlanmıştır.
Bu maddede belirtilen idari işlemin, iptal davasına konu olabilmesi için niteliğinin belirlenmesi önem kazanmaktadır. Nitekim, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin 3/d bendinde yer alan “idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı” biçimindeki hüküm, bu belirlemenin temel ölçütünü ortaya koymaktadır. Buna göre, iptal davasına konu olabilecek bir idari işlem; kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmalı, bir başka ifadeyle kamu hukuku kurallarına göre tek taraflı iradeyle tesis edilen işlem, tüm idari prosedürü tamamlamış olarak hukuk düzeninde değişiklik yaratmalıdır.
2577 sayılı Kanunun “İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlıklı 15. maddesinin 1/b bendinde; dava dilekçesinin, anılan Kanunun 14/3-d maddesine aykırılık taşıması durumunda davanın reddine karar verileceği belirtilmiştir.
Öte yandan, 13.8.1983 günlü, 18134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesinde; “7 nci maddede belirtilen usul ve esaslar uyarınca tesbit edilen zarar miktarının, en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmediği hallerde memurun kabul etmesi kaydıyla zarar disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre memurca ödenir. Ödemeyi kabul etmeyen memurların verdikleri zararlar hükmen tahsil edilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen miktarı aşan zararlar, işin icabına ve genel hükümlere göre sorumlularından sulh yolu ile veya hükmen tahsil edilir.
Birinci fıkra kapsamına giren zararlar, ödemeyi kabul edenler hakkında disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulunca verilen kararların kesinleştiği tarihi izleyen aybaşından itibaren kararda belirtilen esaslara göre, memurların aylıklarından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilir. Zararın ödenmesinin sulh yolu ile sağlanması halinde de sulh işleminin kesinleştiği tarihi izleyen aybaşından itibaren anlaşma esaslarına göre memurların aylıklarından kesinti yapılır.
Memurların aylıklarından yapılacak kesinti miktarı, kendilerine ödenecek net aylıkların 1/3’ünden fazla ve 1/4’ünden az olamaz.” hükmü yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, … İli … İlçesi … İlköğretim Okulu Anasınıfı Öğretmeni olan davacıya ilişkin olarak düzenlenen … günlü, … sayılı yazıda; “… İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğü’nün … günlü, … sayılı yazısında 13.8.1983 günlü, 18134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesine göre işlem yapılmasının istendiği, buna göre; davacı adına hükmedilen cezanın ödenip, ödenmeyeceğinin yazılı olarak bildirilmesinin, yapılacak bildirime göre anılan Yönetmeliğin 8. maddesine göre işlem yapılacağı”nın belirtildiği, davacının bu yazıya aynı günlü bildirimle cevap verdiği ve bu yazıda, “cezayı ödemek istemediğini” belirttiği, bunun üzerine davacının 15.12.2003 ve 15.1.2004 tarihli maaşlarından kesinti yapıldığı ve davacının, … günlü, … sayılı … İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğü yazısına dayalı olarak tesis edilen maaşından kesinti yapılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı idarece tesis edilen işlem, kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinde olduğundan, davanın esasına yönelik inceleme yapılmak suretiyle hüküm tesis edilmesi gerekirken, 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 9.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.