Danıştay Kararı 2. Daire 2005/2279 E. 2005/4239 K. 20.12.2005 T.

2. Daire         2005/2279 E.  ,  2005/4239 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2005/2279
Karar No: 2005/4239

Kararın Düzeltilmesini İsteyen ( Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf:
Vekili: …
İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay İkinci Dairesince verilen 13.4.2005 günlü, E:2004/7958, K:2005/1299 sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle düzeltilmesi isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: Karar düzeltme isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, … Genel Müdürlüğünde mühendis olarak görev yapan davacının olumsuz olarak düzenlenen 1999 yılı sicil raporunun iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının olumsuz doldurulan sicil hanelerinin, nitelikleri itibariyle gözlem ve kanaata dayalı cevapları gerektirmesi , davacının anılan yıl sicil raporunu düzenleyen 1. ve 2. sicil amirlerinin davacı hakkındaki gözlem ve kanaatleri ve davacının geçmiş yıl sicilinin de vasat düzeyde düzenlenmiş bulunması karşısında, dava konusu sicilin olumsuz düzenlenmesinde hukuka ve sicillerin objektif düzenlenmesi gerektiği yolundaki ilkelere aykırılıktan söz edilemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacının 2002 yılı sicilinin husumet sonucu keyfi biçimde düzenlendiğini ileri sürerek yaptığı temyiz başvurusu Danıştay İkinci Dairesinin 13.4.2005 günlü, E:2004/7958, K:2005/1299 sayılı kararı ile reddedilerek, kararın hukuk ve usule uygun olduğu gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararı onanmıştır.
Davacı; sicilinin sicil amirlerince şahsi kin ve husumet sonucu olumsuz olarak düzenlendiğini ileri sürerek kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1/c fıkrası hükmüne uygun bulunduğundan karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay İkinci Dairesince verilen 13.4.2005 günlü, E:2004/7958, K:2005/1299 sayılı karar kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 111. maddesinde, Devlet memurlarının ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye çıkarma veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde özlük ve sicil dosyalarının başlıca dayanak olduğu; 113. maddesinde, sicil amirlerinin belli zamanlarda düzenleyecekleri sicil raporlarında, memurların liyakat derecesini not esasına göre kıymetlendirerek tespit edecekleri; 115. maddesinde, sicil amirlerinin maiyetlerindeki memurların sicil raporları ile birlikte, bunların genel durum ve davranışları bakımından da olumlu ve olumsuz nitelikleri, kusur ve eksiklikleri hakkında mütalaalarını bildirecekleri; 119. maddesinde de, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 100 üzerinden 60 ve daha yukarı olanların olumlu sicil almış sayılacağı, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 60’ın altında olanların olumsuz sicil almış sayılacağı belirtilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 121. maddesi hükmü uyarınca çıkarılan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği’nde de benzer düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 17. maddesinde, sicil amirlerinin sicil raporunu doldurdukları her memuru;
a) dış görünüşü (kılık, kıyafet),
b) zeka derecesi ve kavrayış kabiliyeti,
c) azim ve sebatkarlık, dürüstlük, sır saklamada güvenirlilik ve beşeri münasebetlerdeki başarısı,
d) alkol, kumar, vb. alışkanlıkları memuriyetle bağdaşmayacak ölçüde sürdürme, dedikodu yapma, kıskançlık, kin tutma gibi kötü huy davranışları, bakımından genel bir değerlendirmeye tabi tutacakları, sicil döneminde edinilen bilgi ve müşahadelerden yararlanılarak yapılacak değerlendirme sonuçlarına göre memurların olumlu ve olumsuz yönleri, kusur ve noksanları hakkındaki düşüncelerin sicil raporunun şahsiyet değerlendirilmesine ait bölümüne ayrı ayrı açık ve gereğine göre kısa veya teferruatlı olarak yazılacağı, sicil amirlerinin memurların genel durum ve davranışları hakkındaki düşüncelerinin, not takdirlerinde dikkate alınacağı; 19. maddesinde, sicil amirlerinin sicil raporlarını itinalı, doğru ve tarafsız bir şekilde düzenlerken, Devlete sadakat ve bağlılığı, memuriyet sıfatının gerektirdiği şeref ve itibar ile hizmetlerin süratli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini, güvenilir ve yetenekli memurların yükselmelerini, diğerlerinin ise kamu hizmetlerinden uzaklaştırılmaları gerektiğini esas alacakları; 20. maddesinde de, her derecedeki sicil amirlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak memurlar hakkında sicil raporlarında yaptıkları değerlendirmelerin birbirinden bağımsız ve 16 ncı madde hükümlerine göre etkili ve geçerli olduğu hükme bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen hukuki düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, sicil raporları; her yıl için yeniden düzenlenen, ilgili memurun o yıl içindeki mesleki bilgisini, deneyimini, tutum ve davranışlarını yansıtan ve tüm bu hususların yetkili sicil amirlerince değerlendirilmesinden sonra oluşan bir hukuki belgedir. Sicil raporlarında ki kanaatin oluşmasına etki eden hususların somut bilgi ve belgeye dayandırılma zorunluluğu ise, “sicillerin objektifliği” ilkesinin sonucudur.
Dava dosyasının incelenmesinden, davalı Genel Müdürlüğün … Daire Başkanlığına bağlı … Şube Müdürlüğünde Çevre Mühendisi olarak görev yapan davacı hakkında 1997 yılında açılan soruşturma sonucu uyarma cezası verildiği, … günlü işlemle de … Daire Başkanlığına bağlı … Servisinde görevlendirildiği, bu işleme karşı açılan davada … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edildiği ve bu kararında Danıştay Beşinci Dairesinin 17.9.1998 günlü, E:1998/1653, K:1998/2165 sayılı kararıyla onandığı, eski görevine iade edilen davacının … günlü işlemle de … Şube Müdürlüğünde görevlendirilmesi üzerine açtığı davada … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla işlemin iptal edildiği, diğer taraftan, davacı hakkında değişik sicil amirlerince düzenlenen 1998, 1997, 1996, ve 1995 yıllarına ait sicil notlarının sırasıyla 64, 80, 80, 79 ve 79 olduğu, uyuşmazlık konusu 1999 yılı sicil raporunu düzenleyen ve davacının 1 ve 2. sicil amirleri tarafından davacı hakkında düzenledikleri 1998 yılı sicil raporunda ise sırasıyla 79,3 ve 69 not verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davalı idarece dava konusu işlemin gerekçesi olarak ileri sürülen ve davacıya isnat edilen eylemlerin 1997 ve 1998 yıllarına ait bulunması, bu eylemler nedeniyle tesis edilen görevlendirme işlemlerinin de mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi ve 1999 yılı sicil raporunun olumsuz düzenlenmesini hukuken geçerli kılacak herhangi bir somut bilgi ve belge de sunulmaması nedeniyle uyuşmazlık konusu sicilin hukuka ve sicilin objektif doldurulması gerektiği yolundaki ilkeye aykırı olarak düzenlendiği anlaşıldığından, aksi düşünceyle verilen İdare Mahkemesi kararında hukuksal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 20.12.2005 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Ayrışık Oy: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuka ve usule uygun olup, karar düzeltme isteminin reddedilerek Mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.