Danıştay Kararı 2. Daire 2005/1843 E. 2007/2803 K. 20.06.2007 T.

2. Daire         2005/1843 E.  ,  2007/2803 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2005/1843
Karar No: 2007/2803

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf : P.T.T. Genel Müdürlüğü
Vekili: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: Davacının, 2001 yılı sicil ve başarı değerlendirilmesine ilişkin raporun iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
Davacı,her ne kadar sözleşmeli personel (şef) olarak, PTT.Sözleşmeli Personel Sicil Amirleri Yönetmeliğine tabi isede,kadrolu olan müdürlük görevini tedviren yürüttüğünden, bu görevdeki başarısının PTT Sicil amirleri Yönetmeliğinde belirlenen sicil amirlerince değerlendirilerek sicilinin düzenlenmesine ilişkin dava konusu işlemde ve davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan sebeplerle, davacının temyiz isteminin reddi ile idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği görüşüldü:
Dava, … Müdürlüğü’nde Şef olarak sözleşmeli personel statüsünde görev yapan davacının, 2001 yılı sicil ve başarı değerleme notunun (B) düzeyinde belirlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği’nin 30/6 maddesinde; bölge kuruluşu bulunan kurumların sicil amirleri yönetmeliklerini kaymakamların ilçede, valilerin ise illerin merkezinde görevli bölge memurlarının gereğine göre birinci, ikinci veya üçüncü derecede sicil amiri olmalarını sağlayacak şekilde düzenlemek mecburiyetinde oldukları şeklinde yer alan hüküm karşısında, dava konusu edilen sicil raporunun davacının tedviren yürüttüğü müdürlük görevi bakımından mevzuata uygun olarak yetkili makamlarca düzenlendiği, (B) düzeyinde ve olumlu olması nedeniyle bilgi ve belge ekleme mecburiyetinin de bulunmadığı, bu nedenle hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı tarafça, kendisinin sözleşmeli personel olması nedeniyle kadrolu personel için belirlenmiş sicil amirlerince düzenlenen sicilin yetki yönünden sakat olduğu gibi, ilgili Yönetmeliğin 12. maddesi hükmü karşısında sicilin düşürülme sebeplerini gösteren bilgi ve belgelerin de sicile eklenmesinin zorunlu olduğu, sicilindeki düşüş nedeniyle maddi açıdan da mağduriyete uğradığı ileri sürülmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmeliğin “Sicil ve Başarı Değerleme Dönemi” başlıklı 8. maddesinin üçüncü fıkrasında; yıl içinde görev yeri veya unvanı değişen sözleşmeli personelin o yıla ait sicil ve başarı değerlemesi raporunun 6 aydan fazla çalıştığı yerdeki sicil amiri tarafından doldurulacağı belirtilmiş, “sicil ve başarı değerleme raporu doldurmak için gerekli süre” başlıklı 9. maddesinin birinci fıkrasında; haklarında sicil ve başarı değerlemesi raporu düzenlenecek sözleşmeli personelin, değerlendirilmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az 6 ay çalışmış olmalarının şart olduğu vurgulanarak, ikinci fıkrasında; sözleşmeli personel hakkında sicil verecek amirlerden birinin bulunmaması halinde mevcut amirin raporuna itibar edileceği, yine üçüncü fıkrasında; bir sicil amiri bulunanlar hakkında o sicil amirinin değerlendirmesine göre işlem yapılacağı hükümlerine yer verilmiş, “Sicil ve Başarı Değerleme Raporlarının Doldurulması” başlıklı 12. maddesinde ise; 399 sayılı KHK hükümlerine paralel düzenleme getirilerek; formlarda yer alan bölümlerden sözleşmeli personelin “Genel durum ve davranışlarının değerlendirilmesi” bölümünün, sicil amirinin kanaatine göre (olumsuz), (olumlu) veya (çok iyi) şeklinde doldurulacağı, soruların ise 100 tam not üzerinden değerlendirileceği, sicil amirlerinin her bir soruya verdikleri notların aritmetik ortalamasının, değerlemeye alınan konuda verilen nihai sicil ve başarı notunu göstereceği, bu nihai sicil ve başarı notlarının ortalamasının sicil ve başarı değerleme düzeyinin tespitine esas alınacak notu göstereceği, bu şekilde tespit edilecek sicil ve başarı değerleme notu olarak; 59 ve daha aşağı puan alanlar (D), 60-75 puan alanlar (C), 76-89 puan alanlar (B), 90 ve daha yukarı puan alanlar (A) düzeyinde olmak üzere sözleşmeli personelin dört başarı düzeyine ayrılacağı belirtilmiş; sicil amirlerinin, sözleşmeli personelin sicil ve başarı değerleme raporlarına kanaatin oluşmasına etki eden hususlara ait bilgi ve belge örneklerini eklemelerinin şart olduğu, bu şekilde bilgi ve belge eklenmeyen raporların geçersiz sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan anılan yönetmeliğin “sicil ve Başarı Değerlemesi Sonucunda Yapılacak İşlem” başlıklı 13. maddesinde; sicil ve başarı değerlemeleri (D) düzeyinde olanlarla; başka bir sicil amirinin yanında, bulundukları görevin temel ücreti tutarında bir ücretle altı ay daha denenmek üzere yeni bir sözleşme yapılacağı; sicil ve başarı değerleme düzeyleri (C), (B) ve (A) olanların bulundukları görevlerin temel ücretlerine 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesinde belirtilen oranlarda başarı ücreti ilave edilmek suretiyle sözleşmelerinin yenileneceği hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, sicil raporları; her yıl için yanında en az altı ay süreyle çalıştığı sicil amirlerince yeniden düzenlenen, ilgili kamu görevlisinin deneyimi, o yıl içindeki mesleki yeterliliği, tutum ve davranışları ile verimliliğinin yetkili sicil amirlerince değerlendirilmesi sonucu oluşan bir hukuki belgedir.Sicil raporlarındaki kanaatin oluşmasına etki eden hususların bilgi ve belgeye dayandırılma zorunluluğu ise, “sicillerin nesnelliği” ilkesinin sonucudur.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Müdürlüğü’nde Şef olarak sözleşmeli personel statüsünde görev yapan davacının, 17.07.2001 tarihinde boş bulunan “malzeme müdürlüğü” görevini yürütmek üzere tedviren görevlendirildiği, 2001 yılı sözleşmeli personel sicil raporunun “PTT Sözleşmeli Personeli Sicil Amirleri Yönetmeliği”nde yer aldığı şekilde bulunduğu pozisyon dikkate alınarak başmüdür yardımcısı ve başmüdür tarafından doldurulması gerekir iken tedviren yürüttüğü görev esas alınmak suretiyle “PTT Genel Müdürlüğü Sicil Amirleri Yönetmeliği” uyarınca bu görevi yürüten kadrolu personel için sicil amiri olarak belirlenmiş olan başmüdür ve İstanbul Valisi tarafından dava konusu sicilin 27.12.2001 tarihi itibariyle (B) düzeyinde düzenlendiği, önceki sicilleri oldukça yüksek notla değerlendirilmek suretiyle (A) düzeyinde belirlenmiş iken (B) düzeyinde değerlendirilmesini gerektirir sebepleri gösteren bilgi ve belgenin sicil raporuna eklenmediği anlaşılmıştır.
Olayda, sözleşmeli personel statüsünde bulunan davacının 2001 yılına ilişkin sicil raporunun davalı idarece sözleşmeli personel için belirlenmiş sicil amirleri olan başmüdür yardımcısı ve başmüdür tarafından doldurulması gerekmekte olup, her ne kadar davalı idarece başmüdür yardımcılığı kadrosunun boş olduğu belirtilmiş ise de yukarıda yer verilen Yönetmeliğin 9/2 maddesi hükmü uyarınca sadece başmüdür tarafından doldurulması gerekir iken, sicilin doldurulduğu tarih itibariyle altı aydan az süre ile tedviren yürüttüğü görev esas alınmak suretiyle kadrolu personel için belirlenmiş sicil amiri olan Vali tarafından ikinci sicil amiri sıfatıyla düzenlenen dava konusu sicil yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu gibi sicil düzeyinin düşürülmesine gerekçe olan bilgi ve belgelerin eklenmemiş olması da anılan 12. madde hükmüne aykırılık taşımakta olup iptali gerekir iken davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 20.06.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.