Danıştay Kararı 2. Daire 2004/5878 E. 2005/328 K. 31.01.2005 T.

2. Daire         2004/5878 E.  ,  2005/328 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/5878
Karar No: 2005/328

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf: PTT Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekilleri: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, … PTT Başmüdürlüğü … Müdürlüğü Amiri olarak görev yapan davacının, 2001 yılı sicil ve başarı notunun (B) düzeyinde değerlendirilmesine ilişkin işlemin iptali ile özlük haklarının iadesi istemiyle açılmıştır.

… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 41 inci maddesinde, “Sicil vermeye yetkili amirler, sicil ve değerlendirme dönemi, sözleşmeli personelin başarısının tespiti amacı ile sicilinde bulunacak bilgiler, ayrılış sicilinin verileceği haller, sicil raporlarının şekli, değerlemeye alınacak sorular, düzenleme zamanı, uygulanacak not usulü ve bunların değerlendirilmesi, muhafaza ile görevli makamlara dair esaslar ile itiraz ve bunu inceleyecek merciler ve diğer hususlar Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verildiği; 15.11.1990 günlü, 20696 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmeliğin 12 nci maddesinde, sicil ve başarı değerleme raporlarının formlarda yer alan bölümlerden sözleşmeli personelin genel durumu ve davranışlarının değerlendirilmesi bölümünün sicil amirinin kanaatine göre olumsuz, olumlu veya çok iyi şekilde doldurulacağı, sicil ve başarı düzeyinin tespitine esas alınacak notu göstereceği, 59 ve daha aşağı puan alanlar (D), 60-75 arası puan alanlar (C), 76-89 arası puan alanlar (B), 90 ve daha yukarı alanlar (A) olmak üzere dört başarı düzeyine ayrılacağı; 13 üncü maddesinde ise, sicil ve başarı düzeyleri (C), (B) ve (A) olanların bulundukları görevlerin temel ücretlerine 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesinde belirtilen oranlarda başarı ücreti ilave edilmek suretiyle sözleşmenin yenileneceğinin hükme bağlandığı; Sicil ve Başarı Değerlemesi Raporlarının objektif esaslar göre düzenlemesi, her yıl için yeniden düzenlenen ve ilgili kamu görevlisinin o yıl içindeki kişisel yapısı ile hizmete ilişkin bilgi, beceri ve çalışmalarının yetkili amirlerce değerlendirilmesini içeren sicil raporlarında yer alan kimi soruların nitelikleri itibariyle gözlem ve kanaate dayalı cevapları gerektirmesine ve dolayısıyla idareye bu sorulara verilen yanıtların gerçekleştiğini somut bilgi ve belgelerle kanıtlama zorunluluğu yükletilmemesine karşılık, başarı değerlendirme ve sicil raporlarının özellikle ilgilinin yürüttüğü görevdeki bilgi ve başarı düzeyi, iş disiplini ve verimliliği gibi konularla ilgili sorularına verilen yanıtların olumsuz veya davacının geçmiş sicil notları ortalamasından düşük olması halinde, bu değerlendirmeye yol açan nedenlerin ve bu olumsuzluğun hizmete etkisinin somut olarak ortaya konulması gerektiği memur hukukunun önemli ilkelerinden olduğu; dava dosyasının incelenmesinden, davacının … PTT Başmüdürlüğü Personel ve İdari İşler Müdürlüğü Amiri olarak görev yaptığı sırada, mesai saatlerinin Bakanlar Kurulu kararı ile sabah 8.30-12.30, öğleden sonra 13.30-17.30 olarak düzenlenmesi ve bu mesai saatlerine uyulması gerektiğinin bütün personele bildirilmesine rağmen, davacının 31.5.2001 tarihinde öğleden sonraki mesaiye saat 13.30’da gelmesi gerekirken görevinin başında bulunmadığı, görevine geç geldiği, bu tutum ve davranışı nedeniyle görevinde gerekli dikkat ve özeni göstermediği, görevine kayıtsız kaldığı belirtilerek 1.6.2001 günlü, 4273 sayılı yazı ile ikaz edildiği; davacıya ait Sözleşmeli Personel Sicil Bilgi Formunun Sicil ve Başarı Değerlemesinde Esas Alınan Hususlara Ait Açıklamalar Bölümünde de, ilgilinin mesaisine zaman zaman geç geldiği, bu konuda ikaz edildiği, sürekli saatlik izin talebinde bulunduğu, servisteki mesai arkadaşlarının tamamına yakını ile konuşmadığı, … İline ataması nedeniyle ilişiğini kesip ayrılırken mesai arkadaşlarıyla ve makamla vedalaşmadığı hususlarına yer verildiği; bütün bunların birlikte değerlendirilmesinden, davacının 2001 yılı sicil ve başarı değerlemesi raporunun yukarıda alıntısı yapılan yönetmelik hükümleri çerçevesinde objektif olarak düzenlendiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 41 inci maddesinde, “Sicil vermeye yetkili amirler, sicil ve değerlendirme dönemi, sözleşmeli personelin başarısının tespiti amacı ile sicilinde bulunacak bilgiler, ayrılış sicilinin verileceği haller, sicil raporlarının şekli, değerlemeye alınacak sorular, düzenleme zamanı, uygulanacak not usulü ve bunların değerlendirilmesi, muhafaza ile görevli makamlara dair esaslar ile itiraz ve bunu inceleyecek merciler ve diğer hususlar Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan hüküm esas alınarak hazırlanan ve 15.11.1990 günlü, 20696 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmeliğin 12 nci maddesinde, sicil ve başarı değerleme raporlarının formlarda yer alan bölümlerden sözleşmeli personelin genel durumu ve davranışlarının değerlendirilmesi bölümünün sicil amirinin kanaatine göre olumsuz, olumlu veya çok iyi şekilde doldurulacağı, sicil ve başarı düzeyinin tespitine esas alınacak notu göstereceği, 59 ve daha aşağı puan alanlar (D), 60-75 arası puan alanlar (C), 76-89 arası puan alanlar (B), 90 ve daha yukarı alanlar (A) olmak üzere dört başarı düzeyine ayrılacağı; 13 üncü maddesinde ise, sicil ve başarı düzeyleri (C), (B) ve (A) olanların bulundukları görevlerin temel ücretlerine 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesinde belirtilen oranlarda başarı ücreti ilave edilmek suretiyle sözleşmenin yenileneceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … PTT Başmüdürlüğü Personel ve İdari İşler Müdürlüğü Amiri olarak görev yaptığı sırada, mesai saatlerinin Bakanlar Kurulu kararı ile sabah 8.30-12.30, öğleden sonra 13.30-17.30 olarak düzenlenmesi ve bu mesai saatlerine uyulması gerektiğinin bütün personele bildirilmesine rağmen, davacının 31.5.2001 tarihinde öğleden sonraki mesaiye saat 13.30’da gelmesi gerekirken görevinin başında bulunmadığı, görevine geç geldiği, bu tutum ve davranışı nedeniyle görevinde gerekli dikkat ve özeni göstermediği, görevine kayıtsız kaldığı belirtilerek 1.6.2001 günlü, 4273 sayılı yazı ile ikaz edildiği; davacıya ait Sözleşmeli Personel Sicil Bilgi Formunun Sicil ve Başarı Değerlemesinde Esas Alınan Hususlara Ait Açıklamalar Bölümünde de, ilgilinin mesaisine zaman zaman geç geldiği, bu konuda ikaz edildiği, sürekli saatlik izin talebinde bulunduğu, servisteki mesai arkadaşlarının tamamına yakını ile konuşmadığı, … İline atanması nedeniyle ilişiğini kesip ayrılırken mesai arkadaşlarıyla ve makamla vedalaşmadığı hususlarına yer verilerek 2001 yılı sicil ve başarı değerlemesi raporu (B) düzeyinde doldurulduğu anlaşılmıştır.
Değerlendirme bir sistem olarak, personele ilişkin uygulamaların dayanağını oluşturmakta olup, personelin değerlendirilmesi ise; personelin yükseltilmesi, gelecekte göstereceği gelişme potansiyeli, eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi, başarı durumunun ortaya çıkması, ödüllendirilmesi, ücretinin artırılması, görev yerinin değiştirilmesi, görevine son verilmesi, emekliye ayrılması gibi amaçlara hizmet etmektedir.
Yukarıda belirtildiği şekilde yetkili sicil amirlerince düzenlenen sicil ve başarı değerleme raporlarının doğurduğu hukuki sonuçların ağırlığı dikkate alındığında; her yıl için yeniden düzenlenmek suretiyle ilgili memurun o yıl içindeki mesleki bilgisini, deneyimini, tutum ve davranışlarını ortaya koyan ve tüm bu hususların değerlendirilmesinden sonra oluşan hukuki bir belge niteliği taşıyan sicil ve başarı değerleme raporlarında, “Sicillerin Objektifliği” ilkesi çerçevesinde yetkili sicil amirlerinin kanaatinin oluşmasına etki eden hususların somut bilgi ve belgeye dayandırılmasının bir zorunluluk arzedeceği tartışmasızdır.
Olayda, davacının 2001 yılı sicil ve başarı değerlemesi raporunun (B) düzeyinde değerlendirilmesine neden olarak mesai saatlerinin Bakanlar Kurulu kararı ile sabah 8.30-12.30, öğleden sonra 13.30-17.30 olarak düzenlenmesi ve bu mesai saatlerine uyulması gerektiğinin bütün personele bildirilmesine rağmen, davacının 31.5.2001 tarihinde öğleden sonraki mesaiye saat 13.30’da gelmesi gerekirken görevinin başında bulunmadığı, görevine geç geldiği, bu tutum ve davranışı nedeniyle görevinde gerekli dikkat ve özeni göstermediği, görevine kayıtsız kaldığı belirtilerek 1.6.2001 günlü, 4273 sayılı yazı ile ikaz edildiği; davacıya ait Sözleşmeli Personel Sicil Bilgi Formunun Sicil ve Başarı Değerlemesinde Esas Alınan Hususlara Ait Açıklamalar Bölümünde de, ilgilinin mesaisine zaman zaman geç geldiği, bu konuda ikaz edildiği, sürekli saatlik izin talebinde bulunduğu, servisteki mesai arkadaşlarının tamamına yakını ile konuşmadığı, … İline atanması nedeniyle ilişiğini kesip ayrılırken mesai arkadaşlarıyla ve makamla vedalaşmadığı hususları gösterilmiş ise de; davacının mesaiye geç gelmesinin sadece bir günlük olaya ilişkin olması, bunun dışında herhangi bir bilgi ve belge sunulamamasının yanında, mesai arkadaşları ve makamla ilişkilerinin olumsuz olduğunun da somut olarak ortaya konulamadığı gibi, bütün bu hususların ise, söz konusu Sicil ve Başarı Değerlemesi Raporunun Sicil ve Başarı Değerlemesinde Esas Alınacak Hususlar kısmının sadece 1 ve 4 üncü maddelerine esas teşkil edebileceği, diğer maddelerde yer alan hususları ise etkilemeyeceği; öte yandan, davacının 2001 yılından önceki sicil ve başarı değerlemesi raporlarının 91-97 arasında puanla değerlendirilmek suretiyle çok iyi olarak düzenlenmiş olduğu da gözönünde bulundurulduğunda, dava konusu 2001 yılı sicil ve başarı değerlemesi raporunun (B) düzeyinde değerlendirilmesinde objektif ölçütlere göre hareket edilmediği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, … PTT Başmüdürlüğü Personel ve İdari İşler Müdürlüğü Amiri olarak görev yapan davacının 2001 yılı sicil ve başarı değerlemesi raporunun (B) düzeyinde değerlendirilmesinde “Sicillerin Objektifliği” ilkesine aykırı hareket edildiği anlaşıldığından, anılan İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle…İdare Mahkemesince verilen…günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun, 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca buzulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 31.1.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.