Danıştay Kararı 2. Daire 2004/3749 E. 2005/87 K. 12.01.2005 T.

2. Daire         2004/3749 E.  ,  2005/87 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/3749
Karar No: 2005/87

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili: …
Karşı Taraf: Milli Eğitim Bakanlığı /ANKARA
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K: …sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Temyizi istenen kararın yöntem ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiği bilinen kuralların, bu kuralların uygulanmasına ilişkin idari işlemlerin hukuka aykırı olduklarından dolayı iptali istemiyle açılan ve halen görülmekte olan davalarda da uygulanacağı anlamını taşımamaktadır.
OHAL Valisi teklifine dayalı işlemlerin yargı denetimi dışında kalmasının hukuki dayanağı olan 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi karşısında, dava konusu işlemlerin esasına girilmek suretiyle yargısal denetiminin yapılması gerektiğinden, davayı incelenmeksizin reddeden temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: … ili … lisesi öğretmeni olan davacının Olağanüstü Hal Bölge Valiliğininin teklifi üzerine, … İli … ilçesi … Kasabası … İlköğretim okuluna naklen atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, incelenmeksizin reddi yolundaki idare mahkemesi kararının, temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Olayda, Olağanüstü Bölge Hal Valiliğinin 9.1.2001 günlü 2001/072 sayılı tebliğ yazısı doğrultusunda 657 sayılı Yasanın 76. maddesi uyarınca tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemin, 285 sayılı KHK nin değişik 7. maddesinde belirtilen ” iptal davası açılmayacak işlemler” den olduğu gerekçesiyle idare mahkemesince davanın incelenmeksizin reddine karar verildiği, Danıştay Beşinci Dairesinin 19.11.2003 günlü E:2002/1311 sayılı kararıyla başvurulması üzerine, Anayasa Mahkemesinin 22.5.2003 günlü E:2003/28 K:2003/42 sayılı kararıyla 10.7.1987 günlü 285 sayılı “Olağanüstü Hal Bölge Valiliği İhdasi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin” 425 sayılı KHK ile yeniden düzenlenen 7. maddesinin Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
Bu hukuki durumun sonucu olarak; bir kanun ve kanun hükmünde kararnamenin uygulanması sebebiyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasanın 153. maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin, hak veya menfaatlerini ihlal eden işlemlere karşı açtıkları davada, bu işlemin dayanağı kanun yada kanun hükmünde kararname hükmünün, iptal veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması halinde, iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerektiği açıktır.
Bu durumda Olağanüstü Hal Bölge Valiliği teklifine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemin, yargı denetimi dışında bırakılmasının hukuki dayanağı olan, 285 sayılı KHK.nun 7. maddesinin idare mahkemesi karar tarihinden sonra Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması karşısında, temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan sebeplerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
… İli … Lisesi Öğretmeni olan davacının, Olağanüstü Hal Bölge Valiliğinin teklifi üzerine, bu görevinden alınarak … İli … İlçesi … Kasabası … İlköğretim Okuluna atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin…günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla; dava konusu işlemin davalı idare tarafından, OHAL Valisinin teklifi doğrultusunda gerçekleştirildiği, 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesi uyarınca bu teklifler sonucunda idareler tarafından tesis edilen işlemler aleyhine yargı yolunun kapalı olduğu, bu nedenle açılan davanın incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davacı, hak arama hakkını sınırlayan bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesine götürülmesi gerektiğini ileri sürmekte ve anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun “İtiraz Yoluyla Mahkemelerce Gönderilen İşler” başlıklı 28. maddesi kuralına dayalı olarak Danıştay Beşinci Dairesinin E:2002/1311 sayılı ve 19.11.2002 günlü kararıyla 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmuştur.
Anayasa Mahkemesinin 22.5.2003 günlü, E:2003/28, K:2003/42 sayılı kararı ile 10.7.1987 günlü, 285 sayılı “Olağanüstü Hal Bölge Valiliği İhdası Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin” 425 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden düzenlenen 7. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.

Anayasanın “Anayasa Mahkemesi Kararları” başlıklı 153. maddesinin 5. fıkrasında, aynı maddenin 3. fıkrasında yer alan ve kanun, kanun hükmünde kararname hükümlerinin, iptal kararlarının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, gereken hallerde Anayasa Mahkemesinin iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabileceği yolundaki kuralı tamamlar biçimde, iptal kararlarının geriye yürüyemeyeceği hükme bağlanmış; Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağladığı belirtilmiştir.
Bu düzenlemenin, “hukuk devleti” ilkesinin gereği ve doğal sonucu olarak, hukukun genel ilkelerine ve Anayasaya aykırı oldukları için iptal edilen kuralların yürürlükte iken uygulanmasıyla elde edilmiş kazanılmış hakların korumasını amaçladığı açıktır.
Dolayısıyla, geriye yürümezlik kuralı, Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiği bilinen yasa hükümlerinin, bu hükümlere dayanılarak tesis edilmiş olan idari işlemlerin iptali istemiyle açılan ve halen görülmekte olan davalarda da uygulanacağı anlamını taşımamaktadır. Aksine bir yorum “hukuk devleti” ve “Anayasının üstünlüğü” ilkeleriyle bağdaştırılamaz.
Kaldı ki; menfaatini veya hakkını ihlal ettiğini ileri sürdüğü bir idari işleme karşı dava açan ilgilinin, bu işlemin dayandığı kanun ya da kanun hükmünde kararname hükmünün iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkının devamı olarak, Anayasa Mahkemesinin bu hükümlerin iptali yolundaki kararının, görülmekte olan davasında uygulanmasını isteme hakkına da sahip olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, OHAL Valisinin teklifine dayalı işlemlerin yargı denetimi dışında kalmasının hukuki dayanağı olan 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi karşısında, uyuşmazlığın esasına girilmek suretiyle yargısal denetimin yapılması gerektiğinden, davayı incelenmeksizin reddeden temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 12.1.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.