Danıştay Kararı 2. Daire 2004/1326 E. 2005/1786 K. 24.05.2005 T.

2. Daire         2004/1326 E.  ,  2005/1786 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/1326
Karar No: 2005/1786

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Bursa Valiliği
Karşı Taraf: …
İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Davacı, … İlçesi Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni ve Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta iken, aynı İl … İlçesi … İlköğretim Okulu Öğretmenliğine naklen atanmasına ilişkin … günlü işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin…günlü, E:…, K: … sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 76 ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 8/C maddeleri ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olarak takdir yetkisi tanındığı, olayda davacının görevi ile ilgili çıkar sağlamadığı, ayrıca önceki yıllarda yapılan denetimlerde eğitim-öğretim ve okul idaresinin başarılı bulunduğu, sicil raporlarının çok iyi düzenlendiği, öğrencilere karşı tutum ve davranışları konusunda verilen disiplin cezasının mahkemelerince yapılan yargılama sonucunda iptal edildiği anlaşıldığından naklen atama işleminde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, soruşturma sonucu getirilen teklif doğrultusunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Anayasanın 126. maddesinin ikinci fıkrasında, illerin idaresinin yetki genişliği esasına dayandığı belirtilmiş, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 3. maddesinde de aynı hüküm tekrarlanmıştır.
Yetki genişliğinden amaç, merkezden yönetimin sakıncalarını belli ölçüde ortadan kaldırmak ve merkezden yönetim sisteminin işleyişinde olanaklar ölçüsünde sürat sağlamaktır. Merkezden karar almak ve uygulamak gibi kamu gücünden doğan yetkilerin, bir bölge veya hizmetin başında bulunan memura tanınması, yetki genişliği olarak tanımlanır.
Yetki genişliği uygulamasında yetki, merkezi idarenin memurlarına kanunla doğrudan verilebileceği gibi merkezin belirlediği sınırlar çerçevesinde İl yönetim kademelerine de devredilebilir.
Yetki genişliğine tabi kademeler, merkezin hiyerarşisine dahildirler ve merkez örgütü içinde sayılırlar. Bunlar merkezi temsil ettikleri gibi kendilerine verilen yetkileri merkez adına kullanırlar ve merkez adına hareket ederler. Gerçekte kamu gücü bunların değil, merkezin elindedir. Bunun sonucu olarak verilen yetkileri ancak merkezin düzenlediği çerçevede ve merkezin denetimi altında kullanabilirler.
İl yönetiminin başı olan Vali, ilde devletin, hükümetin ve ayrı ayrı her Bakanlığın temsilcisidir.
5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 8. maddesinde “Yetiştirme ve ikmal kaynakları Bakanlıklar veya tüzel kişiliği haiz genel müdürlüklere bağlı olup il genel teşkilatı içinde birden fazla istihdam yerleri bulunan meslek, fen ve uzmanlık kadrolarına dahil görevlerden;
A) İlçe idare şube başkanı sıfatını haiz olanlarla il merkezinde Devlet gelir, giderlerinin ve masraflarının tahakkuk, tahsil, ödeme ve idaresiyle ilgili ikinci derecedeki müdürler, şube şefleri ve kontrol memurları, nakit muhasipleriyle, lise, orta ve o derecedeki okul müdür ve öğretmenleri, hastaneler mütehassıs hekimleri, Bakanlıklar veya tüzel kişiliği haiz genel müdürlükler tarafından tayin edilirler,
B) Bunun dışında kalan bütün memurlar Bakanlıklar veya tüzel kişiliği haiz genel müdürlükler tarafından valilik emrine tayin edilerek il idare şube başkanının inhası üzerine valiler tarafından istihdam yerleri tespit olunur,
C) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bütün memurların lüzumu halinde il içinde nakil ve tahvilleri mensup olduğu il idare şube başkanının inhası üzerine valiler tarafından icra edilmekle beraber mensup oldukları Bakanlık veya Genel Müdürlüklere sebepleriyle bildirilir.” hükmü yer almıştır.
Anılan 8. maddenin (A) fıkrası ile lise, orta ve o derecedeki okul müdürleri ve öğretmen atamalarında Milli Eğitim Bakanlığı yetkili kılınmış, bu yetki merkezi idarece doğrudan kullanılan bir yetki olarak düzenlenmiştir. Aynı maddenin (C) fıkrası ile il yönetiminin başı ve merkezi idarenin temsilcisi olan valiye verilen yetki ise il içindeki öğretmen tayinleri ve yer değiştirmeleri konusunda merkezi idareye bilgi verilmesini zorunlu kılan, çerçevesi belirli, sınırlı bir yetkidir.
Aralık 1999 tarihli ve 2507 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisinde yayımlanan ve 1.1.2000 tarihinde yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Anadolu Liseleri Öğretmenlerinin Seçimi ve Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 19. maddesinde; “Bu Yönetmelik kapsamındaki öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atanma istekleri, öncelikle yine bu Yönetmelik kapsamındaki aynı tür okullar arasında olacak şekilde ve ilgili mevzuatında belirtilen hükümler çerçevesinde Bakanlıkça değerlendirilir.
Zorunlu bölge hizmetine tabi adayların atama ve yer değiştirmeleri, bu bölgeye dahil illerde bulunan, öncelikle aynı tür okullar arasında Bakanlıkça değerlendirilir.
Aylıktan kesme veya maaş kesim cezalarından daha ağır bir disiplin cezası alanlar, haklarında yapılan adli veya idari soruşturma sonucu görev yerlerinin değiştirilmesi uygun görülenler, sicil raporlarına göre aynı okulda iki yıl üst üste iyi dereceden daha aşağı derecede başarı gösterenler ve olumsuz sicil alanların görev yerleri, herhangi bir koşula bağlı olmaksızın, kapsam dışında bulunan okullara değiştirilir.” hükmü getirilmek suretiyle Anadolu Liseleri öğretmenlerinin yer değiştirme suretiyle nakillerinde ve Yönetmelik kapsamı dışında bulunan okullara atanmalarında Bakanlığın (Milli Eğitim Bakanlığı) yetkili olduğu belirtilmiştir.
Bu düzenleme ile merkezi idare, 5442 sayılı Kanunun 8. maddesinin (C) fıkrasında “Öğretmen atamaları ve yer değiştirme işlemleri” konusunda Valiye tanıdığı yetkinin sınırlarını Anadolu Liseleri öğretmenleri yönünden yeniden çizmiş, bu yetkinin doğrudan Bakanlık tarafından kullanılacağını hükme bağlamıştır.
Dosyanın inclenmesinden, … İlçesi Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni ve Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, aynı İl … İlçesi … İlköğretim Okulu Öğretmenliğine naklen atanmasına ilişkin … günlü işlemin, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 8/C maddesi gereğince Valilik onayıyla kurulduğu anlaşılmaktadır.
Davacının, Anadolu Lisesi Öğretmenliği görevinden alınmasına ilişkin Valilikçe tesis edilen işlemde yukarıda açıklanan Yasa ve Yönetmelik hükmü gereğince yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmayıp, işlemin bu nedenle iptali gerekmekte ise de, Mahkemece işin esasına geçirilerek verilen kararda sonuç itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan … günlü, E: …, K: … sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına 24.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.