Danıştay Kararı 2. Daire 2002/932 E. 2002/3581 K. 24.10.2002 T.

2. Daire         2002/932 E.  ,  2002/3581 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/932
Karar No: 2002/3581

KARAR

Tetkik Hakimi: …
Hakkında Soruşturma
İzni istenenler : 1-… – … Bakanlığı Teftiş Kurulu …
2- … – Aynı yerde Başmüfettiş
3- … – ” ” “
4- … – ” ” “
Soruşturulacak Eylemleri: …’ın:
1-Usulsüz olarak kendisi,eşi ve çocuklarının Sağlık Kulübü
aidatını Müsteşar Yardımcısı …’a ödetmek.
2-Usulsüz olarak evi ile makam odasının dekorasyon
ücretini Müsteşar Yardımcısı …’a ödetmek.
3-Tasarruf tedbirlerine rağmen, makam odası, başkan
yardımcıları ve bazı müfettişlerin odalarının, fotokopi makinesi,
yazıcı ve bilgisayar gibi büro malzemelerini, usulsüz olarak
almak veya yenilemek.
…, … ve …’in:
4-Teftiş Kurulu Başkanı … hakkında yanlı incelemeler yapmak.
Eylem Tarihi: 2001 ile 2002 tarihleri arası.
Yetkili Merciin Kararı: 1, 2 ve 4 üncü maddelerden soruşturma izni verilmemesine, 3 üncü maddeden soruşturma izni verilmesine ve bu kararın kaldırılmasına ilişkin derkenar 22.8.2002 tarihli karar.
Karara İtiraz Eden: Yakınıcı …
İncelenme Nedeni: İtiraz üzerine.
… Bakanlığından … gün ve … sayılı yazı ile gönderilen dosya ve … Bakanı tarafından verilen … gün ve … sayılı karar ile … derkenar tarihli karar 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca incelenerek gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, … hakkında 3 üncü maddeden … Bakanı tarafından … gün ve … sayılı soruşturma izni verilmesine ilişkin kararın, 4483 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükmü uyarınca adı geçene tebliğ edildiği, ancak itiraz süresi içerisinde yine … Bakanı tarafından 22.8.2002 tarihli derkenar not ile; anılan kararla verilen soruşturma izninin kaldırıldığı, bu kararın adı geçen ve yakınıcıya tebliğ edilmesi üzerine … tarafından itiraz hakkının kullanılmadığı, buna karşın yakınıcının, … derkenar tarihli karar ile … gün ve … sayılı kararların incelenerek kaldırılması ve adı geçen hakkında kamu davası açılabilmesi amacıyla gerekli olan yasal iznin verilmesi talebi ile Dairemize itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır.
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili merciileri belirten ve izlenecek usulü düzenleyen bir normlar bütünüdür. Anılan Kanunun 3 üncü maddesinde; soruşturma izni verme yetkisine sahip merciiler belirlenmiş; 5 inci maddesinde, izin vermeye yetkili merciin bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini öğrendiğinde bir ön inceleme başlatacağı; 6 ncı maddesinde, ön inceleme ile görevlendirilenlerin bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda, CMUK’a göre işlem yaparak, kendi görüşlerini de içerir bir raporu yetkili merciye sunacakları, yetkili merciinde soruşturma izni verilmesine ya da soruşturma izni verilmemesine karar vereceği; 9 uncu maddesinde de, yetkili merciin, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararını Cumhuriyet Başsavcılığına, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikayetçiye bildireceği ve bu kararın türüne göre ilgilileri tarafından kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde itiraz edilebileceği; itirazlara ise, 3 üncü maddenin “e”, “f”, g (Cumhurbaşkanınca verilen izin hariç) ve “h” bentlerinde sayılanlar için Danıştay İkinci Dairesinin, diğerleri için ise yetkili merciin yargı çevresinde bulunduğu bölge idare mahkemesinin bakacağı belirtilmiştir.
4483 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükmüne göre izin vermeye yetkili merciiler tarafından ön inceleme emri verilmesi, bu emir doğrultusunda ön inceleme raporu düzenlenmesi ve bu raporun değerlendirilmesi sonucunda 3 üncü madde uyarınca verilen yetkinin kullanılması ve sonrasında 9 uncu maddenin işletilmesi, itiraz hakkının kullanılması durumunda da belirtilen idari yargı yerlerince itirazların incelenerek 3 üncü madde uyarınca verilen kararın kesinliğe kavuşturulması anılan Kanunun öngördüğü hukuki süreçtir.
Görüleceği üzere 4483 sayılı Kanun, kapsam içine aldığı memurlar ve diğer kamu görevlilerine özgü, CMUK’dan ayrı ve özel bir ceza soruşturma usulü kanunudur. Gerek soruşturma izni verilmesine kadar, gerekse soruşturma izni verilmesinden sonraki süreç Kanun’da açıkça düzenlenmiş ve verilen soruşturma izinlerinin geri alınabileceğine ilişkin bir hükme ise yer verilmemiştir.
Öte yandan, yöntemine uygun verilen ön inceleme emrine dayalı olarak yürütülen ve yetkili merciin bilgi alanı içine girmesi nedeniyle verilen soruşturma izni kararına konu olan memur ya da diğer kamu görevlisinin eyleminin, yetkili merci tarafından soruşturma kapsamı dışına çıkartılması, kamu düzenine aykırı ve kamu vicdanını sarsıcı bir uygulamaya yol açacağından ve 4483 sayılı Kanunda da soruşturma izni kararlarını kaldırma yetkisinin memurlar veya kamu görevlilerinin ilgilerine göre bölge idare mahkemesi veya Danıştay 2. Dairesine verilmiş bulunduğundan, aksine bir düşüncenin kabulü mümkün görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle yakınıcı itirazının kabulü ile yetkisiz olarak tesis edilen sözkonusu derkenar kararın kaldırılmasına oyçokluğu ile,
4483 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde; Ön incelemenin, izin vermeye yetkili mercii tarafından bizzat yapılabileceği gibi, görevlendireceği bir veya birkaç denetim elemanı veya hakkında inceleme yapılanın üstü konumundaki memur ve kamu görevlilerinden biri veya birkaçı eliyle de yaptırılabileceği, inceleme yapacakların, izin vermeye yetkili merciin bulunduğu kamu kurum veya kuruluşunun içerisinden belirlenmesinin esas olduğu, işin özelliğine göre bu merciin, anılan incelemenin başka bir kamu kurum veya kuruluşunun elemanlarıyla yaptırılmasını da ilgili kuruluştan isteyebileceği, bu isteğin yerine getirilmesinin ilgili kuruluşun takdirine bağlı olduğu belirtilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, 5.4.1991 gün ve 20836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … Bakanlığı Teftiş Kurulu Tüzüğünün 4 üncü maddesi uyarınca Bakan’a doğrudan bağlı, Bakan adına inceleme ve soruşturma yapmak ve anılan Tüzüğün 7 nci maddesi uyarınca Teftiş Kurulunu yönetmekle görevli olan Teftiş Kurulu Başkanı hakkındaki ön incelemenin, 4483 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükmüne aykırı biçimde … Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ile Teftiş Kurulu Başkanının maiyetinde görev yapan Başmüfettişler tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yakınıcı … tarafından yapılan itirazın kabulü ile … Bakanınca adı geçenler hakkında verilen … gün ve … sayılı karar ile … günlü derkenar kararın kaldırılmasına, yetkili merci tarafından bizzat ya da 4483 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin 2 nci fıkrası hükmüne uygun biçimde görevlendirilecek denetim elemanı marifetiyle, yeniden tüm görevliler hakkında ön inceleme yaptırılması, adı geçenler hakkında soruşturma izni verilmesi ya da soruşturma izni verilmemesi yolunda bir karar verilmesi, gerekli tebligatların yapılması ve itiraz edilmesi halinde dilekçenin eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerine çevrilmesine 24.10.2002 gününde, soruşturma izni kararının geri alınamayacağı gerekçesi yönünden oyçokluğu, diğer gerekçe yönünden oybirliği ile karar verildi.

Ayrışık Oy: 4483 sayılı Yasa ile memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar yönünden Cumhuriyet Savcılığınca hazırlık soruşturması yapılabilmesi, Yasanın 3. maddesinde sayılan idari merciler tarafından soruşturma izni verilmesi şartına bağlı kılınmıştır. Bu izin konusunda herhangi bir keyfiliği önlemek amacıyla Yasanın 9. maddesinde itiraz prosedürü getirilmiştir. Yasada idari merciin, soruşturma izni konusunda ki kararını geri alıp alamayacağı hususunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Anılan Yasa gereği idari mercilerce verilen iznin; ceza kovuşturması dışında idare alanında verilen bir karar olması nedeniyle, idarenin hukuka aykırı olduğunu saptadığı bir kararını aksine yasal bir düzenleme olmadığı sürece doğurduğu hukuki sonuçları göz önüne almak suretiyle resen kaldırabilmesi, hukuka uygun idare ilkesinin gereği olduğundan, bu iznin idarece resen kaldırabileceği konusunda yasal bir düzenleme bulunmamasının, engel teşkil etmeyeceği aşikardır.
Ancak verilen bir soruşturma izninin kaldırılabilmesinin, 4483 sayılı Yasanın ruhuna ve getirilen prosedüre aykırı olmaması ile mümkündür. Bu nedenle verilen bir kararın ilgililere tebliğinden sonra itiraz süresi içinde kaldırılması ve soruşturma izni verilmemesi yolunda bilahare tesis edilen kararın, Savcılığa ve şikayetçilere tebliği halinde bu tür uygulamanın yasaya aykırılık teşkil etmeyeceği açıktır. Sözkonusu olayda da …’ın itirazının bu süre içinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenle soruşturma izni kararının geri alınamayacağı yolundaki çoğunluk gerekçelerine bu yönden katılmıyorum.