Danıştay Kararı 2. Daire 2000/3172 E. 2000/3988 K. 28.11.2000 T.

2. Daire         2000/3172 E.  ,  2000/3988 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2000/3172
Karar No: 2000/3988

K A R A R

Tetkik Hakimi: …
Hakkında Soruşturma
İzni İstenenler : 1- … – … Bankası Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı.
2-… – Aynı yerde Yönetim Kurulu Üyesi.
3-… – ” ” ” ” Üyesi.
4-… – ” ” ” ” Üyesi.
5-… – ” ” Genel Müdür Yardımcısı.
6-… – ” ” Krediler Daire Başkanı.
7-… – ” ” ” Değerlendirme Müdürü.
8-… – ” yer Ege Bölge Başmüdürü.
9-… – ” ” ” ” Müdürü.
10-… – ” ” Şube Müdürü.
11-… – ” ” ” ”
12-… – ” ” Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı.
13-… – ” ” ” ” Kurulu Üyesi.
14-… – ” ” ” ” Kurulu Üyesi.
15-… – ” ” ” ” Kurulu Üyesi.
16-… – ” ” ” ” Kurulu Üyesi.

Soruşturulacak Eylemleri : …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’un:
1-Olumsuz mali tahlil ve istihbarat raporuna rağmen … A.Ş’nin kredi limitlerini artırmak ve usulsüz kredi kullandırmak.
…’nın:
2-Genel Müdürlük Kredi İnceleme ve Kontrol Müdürlüğünün … gün ve … sayılı talimatına aykırı olarak gecikmeli olarak yasal takibata başlamak.
…, …, …, … ve …’in:
3-TCK’nun 235 inci maddesi kapsamında bulunan suç ihbarı görevlerini ihmal etmek.
Eylem Tarihleri :1996, 1997, 1998 yılları.
Yetkili Merciin Kararı :Tüm görevliler hakkında soruşturma izni verilmesine.
Karara İtiraz Edenler : …, …, …, …ve …
T.C. Devlet Bakanlığından … gün ve … sayılı yazı ile gönderilen dosya 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca itiraz edenler yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
Anayasanın kamu hizmeti görevlileriyle ilgili 128 inci maddesinin birinci fıkrasında “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür” hükmü yeralmaktadır.
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un “kapsam” başlıklı 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasında ise, “Bu kanun, Devletin ve Diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Her iki hükmün birarada incelenmesinden anlaşılacağı üzere; Anayasanın 128 inci maddesi, madde metninde yer alan “kamu iktisadi teşebbüsleri” deyimi çıkarılmak suretiyle aynen 4483 sayılı Kanun’un 2 nci maddesine alınmış ve böylece kamu iktisadi teşebbüsleri personeli genel anlamda 4483 sayılı Kanun kapsamı dışında bırakılmıştır.
4483 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi ile de, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci maddesinin (d) bendi, “Teşebbüs genel müdürü ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerini icra sırasında işledikleri suçlardan dolayı yargılanmaları, ilgili bakanın iznine bağlı olup; bu konuda Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun Hükümleri uygulanır” şeklinde değiştirilmek suretiyle, sadece teşebbüs genel müdürü ve yönetim kurulu üyeleri hakkında 4483 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması öngörülmüştür.
Bu yasal düzenleme karşısında, 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelere tabi bir kamu iktisadi teşebbüsü olan Türkiye … Bankası A.Ş.’nin genel müdür ve yönetim kurulu üyeleri dışında kalan personelinin 4483 sayılı Kanun kapsamında olmadığı ve haklarında genel hükümlere göre kovuşturma yapılması gerektiği açıktır.
Öte yandan, 4483 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde,”Bu Kanun kapsamındaki suçların iştirak halinde işlenmesi durumunda memur olmayanın memur olanla, ast memurun üst memurla aynı mahkemede yargılanacakları” belirtilmekte ise de, bu hüküm yargılama safhasını düzenlemekte olup, 4483 sayılı Kanun’a tabi olmayanların da Kanuna tabi personel ile birlikte suç işlemeleri halinde bu Kanuna tabi olmalarına ve soruşturulmalarına imkan vermemektedir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, hakkında soruşturma izni verilen
…’in Türkiye … Bankası A.Ş.’nin Genel Müdür Yardımcısı olduğu, dolayısıyla yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca 4483 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, adı geçenin itirazının kabulüne, itiraza konu Devlet Bakanının … gün ve … sayılı kararının; … Cumhuriyet Başsavcılığınca genel hükümlere göre işlem yapılmak üzere kaldırılmasına oybirliği ile, Türkiye … Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü …, Yönetim Kurulu Üyeleri …, … ve …, … A.Ş. hakkında düzenlenen … gün ve … sayılı Mali Tahlil ve İstihbarat raporunda; firmanın esas faaliyetinden kar elde edemediği, özkaynakları üzerinde önemli oran ve tutarlarda yapılan sabit kıymet yatırımları sebebiyle banka kredilerinin artış gösterdiği, net işletme sermayesinin negatif değerde oluştuğu, firma yatırımlarının finansmanında öz kaynakların yanında uzun vadeli döviz kredilerine buşvurulduğu, cari oran ve likidite oranlarının normal standartların altında gerçekleştiği belirtilmesine ve bu hususu bilmelerine rağmen, Yönetim Kurulu olarak aldıkları … gün ve … sayılı kararla şirketin kredi limitlerini artırdıkları ve bilahare adı geçen firmanın iflas etmesi sonucu Bankanın zararına neden oldukları dosyadaki belgelerden anlaşıldığından, haklarında soruşturma izni verilmesine ilişkin Devlet Bakanının … gün ve … sayılı kararına yaptıkları itirazlarının reddine dosyanın … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine 28.11.2000 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
Ayrışık Oy: … A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü …, Yönetim Kurulu Üyeleri …, … ve …, … A.Ş.’nin Bankanın … Şubesine yaptığı kredi artırım talebi üzerine … gün ve … sayılı Mali Tahlil ve İstihbarat raporu düzenlendiği, bu rapor üzerine … Şube Müdürlüğü, Banka … Bölge Müdürlüğü ve Bölge Başmüdürlüğü, Genel Müdürlük Krediler Değerlendirme Müdürü ve Daire Başkanı ile Genel Müdür Yardımcısının olumlu görüş bildirerek şirketin kredi limitlerinin artırılmasının uygun olacağını belirttikleri, tüm bu aşamalardan geçtikten ve olumlu görüşlerle sunulduktan sonra Banka Yönetim Kurulu Başkan ve Üyelerinin getirilen teklif doğrultusunda karar aldıkları; kaldı ki, şirketin kredi limitlerinin artırıldığı aşamada ödenmeyen bir kredi borcu bulunmadığı ve kredi limitlerinin arttırıldığı yılı karla kapattığı, ayrıca sözü edilen istihbarat ve kredi raporunda, şirketin üretim yaptığı alanda Türkiye’nin ilk ve tek olduğu, Avrupa’nın 5 büyük şirketinden biri olduğu şeklinde olumlu görüşler belirtildiği ve raporun genelinin olumlu olduğu anlaşıldığından, adı geçenlerin itirazlarının kabulü ile haklarında verilen soruşturma izninin kaldırılması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.