Danıştay Kararı 15. Daire 2018/2910 E. 2018/6225 K. 12.09.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2018/2910 E.  ,  2018/6225 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2910
Karar No : 2018/6225

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekilleri :

İstemin Özeti : Organ naklinin etik açıdan uygun olmadığına ilişkin İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Etik Komisyonunun 25.01.2017 tarihli kararının iptali istemiyle açılan davada ….. İdare Mahkemesi’nce; “uygun görülmeme” gerekçesinin açık bir şekilde ve dayanak bilgi belgelerle ortaya konulmadığı, organ bağışının yasal hükümlere aykırı veya etik kurallara aykırı bir amaçla yapıldığı yönünde hukuken geçerli ve somut herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, diğer yandan davacının yakalandığı hastalığın tedavisinin sadece böbrek nakli ile mümkün olduğu, ilgilinin yaşaması için bu yöntem dışında başkaca bir tedavinin de bulunmadığı, bu durumda, canlıdan (alıcının akrabası olmayan bir şahıstan) yapılacak böbrek naklinin uygun görülmesi talebiyle yapılan başvurunun, hukuken kabul edilebilir bir sebep gösterilmeksizin kanaate dayalı olarak reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusu neticesinde ……. Bölge İdare Mahkemesi …; “istinaf başvurusunun reddi” yolunda verilen … tarih ve E:…, K.… sayılı kararın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesi kapsamında bulunmayan dava konusu uyuşmazlık hakkında, temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 18.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunla değişik “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 6. fıkrasında; Bölge İdare Mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu, aynı Kanunun yine 6545 sayılı Kanunla değişik “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde; Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin “düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar, belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları, belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları, müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları, imar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar, Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar, maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar, ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar, liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar, 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar, 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar, düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar” hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği düzenlemesi yer almaktadır.
Yine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik Geçici 8. maddesinde; “ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla (6545) idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten (20 Temmuz 2016) sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; böbrek nakli olmak isteyen davacı (alıcı) ….. ile diğer davacı (verici) …… tarafından yapılan nakil başvurusunun reddine ilişkin İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Etik Komisyonu’nun 25.01.2017 tarihli kararının iptali istemiyle açılan ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun yukarıda açıklanan 46. maddesi kapsamında bulunmadığı anlaşılan uyuşmazlık hakkında, İdare Mahkemesince verilen ve istinaf incelemesi neticesinde de kesinleşen kararın temyizen incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davalı tarafın temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın Mahkemesince taraflara gönderilmesine, 12/09/2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.