Danıştay Kararı 15. Daire 2018/2708 E. 2019/1040 K. 26.02.2019 T.

15. Daire         2018/2708 E.  ,  2019/1040 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2708
Karar No : 2019/1040

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve …, … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacının, … İli, … İlçesi, … Köyü …Mezrası’nda yaşamaktayken terör olayları nedeniyle mezranın boşaltılması sebebiyle uğradığı ileri sürülen zararın 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanması istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun, … Köyü’nün hiçbir zaman boşaltılmadığı, … Köyü …Mezrası’nın ise terör olayları nedeniyle değil, sosyal ve ekonomik sebeplerle 1970 yılında boşaltıldığı gerekçesiyle reddine ilişkin Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu’nun … tarih ve … sayılı işleminin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve …, … sayılı kararda; Dairemizin … tarih ve …, … sayılı bozma kararına uyularak yapılan inceleme ve araştırma sonucu, davacının başvurusunun … ili, … İlçesi, … Köyü, … Mezrası’na ilişkin olduğu, … İlçe Jandarma Komutanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı ekinde sunulan jandarma görevlilerince düzenlenen tutanakta; … Köyü, …Mezrası’nın … Jandarma Karakol Komutanlığına yaklaşık 7 km mesafede olduğu, söz konusu bölgede GSM hatlarının çekmediği, elektrik ve şebekesinin olmadığı, 1987 yılından sonra mezraya dönüş talebinde bulunanın olmadığı, halihazırda bölgenin terör tehdidi açısından 1. derecede riskli bölge olduğu, dönüşün güvenlik açısından sakıncalı olduğu ve 1994-1999-2000 yıllarında 3 ayrı terör olayı meydana geldiğinin belirtildiği, yine jandarma görevlilerince düzenlenen 24/03/2018 tarihli tutanakta, 7 adet bilgi alma tutanağından anlaşılacağı üzere, … Mezrası’nın 1986 yılı bahar aylarından itibaren terör tehdidi açısından riskli bölge olduğu, bu tarihten itibaren mezrada oturan vatandaşların artan terör olayları nedeniyle huzur ortamlarının bozulması nedeniyle … Mezrasını kendi istekleriyle terk ettikleri, dolayısı ile 1986 yılı bahar aylarından itibaren dönüşün mümkün olmadığı, halihazırda da bahse konu mezraya dönüşün mümkün olmadığının değerlendirildiğinin belirtildiği, bu nedenlerle … ili, …. ilçesi, … Köyü’ne bağlı … Mezrası’nın 1986 yılında terör tehdidi nedeniyle yaşayanlar tarafından terk edildiği ve geri dönüşün bu tarihten sonra mümkün olmadığı anlaşılmış olup davacının … Köyü, … Mezrası’nda 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanması gereken bir zararının bulunup bulunmadığı tespit edilerek varsa zararının karşılanması gerekirken, başvurunun … Köyü, … Mezrası’nın 1970 yılında ekonomik ve sosyal sebeplerle yaşayanların kendi isteğiyle boşaltıldığı, terör nedeniyle boşalmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı, … İlçe Jandarma Komutanlığınca düzenlenen araştırma tutanağında, … Mezrası’nın 1986 yılından itibaren terör tehdidi açısından riskli bölge olduğu belirtilmiş ise de, tutanağa esas ifade tutanaklarında 1986 yılında mezradan ayrılınmış ise de, bağ ve bahçelere bakmak için ara ara mezraya gidildiği yönünde beyanın olduğu, ara sıra da olsa, bağ ve bahçeleri ekip biçmek için mezraya gidiş geliş yapılıyor olması vatandaşların mezradaki mal varlıklarına ulaşabildiklerini, yaşanılan güvenlik kaygısının nesnel olmadığını ve mezranın terör açısından riskli bölge olmadığını gösterdiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması talebi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve …, … sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.