Danıştay Kararı 15. Daire 2018/2156 E. 2018/5972 K. 21.06.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2018/2156 E.  ,  2018/5972 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2156
Karar No : 2018/5972

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Davanın Özeti : Davacının 28.02.2018 tarihinde gerçekleştirilen Gümrük Müşavirliği Sözlü Sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile Gümrük Yönetmeliği’nin 566. maddesinin 6. fıkrasının iptali istenilmektedir.
Düşüncesi : 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin Danıştay’da daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından, görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya ünvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği belirtilmiştir.
Bu çerçevede düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davalarına ilişkin dilekçelerde, hangi maddelerin veya kısımların iptalinin istendiğinin açık, tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmiş olması, her bir madde veya kısım yönünden menfaatin nasıl etkilendiği hususunun ve hukuka aykırılık sebeplerinin ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dilekçesinin; talep konusu ve sonuç kısmında; davacının 28.02.2018 tarihinde gerçekleştirilen Gümrük Müşavirliği Sözlü Sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve Gümrük Yönetmeliği’nin 566. maddesinin 6. fıkrasının yürütmesinin durdurulması ve iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Dilekçenin açıklamalar kısmında ise; sözlü sınavın niteliğine ilişkin olarak yapılan açıklamalar kapsamında gümrük müşavirliği mesleğinin niteliği itibari ile kamu sektöründe herhangi bir istihdamının olmadığı, şirket şeklinde örgütlenmek veya dış ticaret şirketleri bünyesinde ücretli çalışmak suretiyle icra edilebildiği, 13.05.2915 tarih ve 29354 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Gümrük Müşavirliği ve Gümrük Müşavir Yardımcılığı sınavlarında “sözlü sınav” getirilmesi ve sınav kurullarında Bakanlık ağırlığının artırılarak Bakanlık tarafından tercih edilenlere belge verilmesinin sınav koşullarının ağırlaştırılmasından öte subjektifleştirilmesi amacını taşıdığı, benzer nitelikteki serbest muhasebecilik ve mali müşavirlik meslekleri için sözlü sınav uygulamasının olmadığı, bu nedenle gümrük müşavirliği mesleğine kabulde sözlü sınav getirilmesi ve üstelik yapılan sözlü sınavın kayıt altına alınmayacağına ilişkin idarenin keyfi davranışlarını denetimsiz bırakan bir kural benimsenmesinin tamamen hukuka aykırı olduğu belirtilerek iptalinin gerektiği belirtilmiştir.
Bu durumda, dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmında davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin yanısıra Gümrük Yönetmeliği’nin 566/6. maddesinin iptali talep edilmekle birlikte, dava dilekçesinin açıklamalar kısmında sözlü sınav uygulamasının da hukuka aykırı olduğu ve iptali gerektiği belirtildiğinden, davacının talebi ile açıklamaların birbiriyle çeliştiği hangi Yönetmelik maddelerinin yürütmesinin durdurulmasının ve/veya iptalinin istendiğinin açık, anlaşılır ve tereddüde mahal bırakmayacak bir şekilde dava dilekçesinde gösterilmediği görülmektedir.
Bu haliyle dava dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesine uygun bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı Kanunun 15/1-d maddesi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde 3. maddeye uygun şekilde yeniden düzenlenecek dilekçeyle, dava açmakta serbest olmak üzere dava dilekçesinin reddine, 2577 sayılı Kanun’un 15/3 maddesi uyarınca yeni dilekçe düzenlenerek açılacak davada ayrıca harç alınmayacağına, 2577 sayılı Kanunun 15/5. maddesi hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, 21/06/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava; davacının 28.02.2018 tarihinde gerçekleştirilen Gümrük Müşavirliği Sözlü Sınavında başarısız sayılması işlemi ile Gümrük Yönetmeliği’nin 566. maddesinin 6. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dilekçesinin talep konusu ve sonuç kısmında açıkça, davacının 28.02.2018 tarihinde gerçekleştirilen Gümrük Müşavirliği Sözlü Sınavında başarısız sayılması işlemi ile Gümrük Yönetmeliği’nin 566. maddesinin 6. fıkrasının yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep ettiği görüldüğünden, davacının talebi bakımından bir tereddüt bulunmadığından, dosyanın tekemmül ettirilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.