Danıştay Kararı 15. Daire 2018/1882 E. 2018/5957 K. 20.06.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2018/1882 E.  ,  2018/5957 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1882
Karar No : 2018/5957

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : Davacı tarafından, güzellik merkezinden dönüşen poliklinik olarak faaliyet gösteren sahibi olduğu “Özel … Polikliniğini” üçüncü bir kişiye (hekime) devretme (işleten değişikliği) talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nce;… tarihine kadar başvuruda bulunmak suretiyle güzellik merkezlerinin polikliniğe dönüşme haklarının bulunduğu, polikliniğe dönüşüldükten ve bu şekilde bahsi geçen hak kullanıldıktan sonra hak kaybından söz edilemeyeceğinden, davacının isteminin reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarihli ve E:…, K:.. sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusu sonucunda, … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesi’nce “istinaf başvurusunun reddi” yolunda verilen … tarihli ve E:…, K…. sayılı kararın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, temyiz isteminin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesi uyarınca kesin nitelikte bir karar olması nedeniyle yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 18/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunla değişik “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrası; “İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.”; 6. fıkrası ise “Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmünü içermektedir.
Aynı Kanun’un yine 6545 sayılı Kanunla değişik “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde; Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin “düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar, belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları, belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları, müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları, imar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar, Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar, maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar, ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar, liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar, 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar, 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar, düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar” hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği düzenlemesi yer almaktadır.
Yine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunla değişik Geçici 8. maddesinde; “İvedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla (6545) idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten (20 Temmuz 2016) sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, sahibi olduğu sağlık kuruluşunu “Özel … Polikliniğini” üçüncü bir kişiye (hekime) devretme (işleten değişikliği) istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemden kaynaklanan ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun yukarıda açıklanan 46. maddesi kapsamında bulunmayan uyuşmazlık hakkında, İdare Mahkemesince verilen ve istinaf incelemesi neticesinde de kesinleşen kararın temyizen incelenmesi olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, 20/06/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.