Danıştay Kararı 15. Daire 2018/1804 E. 2018/6114 K. 28.06.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2018/1804 E.  ,  2018/6114 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1804
Karar No : 2018/6114

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Davanın Özeti : 04/02/2018 tarih ve 30322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in iptali istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin aynı Kanunun 15. maddesi uyarınca reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; 04/02/2018 tarih ve 30322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14/3. maddesinde, dilekçelerin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanunun 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği belirtilmiştir. Aynı Kanunun 15/1-d maddesinde de, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti halinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin, tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği, dava dilekçelerinin ve bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; 5. maddesinin birinci fıkrasında, her idarî işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerektiği, ancak aralarında maddî veya hukukî yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği; 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, dilekçelerin görev ve yetki, idarî merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanun’un 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti hâlinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Buna göre, dava dilekçelerinde, davanın konusunun açık ve kesin olarak belirtilmesi, iptali istenen işlem veya işlemlerin tarih ve sayısı gösterilerek tereddüde yer bırakmayacak şekilde dilekçenin sonuç ve talep kısmına yazılması, düzenleyici işlemlerde de iptali istenilen madde veya maddelerin açıkça belirtilmesi, davacının menfaatinin nasıl etkilendiğinin ve hukuka aykırılık sebeplerinin her madde bakımından ayrı ayrı açıklanması gerektiği, bu şekilde düzenlenmeyen dilekçelerin yenilenmek üzere reddedileceği anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, birçok konuda düzenleme içeren ve çok sayıda maddeden oluşan bir düzenleyici işlemin tümünün iptali, ancak yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık sebebiyle istenebilecek olup, yargı yerince, dava konusu düzenlemeyi yapan idarenin yetkili bulunması ve işlemde şekil yönünden hukuka aykırılık bulunmaması halinde, tek tek maddelerin incelenmesine geçileceğinden, incelenecek her maddeye veya düzenlemeye yönelik olarak menfaat ilgisinin ve hukuka aykırılık sebeplerinin gösterilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle bir düzenleyici işlemin tümüne yönelik yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık iddialarıyla birlikte düzenlemenin bir kısmının veya tamamının aynı anda dava konusu edilebilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak bu durumda, yukarıda da açıklandığı üzere, dilekçede istemin açık, tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmiş olması ve her bir madde veya kısım ile menfaat ilgisi kurularak hukuka aykırılık sebeplerinin ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; davacı tarafından, 04/02/2018 tarih ve 30322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in tamamının iptalinin istenildiği, dilekçe içeriğinde ise anılan Genelge’nin bazı maddelerine yönelik hukuka aykırılık iddialarının öne sürüldüğü, ancak Genelge’nin tamamının iptalini gerektirecek hukuki sebeplerin menfaat ilgisi kurulmak suretiyle gösterilmediği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle, dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediğinden, dava konusu Genelge’nin, menfaat ilgisi kurulmak suretiyle hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte tamamının mı yoksa belirli maddelerinin mi iptali istenildiğinin, eğer maddelerin iptali isteniliyorsa, hangi maddelerin iptali istenildiğinin açıkça belirtilerek dava açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı Kanunun 15/1-d maddesi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenecek dilekçe ile harç yatırılmaksızın yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, 2577 sayılı Kanunun 15/5. maddesi hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, 28/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.