15. Daire 2018/1795 E. , 2019/1098 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1795
Karar No : 2019/1098
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF (DAVALI) :
VEKİLİ :
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) :
VEKİLİ :
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacıya ait aracın 29/8/2012 günü …. sevk ve idaresinde … ili, Merkez istikametinden, … ilçesi istikametine seyir halinde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davalı idarenin kusuru olduğu ileri sürülerek, araçta meydana geldiği belirtilen 38.610,57-TL hasar bedeli ile 346,50-TL tespit masrafı olmak üzere toplam 38.957,07-TL tutarındaki zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… kararda; mahkemelerinin … tarih ve E:… sayılı ısrar kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 26/02/2015 tarih ve E:2015/310, K:2015/55 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak, bahse konu trafik kazasında kusur oranlarının tespiti amacıyla alınan Adli Tıp Kurumu Raporunda özetle: yol sathında gevşek malzeme olduğu, bu malzeye ait trafik uyarı işaret levhalarının olmadığı, sürücünün %25, davalı idarenin %75 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nden alınan yazıya görearacın 2. El değerinin 39.900,00-TL olduğunu görüldüğü, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce yaptırılan bilirkişi incelemesinde hasar miktarının 38.610,57-TL olarak hesaplandığı, aracın tamir ettirilmeksizin 30.000,00-TL bedelle üçüncü kişiye satıldığı görüldüğünden, tamir ettirilmeden satılan araç nedeniyle kesinleşmiş bir zararın bulunmadığı, tespit davasında davacı tarafından yapılan masrafın asıl alacağın feri’si niteliğinde olduğundan bu masrafın karşılanmasına olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davanın erken sonuçlanmaması nedeniyle aracın tamir ettirilmeden satıldığı,idarenin kusuru oranında sorumlu olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …… ‘ın DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacıya ait araç 29/8/2012 günü …. sevk ve idaresinde …. ili, Merkez istikametinden, … ilçesi istikametine seyir halinde iken mıcırlı yolda takla atarak devrilmiştir.
… Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporuna göre araçta 38.610,00-TL maddi hasar meydana gelmiştir. Tespit Davasında yapılan dosya masrafı 346,00-TL’dir.
davacı tarafından hasar bedeli ile tespit davası masraflarının tazmini amacıyla 23.01.2013 tarihinde idare başvurulmuş, başvuru 04.02.2013 tarihli yazı ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun, 7. maddesinin (a) bendine göre, yapım ve bakımından sorumlu olduğu karayollarında can ve mal güvenliği yönünden gerekli düzenleme ve işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırmak davalı idarenin görevi olup, 6001 sayılı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a göre ise davalı idare, karayollarını yapmak, yaptırmak, emniyetle kullanılmasını sağlamak, karayollarını onarmak, işletmek, işlettirmekle görevli bulunmaktadır. Davalı idarenin, karayolları üzerinde işleyen trafiği can ve mal güvenliğini sağlayacak şekilde yürütmesi ve bu hizmetin yürütülmesi sırasında hizmet kusurundan meydana gelecek zararları ödemesi yukarıda anlatılan mevzuat gereğidir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinde, trafik kazası tespit tutanağı ve adli tıp raporunna göre, kazanın meydana geldiği yol üzerinde mıcır bulunduğu ve mıcırlı bölgeyi gösteren trafik işaret levhasının bulunmadığı anlaşılmış olup, adli tıp raporunda işaretleme eksikliği nedeniyle davalı idareye kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusur verildiği görülmüştür. Delil Tespitine göre, araçta 38.610,00-TL hasar meydana gelmiş ve 346,50-TL delil tespiti masrafı davacı tarafından yapılmıştır.
Dava konusu olayda, sorumlu olduğu karayollarında yukarıda anlatılan mevzuat çerçevesinde can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli olan idarenin, bu görevini tam anlamıyla yerine getirmeyerek kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, hizmet kusuru bulunan idarenin kusuru oranında tazmin yükümlülüğü altında olduğu sonucuna varılmaktadır.
Davaya konu aracın tamir ettirilmeden 30.000,00-TL bedelle satılması nedeniyle davalı idarenin, bilirkişi raporu ile belirlenen 38.610,00-TL tamir masrafı ile satış bedeli arasındaki fark olan 8.610,00-TL’den ve 346,50-TL yargılama giderinden kusuru oranında sorumlu olduğu göz önüne alınmadan davanın reddi yönünde verilen ….. İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:….. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.