Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2018/1226 E. , 2018/3574 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1226
Karar No : 2018/3574
Temyiz Edenler (Davacılar) : 1-
2-
3-
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemlerin Özeti : Davacılardan hakkında … Hastanesi’nde uygulanan tedavi yönteminde davalı idarenin hizmet kusuru olduğu ileri sürülerek uğranıldığı iddia edilen zararlara karşılık olmak üzere için 75.000,00 TL işgöremezlik tazminatı ve 15.000,00 TL manevi tazminat, ‘ın babası ………. için 5.000,00 TL manevi, annesi ………… için 5.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 75.000,00 TL maddi (işgöremezlik), 25.000,00 TL manevi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nce; Dairemizin 27/03/2014 tarih ve E:2013/3959, K:2014/2260 sayılı bozma kararına uyularak, teşhis ve tedavi işlemlerinin tıp ilmine uygun olduğu, her türlü özene rağmen sonucun gerçekleşmesinin mümkün bulunduğu, davalı idareye ve hekimlerin eylemlerine atfı kabil bir kusurun olmadığı, uyuşmazlık konusu olay bakımından idarenin kusursuz sorumluluğunu gerektirecek herhangi bir durumun oluşmadığı, hukuka uygun eylem ve işlemlerde idarenin mali sorumluluğunu gerektiren fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesinin somut olay bakımından uygulanmasının mümkün olmadığı, bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davalı idarece tazmini gereken bir zarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti Temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi :Temyiz istemlerinin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı Kanunun, 6545 sayılı Kanun’la değiştirilmeden önceki haliyle, 46. maddesinin 2. fıkrasında özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği; 48. maddesinin altıncı fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren mahkemenin, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesinin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; mahkemenin veya Danıştay dairesinin bu kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; aynı maddenin yedinci fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı hususlarının, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca saptanması hallerinde de altıncı fıkrasında sözü edilen kararın daire ve kurulca verileceği kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; temyiz edilen mahkeme kararının davacılar vekiline usulüne uygun olarak 23/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği; davacılar vekili tarafından yukarıda anılan maddede belirtilen otuz günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 27/12/2017 günü İdare Mahkemesi kaydına giren dilekçeyle temyiz istemlerinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 23/11/2017 tarihinde tebliğ edilen mahkeme kararına karşı, otuz (30) günlük temyiz süresi içerisinde, en son 25/12/2017 tarihi mesai bitimine kadar temyiz talebinde bulunulması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra temyiz dilekçesinin kayıtlara girdiği anlaşıldığından yukarıda anılan Kanun’un 48. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca davacıların temyiz istemlerinin süre aşımı nedeniyle incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz istemlerinin süre aşımı nedeniyle reddine, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.