Danıştay Kararı 15. Daire 2017/708 E. 2017/1869 K. 20.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2017/708 E.  ,  2017/1869 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/708
Karar No : 2017/1869

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Davanın Özeti : 07.03.2017 tarih ve 30000 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması, Anayasa’nın 48. ve 124. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması, iptal talebinin reddi halinde ise maruz kaldıkları 600.000 TL zararın tazmini istenilmektedir.
Düşüncesi : 2577 sayılı Yasa’nın 3.maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde; idari dava türleri:
“a) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” olarak belirtilmiş, 2/2. maddesinde; idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, İdari mahkemelerin yerindelik denetimi yapamayacakları, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremeyecekleri düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 3. maddesinde; idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükmü yer almış; Yasanın 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış, Yasanın 15. maddesinde de; dilekçelerin, 3. ve 5. maddelere uygun olmaması halinde, uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.
2577 sayılı Kanunda idari dava türleri; iptal davası, tam yargı davası ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış olup, bu dava türlerinden iptal davasının; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtilmiştir.
İptal davalarında iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Birçok konuda düzenleme içeren ve çok sayıda maddeden oluşan bir düzenleyici işlemin tümünün iptali, ancak yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık sebebiyle istenebilecek olup, yargı yerince, dava konusu düzenlemeyi yapan idarenin yetkili bulunması ve işlemde şekil yönünden hukuka aykırılık bulunmaması halinde, tek tek maddelerin incelenmesine geçileceğinden, incelenecek her maddeye veya düzenlemeye yönelik olarak menfaat ilgisinin ve hukuka aykırılık sebeplerinin gösterilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle bir düzenleyici işlemin tümüne yönelik yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık iddialarıyla birlikte düzenlemenin bir kısmının veya tamamının aynı anda dava konusu edilebilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak bu durumda, yukarıda da açıklandığı üzere, dilekçede istemin açık, tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmiş olması, her bir madde veya kısım ile menfaat ilgisi kurulmak ve hukuka aykırılık sebeplerinin ortaya konması gerekmektedir.
Dava dosyasını incelenmesinden; özel motorlu taşıt sürücü kursu açmak isteyen davacı tarafından 02.03.2017 tarihinde Mut İlçe Millli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurulduğu, ilçelerde açılacak kurs sayıları hususunda düzenleme yapan 07.03.2017 tarih ve 30000 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması, Anayasa’nın 48. ve 124. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması, iptal talebinin reddi halinde ise maruz kaldıkları 600.000 TL zararın tazmini istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu haliyle, Yönetmeliğin hangi maddesinin iptalinin istendiği belirtilmiş ise de iptal talebinin reddi halinde tazminat istemine yer verilerek taleplerin kademelendirildiği, terditli dava açıldığı görüldüğünden dava dilekçesi yukarıya aktarılan Kanunun 3. maddesine aykırı bulunmaktadır.
Açıklanan nedenle 2577 sayılı Yasanın 15/1-d maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde 3. maddeye uygun şekilde yeniden düzenlenecek imzalı iki örnek dilekçe ve belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle harç yatırılmaksızın dava açmakta serbest olmak üzere dava DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Yasanın 15/5. maddesi hükmüne göre yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde, davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, 20/04/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.