Danıştay Kararı 15. Daire 2017/702 E. 2017/2120 K. 27.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2017/702 E.  ,  2017/2120 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/702
Karar No : 2017/2120

Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekili :
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) :
Vekilleri :
İstemin Özeti : Davacılar tarafından murisleri olan kızlarının 12/09/2006 tarihinde saat 21.00 sıralarında Diyarbakır Merkez Koşuyolu Caddesi üzerinde gerçekleştirilen bombalama eylemi sonucu vefat etmesi nedeniyle maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle yaptıkları başvuru sonucu kendilerine sulhname çerçevesinde teklif edilen miktarın yetersiz olduğu gerekçesiyle kabul edilmemesi üzerine, gerçek zararları olduğunu iddia ettikleri toplam 30.000,00 TL maddi, 70.000,00 TL manevi zararın yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; Anayasa Mahkemesi’nin …tarih ve … No’lu yeniden yargılanma kararı gereğince; yeniden yapılan yargılama sonucunda manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacılardan ‘y’a 20.000,00 TL, ‘ya 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 13/11/2006 tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılara ödenmesi yolunda verilen kararın taraflarca hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinde idari davalarda verilen dilekçeler üzerinde yapılacak ilk inceleme konuları arasında “süre”nin sayıldığı ve 15. maddesinde ilk inceleme sonucunda süresinde olmayan davalar hakkında davanın reddine karar verileceği, “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde; idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği, “Temyiz Dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında da temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren mahkemenin temyiz isteminin reddine karar vereceği, mahkemenin bu kararları ile bu maddenin 2. fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği, 48. maddesinin 3. fıkrasında, temyiz dilekçelerinin, ilgisine göre kararı veren mahkemeye, Danıştaya veya 4 üncü maddede belirtilen mercilere verileceği ve kararı veren mahkeme veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebileceği, cevap verenin, kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde, temyiz isteminde bulunabileceği, bu takdirde bu dilekçelerin temyiz dilekçesi yerine geçeceği hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … İdare Mahkemesi’nin … tarih, E:…, K:… sayılı kararının, 27/12/2016 tarihinde davacıya, 22/12/2016 tarihinde de davalı vekiline tebliğ edildiği, davacı tarafından yasal süresi içinde temyiz yoluna başvurulduğu, davalı tarafından ise temyiz süresi olan otuz günlük sürenin son günü olan 23/01/2017 tarihine kadar temyiz talebinde bulunulması gerekirken bulunulmadığı, 25/01/2017 tarihinde kayda girdiği görülen dilekçe ile temyiz talebinde bulunulduğu, bu nedenle davalının temyiz isteminin süreaşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür. Ancak İdare Mahkemesi tarafından her ne kadar temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafından 18/01/2017 tarihinde kayda girdiği görülen dilekçe ile temyiz talebinde bulunulduğu, davacının temyiz dilekçesinin 25/01/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, 2577 sayılı Kanunun 48. maddesinin 3. fıkrasına göre tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebileceği, cevap verenin, kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde, temyiz isteminde bulunabileceği, bu takdirde bu dilekçelerin temyiz dilekçesi yerine geçeceği hükme bağlanmış olup, davalının 13/02/2017 tarihinde kayda giren dilekçesi ile temyiz talebinde bulunabileceği anlaşıldığından, davalının da temyiz talebinin kabulüne karar verilerek işin esasına geçildi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçelerindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemlerine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle tarafların temyiz istemlerinin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.