Danıştay Kararı 15. Daire 2017/583 E. 2018/2047 K. 22.02.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2017/583 E.  ,  2018/2047 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/583
Karar No : 2018/2047

Temyiz Edenler ve
Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekilleri :
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek, taraflarca aleylerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
SavunmalarınÖzeti :Davalı idare tarafından mahkeme kararının redde ilişkin kısımlarının hukuka uygun olduğu, bu kısımlara ilişkin temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır. Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyiz istemine konu mahkeme kararının bakıcı giderlerinin kabulüne ilişkin kısmının bozulmasına, kararın diğer kısımlarına yönelik temyiz istemlerinin ise reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıların 22.05.2008 tarihinde prematüre olarak doğan veÜniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Yeni Doğan Kliniği’ne yatışı yapılan 21.07.2008 tarihinde taburcu edilen yakınları ‘ın anılan dönemde göz muayenesinin yapılmayarak her iki gözünde görme kaybına sebebiyet verildiğinden bahisle; için 1.152.383,20-TL maddi, 500.000-TL manevi, anne için 75.000-TL maddi, 75.000-TL manevi ve baba için 75.000-TL maddi, 75.000-TL manevi olmak üzere toplam 1.952.383,20-TL maddi ve manevi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
1. İdare Mahkemesince; dava konusu olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bu maksatla hazırlanarak dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 01.02.2013 tarih ve 1099 karar sayılı Raporunda özetle; “22.05.2008 tarihinde 26 haftalık olarak doğan bebekte ilk göz muayenesinin 31 haftayı doldurduğunda yani 28.06.2008 tarihinde yapılması gerektiği, daha sonra hastanın durumuna göre tekrarlanmasının gerekebileceği, 21.07.2008 tarihinde taburcu olan bebeğin mevcut epikrizinde 28.06.2008 ve sonrasında göz muayenesinin yapıldığına ve sonuçlarına dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, 21.07.2008 tarihli epikrizde görsel işitsel testlerin yapılmasının önerildiği ancak bu tarihte 34. haftasını dolduran bebekte görsel testlerin yapılmış olması gerektiği ve daha sonra yapılacak ise yapılacağı tarihin açık olarak belirtilmesi gerektiği, ancak bu tarihin de belirtilmediği, göz hekimleri tarafından muayene yapıldığı ifade edilen bebeğe ait konsültasyon notunun dosyada bulunmamasının eksiklik olduğu ve bu durumun Mahkemece aydınlatılması gerektiği, 28.06.2008 sonrasında göz muayenesinin yapılmadığının tespiti halinde bu durumun tıp kurallarına uygun olmadığı” yönünde görüş bildirilmiş, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler ile anılan bilirkişi raporunu bir bütün olarak değerlendiren mahkemece dava konusu olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu kanaatine varılmış, davacılar çocuğunun maddi zararının hesaplanması amacıyla dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlen raporda maddi zarar 1.029.423,47-TL olarak hesaplanmış, İdare Mahkemesince, anne ‘a asgari ücret tutarında bakım ücreti ödendiğinden raporda belirtilen 754.216,04-TL bakıcı giderinin ödenmesine olanak bulunmadığı, %90 vücut fonksiyon kaybına uğraması nedeniyle hesaplanan 350.629,04-TL maddi tazminat ile baba için 50.000-TL, anne için 50.000-TL ve için 100.000-TL manevi olmak üzere toplam 200.000-TL manevi tazminatın dava tarihi olan 31.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat istemlerinin ise reddine karar verilmiştir.
1. İdare Mahkemesince verilen bahse konu kararın Dairemizin 04.12.2014 tarih ve E:2014/6089, K:2014/9207 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş fakat karar düzeltme talebi üzerine Dairemizce verilen 25.05.2016 tarih ve E:2015/3117, K:2016/3761 sayılı karar ile davalı tarafın isteminin reddine, davacı tarafın isteminin kısmen kabulü ile maddi tazminata ilişkin kısmının bozulmasına, diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir.
Bu defa; 1. İdare Mahkemesince, Dairemizin bahse konu bozma kararına uyularak, davacı ‘ın maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; ‘a ödenecek olan 389.587,82-TL iş göremezlik zararı ile 754.216,04-TL bakıcı giderleri olmak üzere toplam 1.143.803,86 -TL maddi tazminatın; 500.000-TL’sinin dava tarihi olan 31.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile, geri kalan 643.803,86-TL maddi tazminatın ise; söz konusu miktar yönünden ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 03.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacı ‘a ödenmesine, fazlaya ilişkin 8.579,34-TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine yönelik talepler açısından ise davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflarca, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan İdare Mahkemesi kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının; davacı ‘a ödenmesine karar verilen 754.216,04-TL bakıcı giderine ilişkin kısmı dışındaki bölümlerinde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49.maddesinde sayılan bozma nedenleri bulunmamaktadır.
Kararın, davacı …’a ödenmesine karar verilen bakıcı giderine ilişkin kısmı bakımından;
Bilindiği üzere, idarenin hatalı tıbbi uygulamaları sonucu ağır engelli konuma gelen ve başkasının desteği olmaksızın günlük yaşam aktivitelerini yerine getiremeyecek olanların bakımının üstlenilmesi nedeniyle açılan davalarda, muhtemel yaşam süresi dikkate alınarak yapılan hesaplamalara dayalı olarak belirlenen toplu tazminat miktarlarının idarelerce ilgililere ödenmesine karar verilmektedir. Tazminatın toplu olarak ödenmesine karar verilen bu durumlarda, bakıma muhtaç kişinin hesaplanan muhtemel yaşam süresinden daha erken bir tarihte vefatı halinde, idare aleyhine bir sebepsiz zenginleşme ortaya çıkabilmekte ve ödenen tazminatlar geri istenebilmektedir.
Bu neviden bir soruna mahal verilmemesi açısından, bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat hesabının Dairemiz yerleşik içtihatları gereği aşağıda belirtilen ilkelere göre yapılması gerekmektedir. Buna göre;
1- Bakımı üstlenilen ağır engelli hastanın hayatta olduğunun belgelendirildiği sürece bakıcı giderlerinin ödenmesine karar verilmesi,
2- Ödemenin her takvim yılı başında yıllık peşin olarak yapılması,
3- Bakımı üstlenilen ağır engelli hastanın bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat tutarının, aylık brüt asgari ücret üzerinden hesaplanması,
4- Anılan kriterler dikkate alınarak, olay tarihi ile mahkemece verilecek karar tarihi arasında geçen süre için bakıcı gideri tazminat tutarının bir bütün olarak hesaplanması, bu tutarının yasal faiziyle birlikte tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi ve bu kısım açısından nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi,
5- Mahkemece verilecek karar tarihinden sonraki dönemler için yapılacak bakıcı gideri tazminatına ilişkin ödemelerin, davalı idarece re’sen ağır engelli kişinin yaşadığı tepsit edilmek ve ilgili yıldaki brüt asgari ücret üzerinden hesaplanmak suretiyle her takvim yılının başında peşin olarak yapılmasına karar verilmesi ve bu kısım açısından maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, yukarıda belirtilen kriterler dikkate alınarak bakıcı giderlerine ilişkin tazminatın yeniden dönemsel olarak hesaplatılarak karara bağlanması ve buna ilişkin vekalet ücretinin de açıklanan şekilde ayrı ayrı hesaplanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı tarafın temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının bakıcı giderlerine ilişkin kısmının BOZULMASINA, sair temyiz istemlerinin reddi ile kararın diğer kısımlarının ONANMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.