Danıştay Kararı 15. Daire 2017/488 E. 2017/1627 K. 06.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2017/488 E.  ,  2017/1627 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/488
Karar No : 2017/1627

Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemlerin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih … sayılı kararının davacı tarafından esastan davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti :Davacı ve davalı tarafından temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Dava konusu idari işlem, ilgililerin ticari faaliyet durumunu etkileyen, kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte bir idari işlem olduğundan, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddine ilişkin temyize konu idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemesi nedeniyle bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; Optisyenlik Müessesesi Ruhsatnamesi ile ticari faaliyet gerçekleştiren ve aynı zamanda internet üzerinden de optik ürün satışı yapan davacıya ait “sanal POS satış terminali”nin ‘nun 15.03.2016 tarih ve 25414667-000-32972 sayılı yazısı üzerine Bankalar Arası Kart Merkezince kullanıma kapatılması nedeniyle sözkonusu işlemin hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; Gözlükçüler ve Optisyenler Konfederasyonu’nun 16.10.2015 tarih ve 15/271 sayılı başvurusu üzerine davalı idare tarafından Bankalar Arası Kart Merkezi’ne gönderilen 15.03.2016 tarih ve 25414667-000-32972 sayılı yazı ile aralarında davacı şirkete ait internet sitesinin de bulunduğu siteler aracılığıyla optik ürün satışı yapıldığı belirtilerek Bankalar Arası Kart Merkezi’nin görev alanına giren hususlar çerçevesinde gereğinin yapılmasının istenildiği, dava konusu işlemin kurumlararası bir yazışma olduğu, Sanal POS Satış Terminalinin kapatılması işleminin dava dışı Bankalar Arası Kart Merkezi’nce yapıldığı, dava konusu işlemin icrai nitelikte bir işlem olmadığı, sonuç doğurucu veya davacı şirketin hukuki durumunu etkileyen bir işlem olmadığı, dolayısıyla ortada dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Davalı tarafından ise mahkeme kararının lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden hukuka aykırı olduğundan bahisle bu kısmı itibariyle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı Kanun’un 2 . maddesinin birinci fıkrası: “İdari dava türleri şunlardır: a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar. ” hükmünü içermektedir.
İdarenin tek yanlı irade beyanıyla, kamu gücüne dayanarak tesis ettiği ve kişilerin hukuksal durumlarını etkileyen işlemlerin İdari Yargılama Usulü Yasası bakımından kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olduğu ve bunların idari yargı yerlerinde “iptal” davasına konu edilebileceği tartışmasızdır. İdari işlemin en belirgin özelliği ilgilinin isteğine bağlı olmaksızın idarenin tek yanlı iradesi ile ilgililerin hukuksal durumunu etkileyebilmesidir.
Bu durumda, dava konusu işlem nedeniyle davacıya ait “sanal POS satış terminali”nin Bankalar Arası Kart Merkezince kullanıma kapatılması sonrasında davacının ticari faaliyetinin olumsuz yönde etkilendiği ve internet üzerinden satış yapmasının imkansız hale geldiği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu çerçevede, dava konusu işlem davacının hukuki durumunu etkileyen, kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte bir idari işlem olduğundan, bu işleme karşı açılan davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen temyize konu idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararı, Dairemizin işbu kararı ile bozulmuş olduğundan, davalı idarenin vekalet ücretine yönelik temyiz talebinin bu aşamada incelenmesine olanak yoktur.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesi’nin 30/06/2016 tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.