Danıştay Kararı 15. Daire 2017/3796 E. 2018/1998 K. 21.02.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2017/3796 E.  ,  2018/1998 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/3796
Karar No : 2018/1998

Temyiz Edenler (Davalılar) : 1-
Vekilleri : 2-
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti :…. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Temyiz istemlerinin reddi ile İdare Mahkemesi kararının gerekçe değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, dosyanın tekemmül ettiği anlaşılmakla yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, diş hekimi olan davacı tarafından yetkisi dışında röntgen müessesesi gibi hizmet sunulduğu gerekçesiyle ………………. adresinde bulunan muayenehanesinin kapatılacağı ve idari para cezası verileceğinin bildirilmesine ilişkin 24/12/2014 tarih ve 7100717 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nce; davacının diş hekimliği faaliyetinin yanı sıra, hariçten parayla hasta kabul ederek diş röntgeni çekmek için 3153 sayılı Kanun uyarınca izin almak gereğiyle 14/02/2011 tarihli dilekçe ile davalı idareye başvuruda bulunduğu, ancak davalı idarelerce anılan kanun hükümlerinde belirtilen şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmaksızın ve olumlu veya olumsuz bir kanaat belirtmeksizin başka bir diş hekimine verilen bildirim yazısının cevap olarak sunulduğu, sonrasında yapılan denetim neticesinde davacı diş hekiminin izin almaksızın radyoloji müessesesi işlettiği gerekçesiyle görüntüleme hizmeti sunulması ve raporlama yapılabilmesi için radyoloji uzmanı olunması ve bakanlıktan müessese adına radyoloji ruhsatnamesi alınması gerektiği belirtilerek sadece diş hekimi hizmeti vermesi gerektiği, aksi halde muayenehanesinin kapatılacağı ve idari para cezası verileceğinin bildirilmesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
19/04/1937 tarihli ve 3153 sayılı Radiyoloji, Radiyom Ve Elektrikle Tedavi Ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun’un 1. maddesinde; “Münhasıran röntgen şuaı vasıtasile teşhis veya hem teşhis ve hem tedavi yahut radiyom veya radiyom emanasiyonu yahut radiyom mürekkebatile veya her türlü elektrik aletlerile tedavi yapmak için müessese açmak Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin iznine bağlıdır.” hükmü ile 2. maddesinde “Birinci maddede adı geçen müesseseler yalnız ihtısas vesikası almış tabipler tarafından açılabilir. Bu tabipler açacakları müessesenin adresini ve kullanacakları cihazların marka ve nevilerini ve radiyom miktarını ve şeklini bildiren bir istida ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine müracaat ederler. Bu istidaya binanın bir krokisini ve vesikalarının birer örneğini de bağlarlar. Vekaletçe müessese tetkik ve teftiş ettirilerek hasıl olacak neticeye göre yazı ile izin verilir. İzin alınmadan bu kabil müessese işletilemez ve buralara hasta kabul olunamaz.” kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 7. maddesinde ise “Tabipler ve diş tabipleri muayenehanelerinde yalnız tedavileri altında bulunan hastalarda teşhis için kullanılmak üzere röntgen teşhis aletleri veya tedavi için faradizasyon, galvanizasyon, diyatermi ve sair cihazları bulundurabilirler. Bu cihazlar ve bulundukları yerler üçüncü maddeye göre yapılacak nizamnamedeki şartlara uygun olarak her türlü arızalara mani olacak şekilde tertibatı havi olmaları lazımdır.
Bu cihazları kullanmak için hususi izin almağa lüzum yoktur.Yalnız böyle cihazlar konulduğu ve kullanıldığı bir hafta içinde o yerin en büyük sıhhat memurluğuna yazı ile bildirilmesi mecburidir.
Tabip ve diş tabipleri muayenehanelerinde bulunduracakları ve kendilerinin kullanacakları bu cihaz ve aletleri iyi kullanmağa muktedir olduklarını bir vesika ile isbata veya bir mütehassıs yanında en az üç aylık bir kurs veya staj yapmağa mecburdurlar.
Bu maddenin birinci fıkrasına göre muayenehanelerinde cihaz ve alat bulunduracak tabip veya diş tabiplerinin tedavileri altında olan hastalardan başkasının röntgenle teşhis veya elektrikle tedavi için para ile hariçten hasta kabul ettikleri takdirde birinci maddede yazılı şartlara göre izin almağa mecburdurlar.” kuralı yer almaktadır.
Yukarıda anılan Kanun maddeleri değerlendirildiğinde; 3153 sayılı Kanun’un 1. maddesinde yalnızca görüntüleme, ışın tedavisi, nükleer tıp, fizik tedavi gibi muayene, tanı, tedavi hizmetlerinin sunulduğu kuruluşların müessese olarak adlandırıldığı ve bu müesseselerin nın izni ile açıldığı, anılan Kanun’un 7. maddesinin son fıkrasında ise bu hizmetlerin tabip veya diş tabiplerinin muayenehanelerinde tedavileri altındaki hastalar dışındaki hastalara da aranan şartları karşılaması kaydıyla hizmet sunulabileceğinin belirtildiği, bu şekilde hizmet verilmesi halinde de birinci maddede yazılı şartlara göre izin alınmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının 21/02/2012 tarihli özel diş hekimi muayenehanesi uygunluk belgesi ile özel diş hekimi olarak hizmet verdiği, diş hekimliği faaliyetinin yanı sıra, hariçten parayla hasta kabul ederek diş röntgeni çekmek için 3153 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca izin almak amacıyla davalı idareye başvuruda bulunduğu, İl Sağlık Müdürlüğünün 03/05/2012 tarihli ve 060319 sayılı yazısı ile ………………. 18/04/2012 tarih ve 3165 sayılı yazısı eklenerek bu yazıda belirtilen hususlar doğrultusunda gereğinin yapılması gerektiğinin bildirildiği, anılan yazıda, 3153 sayılı Kanun’un 7. maddesinin son fıkrasına göre, muayenehanede yalnızca görüntüleme hizmeti sunulmayıp yanı sıra diş hekimliği hizmeti de sunulacak olması hasebiyle bu hizmetin sunulmak istenmesinin müessese açmak olarak kabul edilemeyeceği ancak, muayenehanede de bu hizmetin sunulmasına izin verilip verilmemesi hususunun planlama kapsamında Bakanlığın yetkisi dahilinde bulunduğu, bu şartların taşınması halinde muayenehanede görüntüleme hizmetinin verilebileceğinin belirtildiği, bu yazı üzerine davacının muayenehanesinde diş hekimliği faaliyeti yanı sıra hariçten parayla hasta kabul ederek diş röntgeni çekmeye başladığı, il sağlık müdürlüğü tarafından 11.03.2014 tarihinde ve 07.03.2014 tarihinde yapılan iki ayrı denetim sonucunda muayenehanede bulunan hastaların görüntüleme hizmeti almak için kuruluşta bulunduğunun, kuruluşa ait bina girişi/daire kapısındaki tabela ve protokol defteri kayıtlarına göre kuruluşun sadece görüntüleme hizmeti verdiğinin tespit edildiği, bunun üzerine 3153 sayılı Kanun’un 7. maddesinin son fıkrası uyarınca tabip ve diş tabiplerinin muayenehanelerinde tedavileri altında olan hastaların haricinde dışarıdan gelen hastalara da hizmet sunulması halinde anılan Kanun’un 1. maddesindeki ve dolayısıyla 2. maddesindeki şartların yerine getirilerek ruhsat alınmasının gerektiği, bu nedenle davacının yetkisi dışında röntgen müessesesi gibi hizmet sunduğundan bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen Kanun hükümleri çerçevesinde uyuşmazlık konusu hadise değerlendirildiğinde; davalı idare tarafından davacının muayenehanesinde yapılan denetimlerde sadece görüntüleme hizmetinin verildiği hususunun somut ve net olarak tereddüte yer verilmeyecek şekilde ortaya konulamadığı, nitekim davacının muayenehanesinde tutulan protokol defterinden muayene hizmetinin de verildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacıya ait uygunluk belgesi ile usulüne uygun olarak faaliyet göstermekte olan muayenehanede sadece görüntüleme hizmeti verilip verilmediğinin açık, net ve somut bilgi ve belgelerle açıklığa kavuşturulmadan ve yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan yetkisi dışında röntgen müessesesi gibi hizmet sunulduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, idarece, davacının durumu her ne kadar radyoloji müessesesi açılması olarak değerlendirilip, hakkında buna göre 3153 sayılı Kanun 1. ve 2. maddesindeki şartların taşınması gerektiği ve yetkisi dışında röntgen müessesesi gibi hizmet sunulması şeklinde işlem tesis edilmişse de; davacının talebinin müessese açmak yönünde olmayıp diş hekimi olan davacının özel diş hekimi muayenehanesinde diş hekimliği faaliyetinin yanı sıra hariçten parayla hasta kabul ederek diş röntgeni çekmek için ek hizmet verilmesine yönelik olduğu, buna göre davacının talebinin radyoloji müessesesi açılması olarak değerlendirilmemesi gerektiği, davalı idarece 3153 sayılı Kanun’un 7. maddesinin son fıkrası çerçevesinde aynı Kanun’un 1. maddesindeki şartları taşıyıp taşımadığının değerlendirilip buna göre işlem tesis edilmesi gerektiği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine, … İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…, K… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :

3153 sayılı Radiyoloji, Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun’un 1. maddesinde; “Münhasıran röntgen şuaı vasıtasile teşhis veya hem teşhis ve hem tedavi yahut radiyom veya radiyom emanasiyonu yahut radiyom mürekkebatile veya her türlü elektrik aletlerile tedavi yapmak için müessese açmak Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin iznine bağlıdır.” hükmüne, 2. maddesinde; “Birinci maddede adı geçen müesseseler yalnız ihtısas vesikası almış tabipler tarafından açılabilir. Bu tabipler açacakları müessesenin adresini ve kullanacakları cihazların marka ve nevilerini ve radiyom miktarını ve şeklini bildiren bir istida ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine müracaat ederler. Bu istidaya binanın bir krokisini ve vesikalarının birer örneğini de bağlarlar. Vekaletçe müessese tetkik ve teftiş ettirilerek hasıl olacak neticeye göre yazı ile izin verilir. İzin alınmadan bu kabil müessese işletilemez ve buralara hasta kabul olunamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 7. maddesinde ise; “Tabipler ve diş tabipleri muayenehanelerinde yalnız tedavileri altında bulunan hastalarda teşhis için kullanılmak üzere röntgen teşhis aletleri veya tedavi için faradizasyon, galvanizasyon, diyatermi ve sair cihazları bulundurabilirler. Bu cihazlar ve bulundukları yerler üçüncü maddeye göre yapılacak nizamnamedeki şartlara uygun olarak her türlü arızalara mani olacak şekilde tertibatı havi olmaları lazımdır.
Bu cihazları kullanmak için hususi izin almağa lüzum yoktur. Yalnız böyle cihazlar konulduğu ve kullanıldığı bir hafta içinde o yerin en büyük sıhhat memurluğuna yazı ile bildirilmesi mecburidir.
Tabip ve diş tabipleri muayenehanelerinde bulunduracakları ve kendilerinin kullanacakları bu cihaz ve aletleri iyi kullanmağa muktedir olduklarını bir vesika ile isbata veya bir mütehassıs yanında en az üç aylık bir kurs veya staj yapmağa mecburdurlar.
Bu maddenin birinci fıkrasına göre muayenehanelerinde cihaz ve alet bulunduracak tabip veya diş tabiplerinin tedavileri altında olan hastalardan başkasının röntgenle teşhis veya elektrikle tedavi için para ile hariçten hasta kabul ettikleri takdirde birinci maddede yazılı şartlara göre izin almağa mecburdurlar.” hükmü yer almaktadır.
3153 sayılı Kanun’un yukarıda bahsi geçen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, Kanun’un 7. maddesi gereği tabiplerin ve diş tabiplerinin muayenehanelerinde yalnız tedavileri altında bulunan hastalarda teşhis için kullanılmak üzere röntgen teşhis aletleri veya tedavi için faradizasyon, galvanizasyon, diyatermi ve sair cihazları bulundurabilecekleri ve bu cihazları kullanmak için hususi izin almalarının gerekmediği; bununla birlikte, tedavileri altında olan hastalardan başkasının röntgenle teşhisi veya elektrikle tedavisi için para ile hariçten hasta kabul etmeleri halinde Kanun’un birinci maddesinde yazılı şartlara göre ndan izin almaları gerektiği, bu iznin alınması şartlarının ise Kanun’un ikinci maddesinde düzenlendiği, 2. maddede ise, birinci maddede adı geçen müesseselerin yalnız ihtısas vesikası almış tabipler tarafından açılabileceğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında, özel diş hekimi muayenehanesinde diş hekimliği faaliyetinin yanı sıra hariçten parayla hasta kabul ederek diş röntgeni çekmek isteyen davacının, 3153 sayılı Kanun’un 7. maddenin son fıkrası delaletiyle Kanun’un birinci maddesi ve bu madde dolayısıyla da ikinci maddesinde yazılı şartları sağlaması gerektiği ortadadır.
Buna göre, davacının kendi hastalarından başka hariçten hasta kabul ederek ücreti karşılığında görüntüleme hizmeti verebilmesi ile 3153 sayılı Kanun hükümlerine göre görüntüleme hizmeti sunulması ve raporlama yapılabilmesi için radyoloji uzmanı olunması ve Bakanlıktan izin alınması gerektiği, diş tabibi olan davacının muayenehanesinde sadece kendi hastalarına görüntüleme hizmeti verebileceği, hariçten hasta kabul ederek görüntüleme hizmeti vermesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
Belirtilen gerekçe doğrultusunda, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.