Danıştay Kararı 15. Daire 2017/2392 E. 2018/1279 K. 07.02.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2017/2392 E.  ,  2018/1279 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/2392
Karar No : 2018/1279

Davacı :
Davalı :
Vekilleri :

Davanın Özeti : tarafından 22.05.2014 tarihli 29007 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına İlişkin Yönetmeliğin ekinde yer alan Sağlık Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımları başlıklı EK-1’in, Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri başlıklı maddesinin bünyesinde Röntgen/Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri olarak istihdam edilen personele “Hekim eşliğinde radyoopak madde enjeksiyonu yapar” görevini veren (g) bendinin iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Tıbbi görünütüleme teknikeri/teknisyenlerinin sağlık meslek lisesi ve ön lisans seviyesindeki tıbbi görüntüleme programlarından mezun olanlardan oluştuğu, müfredatlarında bu maddeyi uygulamak için gerekli eğitimin verildiği, dava konusu düzenlemenin söz konusu kişilerin eğitimleri ile uyumlu olduğu, düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bozma kararına uyularak kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen avukatlık ücretinin tamamının davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesi yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde; İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen incelenebileceği öngörülmüş olup 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar hakkı tanınmamıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 22/05/2014 günlü, 29007 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına İlişkin Yönetmelik”in ekinde yer alan Sağlık Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımları başlıklı EK-1’in, Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri başlıklı maddesinin (g) bendi ile bünyesinde Röntgen/Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri olarak istihdam edilen personele verilen görevlerden “Hekim eşliğinde radyoopak madde enjeksiyonu yapar” düzenlemesinin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Onbeşinci Dairesinin 08/09/2015 günlü, E:2015/299, K:2015/4870 sayılı kararıyla; davacının 18/08/2015 günlü dilekçesiyle davadan feragat edildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 15. maddesi uyarınca …-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verildiği, bu kararın davalı idarece vekalet ücreti yönünden bozulması istemiyle temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 23.02.2017 gün ve E:2016/1081, K:2017/820 sayılı kararıyla, feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilen davada, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde “… Danıştay’da ilk derece görülen davalarda, birinci savunma dilekçesi süresinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ile ortadan kalkması halinde tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedileceği açıkça belirlenmişken, davalı idarenin birinci savunma dilekçesi vermesi için 2577 sayılı Yasa’da belirlenen otuz günlük sürenin bitiminden çok sonra, 18/08/2015 tarihinde verilen feragat dilekçesi üzerine verilen kararda avukatlık ücretinin tamamına hükmedilmesi gerekirken yarısına hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir. ” gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır.
Anılan yasa maddeleri uyarınca Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bozma kararında yer alan gerekçelerle, davalı idare lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti takdiri gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 23.02.2017 tarih ve E:2016/1081, K:2017/820 sayılı bozma kararı üzerine gereği görüşüldü:
Dava, tarafından 22.05.2014 tarihli 29007 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına İlişkin Yönetmeliğin ekinde yer alan Sağlık Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımları başlıklı EK-1’in, Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri başlıklı maddesinin bünyesinde Röntgen/Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri olarak istihdam edilen personele “Hekim eşliğinde radyoopak madde enjeksiyonu yapar” görevini veren (g) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onbeşinci Dairesi tarafından 08.09.2015 tarih ve E:2015/299, K:2015/4870 sayılı sayılı kararı ile davacının 18.08.2015 tarihli dilekçesiyle davadan feragat edildiği gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 15. maddesi uyarınca …-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
Danıştay Onbeşinci Dairesi’nin belirtilen kararının davalı tarafından vekalet ücretinin tamamına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmesi üzerine, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 23.02.2017 tarih ve E:2016/1081, K:2017/820 sayılı kararı ile; “2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Yargılama Giderleri’ başlıklı 323. maddesinde; vekille takip
edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık Ücreti” madde başlıklı 164.maddesinde de, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168.maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Kararın verildiği tarihte yürülükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Danıştay’da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret” başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde birinci savunma dilekçesi süresinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedileceği, yine tarifenin ikinci bölüm ikinci kısmında, Danıştay’da ilk derecede duruşmasız görülen davalarda 1.500,00-TL avukatlık ücretine hükmedileceği düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesinin 25/03/2015 tarihinde davalı idareye tebliğ edilmesi üzerine davalı idarece 15/04/2015 tarihinde savunma verildiği, ardından davacının 18/08/2015 tarihli dilekçesiyle davadan feragat edilmesi üzerine verilen feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararda davalı idare lehine tarife belirlenen avukatlık ücretinin yarısına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Tarifede, Danıştay’da ilk derece görülen davalarda, birinci savunma dilekçesi süresinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ile ortadan kalkması halinde tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedileceği açıkça belirlenmişken, davalı idarenin birinci savunma dilekçesi vermesi için 2577 sayılı Yasa’da belirlenen otuz günlük sürenin bitiminden çok sonra, 18/08/2015 tarihinde verilen feragat dilekçesi üzerine verilen kararda avukatlık ücretinin tamamına hükmedilmesi gerekirken yarısına hükmedilmesinde hukuki isabet görülmediği” gerekçesiyle anılan kararın vekalet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, idari dava daireleri tarafından ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca temyizen inceleneceği belirtilmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği, 49. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı, aynı Kanunun 50. maddesinin 5. fıkrasında ise Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu düzenleme altına alınmış olup, anılan maddelerde, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca temyizen bozulması halinde Danıştay Dava Dairelerine ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu itibarla, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın kesinleştiği, anılan kararın yalnızca davalı idare lehine vekalet ücretinin tamamına hükmedilmemesi yönüyle bozulduğu görüldüğünden, davalı idare lehine vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerekmekte olup vekalet ücretinin ilk kararın verildiği 08.09.2015 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi gereğince, ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, …-TL temyiz posta giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta avansının isteği halinde davacıya iadesine, 07/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.