Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2017/206 E. , 2017/2499 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/206
Karar No : 2017/2499
Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … 7. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Davacının temyiz istemlerinin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından, kasko sigortası hizmeti sunduğu üçüncü kişiye ait aracın park halinde bulunduğu sırada istinat duvarının çökmesi nedeniyle oluşan hasarda, davalı idarece gereken önlemlerin alınmadığından bahisle ortaya çıkan 33.979,00 TL zararın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tazmini istemiyle açılmıştır.
… 7. İdare Mahkemesi’nce; park mahalli olmayan yere park edilmiş olması ve sigorta sahibince gecikmeli olarak yapılan bildirim sonrasında gerçekleştirilen incelemeler dahilinde oluştuğu iddia edilen zararın davalı idareye yükletilebilir nitelikte olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun; Belediyenin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 15/p maddesinde; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek belediyenin yetkileri ve imtiyazları arasında sayılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Karayolu Trafik Güvenliği Başlıklı 13. maddesinde; karayolunun yapım ve bakımı ile görevli ve sorumlu bütün kuruluşlar karayolu yapısını, trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlü oldukları hükme bağlanmıştır.
İdarenin kamu hizmetinin yürütülmesinden doğan zarardan sorumlu tutulmasını gerektiren kurumlardan biri hizmet kusuru olup, genel olarak hizmet kusuru bir kamu hizmetinin kuruluş ve işleyişinde aksaklık ve bozukluk olarak ifade edilmektedir. İdarenin hukuki sorumluluğunun bir sonucu olan tam yargı davalarındaki amaç, idarenin bir eylemi ya da işlemi nedeni ile uğranılan zararın giderilmesidir. Bu türden bir uyuşmazlık çözümlenirken kesin ve gerçek bir zarar oluşup oluşmadığı ve bu zararın idari hizmetin eksik ya da kusurlu işleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, söz konusu aracın park halindeyken bulunduğu yerdeki istinat duvarının çökmesi sonucunda anılan aracın hasara uğradığı; ekspertiz raporunda “istinat duvarının yıkılması sonucunda araçta 33.979,00 TL tutarında hasar oluştuğu” yönünde tespit yapılmasının yanı sıra Mahkeme’ce ilgili aracın park mahalli olmayan dar bir sokak içerinde istinat duvarı kenarına park edilmiş olduğu; ilgili kazanın, bu haliyle belediyenin yapım ve onarım sorumluluğunu gerektirecek yol mahalli üzerinde gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının beyanlarında kaza mahalinin kendi işyerinin önü olduğu, bu sokağa sık sık park ettiği ve sokakta park yasağı bulunmadığı belirtilmiştir.
Dosya ve eklerinin incelemesinden kaza mahallinde “Park Yasağı” olup olmadığı tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır.
Bunun yanı sıra davalı idarece olayın meydana geldiği yerde bulunan istinat duvarının kesitinin yetersiz olması, duvarın yapımının davalı idarenin sorumluluğunda olmadığı iddia edildiğinden, yol üzerinde bulunan bu duvarın bakım ve onarımının olayın meydana geldiği mahallenin belediye mücavir alan sınırları içerisine olması karşısında duvarın yapım ve onarımının kime ait olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
İdare Mahkemesince, yukarıda belirtilen durumlar dikkate alınarak ve gerekli inceleme yapılarak, kaza mahallindeki park yasağı olup olmadığı ve istinat duvarının kimin sorumluluğunda olduğunu belirledikten ve buna göre yeniden değerlendirme yapıldıktan sonra bir karar vermesi gerekirken, davalı idarenin sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … 7. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.