Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2017/1335 E. , 2018/130 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1335
Karar No : 2018/130
Karar Düzeltme İsteminde
Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : Danıştay Onbeşinci Dairesi’nin 07.02.2017 tarih ve E:2016/6645, K:2017/574 sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek, davacı tarafın karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemizin 07.02.2017 tarihli ve E:2016/6645, K:2017/574 sayılı kararı kaldırılarak temyiz istemi yeniden incelenmek suretiyle işin gereği görüşüldü:
Dava, davacıya 5510 sayılı Yasa’nın 102. maddesi uyarınca 38.969.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 20.01.2016 tarih 376464 sayılı Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Denizli İdare Mahkemesi’nce; idarî para cezasının davacıya 28.01.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup, bu tarihten itibaren 15 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra 15.02.2016 tarihinde itiraz edildiği, dolayısıyla 15 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmemekle idarî para cezasının kesinleştiği, davacı tarafından, itiraz üzerine verilen kararın tebliğinden itibaren 30 günlük süre içerisinde dava açılmış ise de, kanun hükmünde belirtilen süre içerisinde bir itiraz söz konusu olmadığından, ilk işlemin tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde açılması gerekirken 21.03.2016 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı işyerinde yapılan denetim neticesinde düzenlenen tutanağa istinaden, sigortalı işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerinin süresinde verilmemesi nedeniyle 38.969.-TL tutarında idari para cezası tesis edilmesine ilişkin işlemin 28.01.2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından 15 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 15.02.2016 tarihinde anılan idari para cezasına itiraz edildiği, Kuruma yapılan itirazın 19.02.2016 gün ve 21 sayılı Komisyon kararı ile reddine dair kararın 11.03.2016 tarihinde tebliği üzerine de süresi içinde 21.03.2016 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102. maddesinde; “İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili İdare Mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idarî para cezası kesinleşir” hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, davacı tarafından 15 günlük itirazı süresi geçtikten sonra itiraz edilmesine rağmen komisyon tarafından davacının itirazının süresi geçirilerek yapıldığı gerekçesiyle itirazının reddedilmediği, işin esası incelenerek itirazın esastan reddedildiği anlaşıldığından komisyon tarafından esastan karar verilmiş olması nedeniyle İdare mahkemesi’nce uyuşmazlığın esası hakkında bir verilmesi gerekirken, davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda verilen kararda hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…; K:…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 17.01.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen hususlar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden karar düzeltme isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.