Danıştay Kararı 15. Daire 2017/111 E. 2017/7559 K. 14.12.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2017/111 E.  ,  2017/7559 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/111
Karar No : 2017/7559

Temyiz Edenler ve
Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekilleri :
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
Müdahil (Davalı Yanında) :

İstemin Özeti : 23.04.2010 tarihinde … Devlet Hastanesi’nde gerçekleştirilen doğumda ………vücut fonksiyonlarını kaybetmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranıldığı iddia edilen zarara karşılık……… için … TL maddi ve … TL manevi, anne ……..için … TL manevi, baba …………. için … TL manevi tazminat olmak üzere toplam … TL maddi ve … TL manevi zarar ile tedavi masrafı ve yol masrafı olarak ayrıca … TL’nin; olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; Danıştay Onbeşinci Dairesi’nin 14/05/2015 tarih ve E:2015/512, K:2015/2914 sayılı bozma kararına uyularak, Adli Tıp Genel Kurulu’nca hazırlanan 24/04/2014 tarihli raporda “2010 doğumlu …………doğumuna ait tıbbi belgelerde 1973 doğumlu …………. 23.04.2010 tarihinde … Devlet Hastanesine miadında ağrılı gebe olarak yatırıldığı, 2. doğumu olan bebek doğum ağırlığı 4400 gr. olan gebenin normal vajinal doğum kararının doğru olduğu, ileri yaştaki annenin kronik diabet ve hipertansiyon hastası olmasının, bebek doğum ağırlığının sezaryen yapılması açısından mutlak gereklilik teşkil etmediği, doğum eyleminde gecikme tanımlanmadığı, omuz distosisinin (omuz takılması) vajinal doğumlarda her türlü özene rağmen görülebilen bir komplikasyon olarak nitelendirildiği, brakial pleksus zedelenmesinin düşük tartılı bebeklerde de görülebileceği, travayda (doğum eyleminde) olan gebelerde bebeğin tahmini doğum ağırlığının tespitinin zor olduğu, ilerlemiş doğum eyleminde sezaryen ile doğumun anne ve bebek için daha komplike sonuçlar doğurabileceği, ortaya çıkan brakial pleksus zedelenmesinin doğumun bir komplikasyonu olarak meydana geldiği cihetle davalı idare ve doğuma katılan sağlık personeline atfı kabil kusur tespit edilemediği” belirtildiğinden ve bu rapor hükme esas alınarak davalı idarenin eylemlerinde hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın, davacılar tarafından esas yönünden, davalı idare tarafından ise reddedilen maddi tazminat miktarına maktu vekalet ücreti verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmaların Özeti : Davalı tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Davalı idarece savunma verilmemiştir.

Düşüncesi : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçelerindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemlerine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz istemlerinin reddine,… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.