Danıştay Kararı 15. Daire 2017/1099 E. 2018/2003 K. 21.02.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2017/1099 E.  ,  2018/2003 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1099
Karar No : 2018/2003

Davacı :
Davalı :
Vekili :

Davanın Özeti : Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (Devredilen Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan (SSK)) emekli olan işçilerin üye olduğu derneklere Kurum tarafından yapılan kredili kömür satışının usul ve esaslarının belirlenmesine ilişkin SSK Yönetim Kurulu’nun 15.09.2005 tarih ve IX/796 sayılı kararının; belirtilen kararda öngörülen en az %35 oranında Türkiye genelinde şubelerinin teşkilatlanmış olmak ve Kurumca gelir/aylık ödenen toplam emekli, dul ve yetim sayısının en az %1 üyesine sahip olmak şartlarını taşımayan davacı dernek tarafından, SSK Yönetim Kurulu’nun görev ve yetkilerinin açıkça Kanunda belirtildiği ve dava konusu kararı alma yetkisinin olmadığı, SSK emeklilerinin aldıkları emekli aylıklarının devir veya temlik edilmesine yasal olanak bulunmadığı, dava konusu karar ile bazı derneklere ayrımcılık yapıldığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Kurumdan emekli olan işçilerin üye olduğu derneklerce bu konuda yoğun taleplerin geldiği, Kurum Yönetim Kurulu’nun her bir talep için ayrı ayrı toplanmasının zaman ve kamu hizmetlerinin daha etkin ve verimli yürütülmesi adına sorunlara yol açtığı, bu çerçevede diğer hizmetlerin aksadığı, emekli personelden taahhütname alınması halinde kesintiye yasal bir engel bulunmadığı, şartları taşıyan tüm derneklere satış yapıldığı ve bu konuda her hangi bir ayrımın söz konusu olmadığı, dolayısıyla Yönetim Kurulunun dava konusu kararında dayanağı olan yasa hükümlerine aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Bozma kararı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava; Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (devredilen Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı) emekli olan işçilerin üye olduğu derneklere, Kurum’ca yapılan kredili kömür satışının usul ve esaslarının belirlenmesine ilişkin SSK Yönetim Kurulu’nun 15/09/2005 günlü, IX/796 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesinin 31/03/2010 günlü, E: 2007/1996, K: 2010/2526 sayılı kararıyla; dava konusu olayda, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun, Kurum Yönetim Kurulunun görev ve yetkilerini belirleyen 7. maddesinde, Kurumdan gelir veya aylık alanların üye olduğu derneklere kredili olarak kömür satışı yapılacağı yönünde her hangi bir hükme açıkça yer verilmemiş ise de, “idarenin düzenleme yetkisi” çerçevesinde Kurum Yönetim Kurulunun, Kurumdan gelir veya aylık alanların üye olduğu derneklere kredili kömür satışı yapabileceği ve bu çerçevede, kredili kömür satışına ilişkin usul ve esasları belirleyebileceğinde kuşku bulunmadığı; bu kapsamda, kamu hizmetlerinin etkin ve hızlı bir şekilde yerine getirilmesi, kaynak ve personelin verimli kullanılması ve zaman kaybına yol açılmaması açısından durum değerlendirildiğinde, Kurum Yönetim Kurulunca, derneklere ilişkin kriter getirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı; bununla birlikte, Kurumdan gelir veya aylık alanlara ödenen gelir veya aylıklar ile sağlanacak yardımların, mülkiyet hakkı kapsamında bulunmaları nedeniyle, bu konuda muvafakatları alınmaksızın kesilmeleri, devredilmeleri veya temlik edilmelerinin olanaksız olduğu; dava konusu kararın ise, kredili satılan kömür bedelinin tahsili için, hak sahiplerinin muvafakatı alınmaksızın, Kurumca ödenen gelir ve aylıklardan kesinti yapılmasına olanak sağlayacak nitelikte olduğu; dava konusu Yönetim Kurulu kararında, bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen, Danıştay Onuncu Dairesinin 31/03/2010 günlü, E:2007/1996, K:2010/2526 sayılı kararının onanmasına ilişkin 11/12/2013 günlü, E:2010/3202, K:2013/4471 sayılı karara karşı, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesi uyarınca davalı idarenin karar düzeltme istemi kabul edilip, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 11/12/2013 günlü, E:2010/3202, K:2013/4471 sayılı kararı kaldırılarak;
” 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun, Kurum Yönetim Kurulunun görev ve yetkilerini belirleyen 7. maddesinde, açıkça, Kurumdan gelir veya aylık alanların üye olduğu derneklere kredili olarak kömür satışı yapılacağı yönünde her hangi bir hükme yer verilmemiş ise de, “idarenin düzenleme yetkisi” çerçevesinde Kurum Yönetim Kurulunun, Kurumdan gelir veya aylık alanların üye olduğu derneklere kredili kömür satışı yapabileceği ve bu çerçevede, kredili kömür satışına ilişkin usul ve esasları belirleyebileceğinde kuşku bulunmamaktadır.
Dava konusu olayda, Sosyal Sigortalar Kurumundan gelir veya aylık alanlar tarafından kurulan bazı dernekler tarafından Sosyal Sigortalar Kurumu’na yapılan çeşitli başvurularla, derneklerine üye olanlara kredili olarak kömür satışı yapılması talebinde bulunulduğu; Kurum Yönetim Kurulu’nun dava konusu kararıyla, bu yöndeki talepler kabul edilmekle birlikte, talepte bulunan derneklerin, Kuruma başvuru tarihinde, “en az %35 oranında Türkiye genelinde şubelerinin teşkilatlanmış olmaları” ve “Kurumca gelir/aylık ödenen toplam emekli, dul ve yetim sayısının en az %1 üyeye sahip bulunmaları” şartlarının sağlanmış olması ve belirtilen şartların da İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığından alınan yazılarla belgelendirilmesi yönünde kriterler belirlendiği görülmekte olup, anılan kararda; kömür ücretlerinin üyelerin aylıklarından kesilmesine ilişkin herhangi bir ibare bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, temyize konu kararda, üyelerin emekli aylıklarından, muvafakatleri alınmaksızın kesinti yapılamayacağına ilişkin gerekçe, uyuşmazlık konusu işlemle örtüşmemektedir.
Kaldı ki, davalı idare savunmasında, kömür yardımından yararlanmak için talepte bulunan üyelerin aylığından kesinti yapılmasına ilişkin belgeye istinaden kesinti yapıldığı açıkça belirtilmekte, dava konusu Yönetim Kurulu Kararında bahsi geçen 13/01/2005 tarih ve 41 sayılı, 11/02/2005 tarih ve 126 sayılı ve 07/04/2005 tarih ve 390 sayılı kararların, derneklerin üyelik aidatı ile kömür bedellerinin üyelerin yazılı muvafakati ile kesilebileceğine ilişkin olduğu da görülmektedir.
Öte yandan, temyize konu kararda, davanın konusunu oluşturan “yardım yapılacak Derneklere ilişkin kriterlerin belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı” ibaresine yer verilmek suretiyle, uyuşmazlığın esasıyla ilgili olarak davanın reddine yönelik gerekçe oluşturulmasına karşın, dava konusu işlemde yer almayan “muvafakat alınmaksızın kesinti yapılması” uygulamasının hukuka aykırı olduğu belirtilerek, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Buna göre; 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu yardım niteliğinde olmayan kömür yardımı uygulamasında, Sandık emeklilerinin oluşturduğu Derneklere ilişkin kriterler belirlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerekirken, dava konusu işlemde yer almayan kesinti uygulamasından bahisle dava konusu işlemin iptaline yönelik Daire kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.” gerekçesiyle anılan karar bozulmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. Maddesinde, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen kararlara karşı ısrar hakkı tanınmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen karar uyarınca davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 15/11/2016 tarih ve E:2014/5197, K:2016/2971 sayılı bozma kararı üzerine gereği görüşüldü:
Dava; Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (Devredilen Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan (SSK)) emekli olan işçilerin üye olduğu derneklere, Kurum tarafından yapılan kredili kömür satışının usul ve esaslarının belirlenmesine ilişkin SSK Yönetim Kurulu’nun 15.09.2005 tarih ve IX/796 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesi’nin 31/03/2010 tarih ve E:2007/1996, K:2010/2526 sayılı kararında; 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun Kurum Yönetim Kurulunun görev ve yetkileri belirleyen 7. maddesinde, açıkça Kurumdan gelir veya aylık alanların üye olduğu derneklere kredili olarak kömür satışı yapılacağı yönünde her hangi bir hükme yer verilmemiş ise de “idarenin düzenleme yetkisi” çerçevesinde Kurum Yönetim Kurulunun, Kurumdan gelir veya aylık alanların üye olduğu derneklere kredili kömür satışı yapabileceği ve bu çerçevede, kredili kömür satışına ilişkin usul ve esasları belirleyebileceği, bu kapsamda, kamu hizmetlerinin etkin ve hızlı bir şekilde yerine getirilmesi, kaynak ve personelin verimli kullanılması ve zaman kaybına yol açılmaması açısından Kurum Yönetim Kurulunun, derneklerin başvuru tarihinde, en az %35 oranında Türkiye genelinde şubelerinin teşkilatlanmış olmaları ve Kurumca gelir/aylık ödenen toplam emekli, dul ve yetim sayısının en az %1 üyeye sahip bulunmaları şartlarının yerine getirilmesi ve belirtilen şartların da İçişleri Dernekler Dairesi Başkanlığı’ndan alınan yazılarla belgelendirilmesi yönünde kriter getirilmesinde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak düzenlemenin 506 sayılıı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 121. maddesinde yer alan hükme aykırı olarak, kredili satılan kömür bedelinin tahsili için, hak sahiplerinin muvafakatı alınmaksızın, Kurumca ödenen gelir ve aylıklardan kesinti yapılmasına olanak sağlar nitelikte olduğu dolayısıyla eksik düzenleme içererek, Anayasal güvenceye sahip mülkiyet hakkı kapsamında bulunan gelir ve aylıkların, kişilerin yazılı muvafakatı alınmaksızın kesinti yapılmasına yol açtığı, bu yönüyle düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verildiği; davalı idarenin temyiz istemini inceleyen İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından 11/12/2013 tarih ve E:2010/3202, K:2013/4471 sayılı kararıyla anılan Daire kararının onandığı, ancak davalı idarenin karar düzeltme isteminin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilerek dava konusu işlemin iptaline yönelik anılan Daire kararının bozulduğu görülmektedir.
4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun, Kurum Yönetim Kurulunun görev ve yetkilerini belirleyen 7. maddesinde, açıkça, Kurumdan gelir veya aylık alanların üye olduğu derneklere kredili olarak kömür satışı yapılacağı yönünde her hangi bir hükme yer verilmemiş ise de, “idarenin düzenleme yetkisi” çerçevesinde Kurum Yönetim Kurulunun, Kurumdan gelir veya aylık alanların üye olduğu derneklere kredili kömür satışı yapabileceği ve bu çerçevede, kredili kömür satışına ilişkin usul ve esasları belirleyebileceğinde kuşku bulunmamaktadır.
Dava konusu olayda, Sosyal Sigortalar Kurumundan gelir veya aylık alanlar tarafından kurulan bazı dernekler tarafından Sosyal Sigortalar Kurumu’na yapılan çeşitli başvurularla, derneklerine üye olanlara kredili olarak kömür satışı yapılması talebinde bulunulduğu; Kurum Yönetim Kurulu’nun dava konusu kararıyla, bu yöndeki talepler kabul edilmekle birlikte, talepte bulunan derneklerin, Kuruma başvuru tarihinde, “en az %35 oranında Türkiye genelinde şubelerinin teşkilatlanmış olmaları” ve “Kurumca gelir/aylık ödenen toplam emekli, dul ve yetim sayısının en az %1 üyeye sahip bulunmaları” şartlarının sağlanmış olması ve belirtilen şartların da İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı’ndan alınan yazılarla belgelendirilmesi yönünde kriterler belirlendiği görülmekte olup anılan kararda; kömür ücretlerinin üyelerin aylıklarından kesilmesine ilişkin herhangi bir ibare bulunmamaktadır.
Ayrıca, davalı idare savunmasında, kömür yardımından yararlanmak için talepte bulunan üyelerin aylığından kesinti yapılmasına ilişkin belgeye istinaden kesinti yapıldığı açıkça belirtilmekte, dava konusu Yönetim Kurulu Kararında bahsi geçen 13/01/2005 tarih ve 41 sayılı, 11/02/2005 tarih ve 126 sayılı ve 07/04/2005 tarih ve 390 sayılı kararların, derneklerin üyelik aidatı ile kömür bedellerinin üyelerin yazılı muvafakati ile kesilebileceğine ilişkin olduğu da görülmektedir.
Buna göre; 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu yardım niteliğinde olmayan kömür yardımı uygulamasında, Sandık emeklilerinin oluşturduğu Derneklere ilişkin kriterler belirlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davanın REDDİNE, aşağıda dökümü gösterilen …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, bu kararın tebliğini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 21/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.