Danıştay Kararı 15. Daire 2016/9667 E. 2018/8414 K. 20.12.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/9667 E.  ,  2018/8414 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/9667
Karar No : 2018/8414

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının, ikamet ettiği … Köyü ve … Mezrası’ndan terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle mal varlığına ulaşamaması, taşınır ve taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvurunun reddine ilişkin 4 No.’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 11/06/2015 tarih ve 30/04/2015/303 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; davacının 5233 sayılı Kanun kapsamında zararlarının tazmini için yaptığı başvurunun “… İlçesi … Köyü”ne ilişkin olduğu, davacının başvurusu üzerine mahallinde yapılan 18-19/11/2014 tarihli keşifte mal varlığının tespitinin yapıldığı, keşif tutanağında elle düzenlenen kısımda “1993 Köy boşaltmasında evim … Köyü’ne bağlı … Mezrası … Mevkiinde bulunmaktaydı. Babam olaylardan önce vefat etmiştir. Ancak kadastro çalışması 2011 yılında geçti. Benim adıma tapu çıkmadı. Babam adına tapulandı. Bir varis olarak hakkımdan yararlanmak istiyorum” ifadelerine yer verildiği, tutanağın davacı tarafından imzalandığı görülmekte olup, davacının dosyaya eklediği babası adına kayıtlı tapuların …. … …. Köyü – … ve … Mevkilerine ait olduğu, …’nin Boşalan Köy ve Bağlılarına ilişkin listelerde ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Boşaltılan Yerleşim Birimleri Nedeniyle Göç Eden Yurttaşların Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Tespit Edilmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan Boşaltılan Yerleşim Birimleri Hakkında Bilgi Formunda … …. Köyü’nün 1992 yılında boşaltıldığı, boşaltılan halkın … … ve … Mezrası’na göç ettiğinin anlaşıldığı, başka bir anlatımla … Mezrası’nın boşaltılmadığı sonucuna ulaşıldığı, bu durumda, … İli, … İlçesi … Köyü … Mezrası’nın boşaltılmadığı sonucuna ulaşıldığından ve davacının başvurusunun ve keşifteki beyanlarından babasından intikal eden mal varlığının da … Mezrası’nda bulunduğundan 5233 sayılı Kanun uyarınca tazminat ödenmesine esas mal varlığı bulunmadığı görüldüğünden tazminat talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, adı geçen Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanunun ‘amaç’ başlıklı 1. maddesinde: ‘’Bu Kanunun amacı, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.’’ hükmüne, ‘kapsam’ başlıklı 2. maddesinde; ‘’Bu Kanun, 3713 sayılı Kanunun 1 inci, 3 üncü, 4 üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsar.’’ hükmüne, 5. maddesinde; zarar görenin veya mirasçılarının başvurusu halinde bu Kanun kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etmek, Kamu kurum ve kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca uygulanmış projelerin, zararın giderilmesine katkıları; zarar görenin değerlendirebileceği enkaz ve diğer yararlar; sigorta şirketlerince veya ilgili mevzuata göre kamu kurum ve kuruluşları ile sosyal güvenlik kuruluşlarınca ödenen tazminatlar, tedavi ve cenaze giderleri ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan yapılan yardımların zarar miktarından mahsup edilmesi suretiyle belirlenen ve 9 uncu veya 10 uncu maddelere göre yapılan nakdî veya aynî ödeme miktarını içeren sulhname tasarılarını hazırlamak, sulhname tasarısının kabul edilmemesi veya 12 nci maddenin ikinci fıkrasına göre kabul edilmemiş sayılması hâllerinde bir uyuşmazlık tutanağı düzenleyerek bir örneğini ilgiliye tebliğ etmek (…), başvuranın, bu Kanun kapsamına giren bir zararının bulunmadığının tespit edilmesi hâlinde, buna ilişkin karar tutanağı düzenleyerek bir örneğini ilgiliye tebliğ etmek (…) komisyonun görevleri arasında sayılmış, yine aynı Kanun’un 8.maddesinde; ‘’7 nci maddede belirtilen zararlar, zarar görenin beyanı, adlî, idarî ve askerî mercilerdeki bilgi ve belgeler göz önünde tutularak olayın oluş şekli ve zarar görenin aldığı tedbirlere göre, zarar görenin varsa kusur veya ihmalinin de gözönünde bulundurulması suretiyle, hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına uygun biçimde komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile belirlenir. Taşınmaza ilişkin zarar tespitinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11 inci maddesinde belirtilen kıymet takdiri esasları kıyasen uygulanır’’ hükmü yer almıştır.
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde; zarar görenin veya mirasçılarının veya yetkili temsilcilerinin başvurusu halinde bu Yönetmelik kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etme görevi olan Komisyon’un gerek görmesi halinde keşif yapabileceği, komisyon başkanının, belirlemiş olduğu keşif yeri ile gün ve saatini komisyon üyeleri ve/veya bilirkişi ile başvuru sahibine veya yetkili temsilcisine yazılı olarak bildireceği, başvuru sahibinin kendisi, veli veya vasisi veya yetkili temsilcisi ve varsa şahitlerinin keşif mahallinde hazır bulunacakları, muhtar veya o yer mahallinden iki kişinin de keşifte hazır bulunmasının temin edileceği, başvuru sahibi veya yetkili temsilcisinin keşif esnasında hazır bulunmaması halinde durumun tutanakta belirtileceği hüküm altına alınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, ikamet ettiği … Köyü ve … Mezrası’ndan terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle mal varlığına ulaşamaması, taşınır ve taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru sonucu 4 No.’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 11/06/2015 tarih ve 30/04/2015/303 sayılı işlemi ile keşfin avukata bildirildiği, ancak vekilin keşfe katılmadığı, başvurucunun keşfe katıldığı, tutanağa imza attığı, malvarlığını kanıtlayıcı bilgi belge sunamadığı, kadastro çalışmalarının tamamlandığı, başvurucunun tapusu olmadığı, Kadastro Mahkemesinde ya da Asliye Mahkemesinde açılmış bir tapu iptal tescil davası olmadığı, başvurucunun avukatından mal varlığı olduğunu gösteren belgelerin sunulmasının istendiği ancak cevap alınamadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından usulüne uygun keşif yapılmadığı, keşfe davet yazısının vekile tebliğ edilmediği, … … Köyünde güvenlik nedeniyle hala kadastro yapılmadığı, bu nedenle kimsenin tapusu olmadığı, … … Köyünde de tapuların babası adına çıktığı, hayvan varlığı ve meyve ağaçları hesaplanmaksızın masa başında karar verildiği, işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla söz konusu işlemin iptali için görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı tarafından başvurunun … İli, … İlçesi, … Köyü’ne ilişkin yapıldığı, 18-19/11/2014 tarihli keşifte mal varlığının tespitinin yapıldığı, keşif tutanağında elle düzenlenen kısımda davacı tarafından “1993 Köy boşaltmasında evim … Köyüne bağlı … Mezrası … Mevkiinde bulunmaktaydı. Babam olaylardan önce vefat etmiştir. Ancak kadastro çalışması 2011 yılında geçti. Benim adıma tapu çıkmadı. Babam adına tapulandı. Bir varis olarak hakkımdan yararlanmak istiyorum” diye beyanda bulunduğu, tutanağın altında yer alan Muhtar ve Bilirkişi Heyeti Görüşü başlıklı kısımda, muhtar ve bilirkişi tarafından, davacının köy boşaltmasından dolayı ev ve ahırının yıkıldığı, babası ‘ın 1984 yılında vefat ettiği, şahsa ait ev, ahır ve arazilerin babasının adına tapulu olduğu, ‘ın da varis olarak hakkı bulunduğu şeklinde beyanda bulunulduğu, bilirkişi beyanları doğrultusunda taşınmaz tespiti yapıldığının belirtildiği, davacının 125 metrekare evi, 80 metrekare ağılı, 1781 metrekare tarlası ve 704 metrekare bahçesi olduğu tespitinde bulunulduğu, …. Sulh Hukuk Mahkemesi … tarih, E.:…, K.:… Sayılı veraset ilamı ile muris ‘ın vefatı ile mirasının 160 pay kabul edilerek, 24 payın oğlu ‘a verildiği, davacının babası ‘ın … İli, … … İlçesi, … Köyü …, …, … ve … Mevkiilerinde taşınmazları olduğuna ilişkin tapular sunulduğu, Mahkeme tarafından 21/04/2016 tarihli ara kararı ile … … Köyü … Mezrası ve … … Köyü’nün boşalıp boşalmadığı, … … Köyü’nden kadastro geçip geçmediği, davacının babasına ait tapuların başvuru dosyasına sunulup sunulmadığı hususlarının sorularak, keşfe ilişkin tutanaklar ile davacı vekiline yazılan malvarlığına ilişkin belgelerin sunulmasını isteyen yazının istendiği, … … İlçesi, … Köyü …, …, …, … Mevkiilerinin boşaltılan köyde kalıp kalmadığının sorulduğu, davalı idarenin 31/05/2016 tarih, 1895 sayılı ara karar cevabında … … Köyü’nün boşaltılmadığı, … Kadastro Müdürlüğü’nün 30/05/2016 tarih ve 1254768 sayılı yazısında … … … … Köyü(… Beldesi … Mahallesi)’ne ait kadastro çalışmalarının 17/04/2012 tarihinde kesinleştiğinin belirtildiği, davacı adına tapu kaydı olmadığı, davacının babası adına tapu kayıtları olduğu, ancak bunları başvuru dosyasına sunmadığı, davacının müracaatta sunduğu ikamet belgesinden, muhtarlık onaylı dilekçesinden ve keşifteki beyanlarından taşınmazlarının … Mezrası’nda olduğunun anlaşıldığı, … Mezrası da boşaltılmadığından talebin reddine karar verildiği, davacının keşfe katıldığı, davacı vekilinden malvarlığına ilişkin belgelerin sunulmasını isteyen yazı ve tebliğ belgelerine dosyada rastlanmadığı, Zarar Tespit Komisyonu’nun 25/05/2016 tarih, 6118 sayılı yazısı ile … Kaymakamlığı İlçe Mahalli İdareler …. … İlçesi, … Köyü, … , … , … , … Mevkilerinin hangi köy veya mezra sınırları içinde olduğunun sorulduğu ancak henüz herhangi bir cevap gelmediğinin belirtildiği, … Valiliği Olağanüstü Hal Bürosu’nun 25/04/1996 tarih ve 288 sayılı ve 22/09/1997 tarih, 1099 sayılı yazıları ekinde yer alan boşalan köylere ilişkin listelerde … … Köyü’nün 1992 yılında boşaldığı, burada yaşayan kişilerin …., … ve … göç ettiği, davalı idarenin savunmasında … … Köyü’nün boş olduğu, … Mezrasının ise boşalmadığını belirttiği anlaşılmaktadır.
Dosyadan … Köyü’nün 1992 yılında boşaldığı, burada yaşayan kişilerin … …, … ve … göç ettiği anlaşılmaktadır.
Bakılan davada; davacı tarafından … Köyü’ne ilişkin başvuru yapılsa da, davacının keşif tutanaklarında … Köyü’ne bağlı … Mezrası … Mevkiinde evinin olduğu ancak kadastro çalışması sırasında tapunun babası adına çıktığı ve varis olarak hakkımdan yararlanmak istiyorum diye beyanda bulunduğu, muhtar ve bilirkişi ifadelerinin de bu durumu doğruladığı, davacının dava dilekçesine ekli murisi adına kayıtlı on dört adet tapu fotokopisi sunduğu, tapu fotokopilerinin … İli, … İlçesi, … Köyü, … , … , … , … Mevkilerine ilişkin olduğu, … Kadastro Müdürlüğü’nün 30/05/2016 tarihli yazısında da … … … Köyü(… Beldesi … Mahallesi) ne ait kadastro çalışmalarının 17/04/2012 tarihinde kesinleştiğinin belirtildiği, dolayısıyla … Mahallesi/Köyü’nün… Köyü’nde olduğu, … Köyü’nün de 1992 yılında boşaldığı görülmektedir.
Buna göre, Zarar Tespit Komisyonu tarafından, öncelikle … Köyü, … , … , … , … Mevkileri’nin boşalan köy olan … … Köyü sınırları içerisinde yer alıp almadığının tereddüte mahal vermeyecek şekilde ortaya konularak, mezranın terör olayları nedeniyle tamamen boşaltılmış olması halinde, davacının mezrada bulunan taşınmazlarına ulaşamaması nedeniyle uğradığı zarar olup olmadığına ilişkin hususun gerekirse keşif yapılarak tespit edilmesi üzerine bir karar verilmesi gerekirken eksik ve hatalı inceleme ile davacının başvurusunu reddeden işlemde ve davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle,… 1. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:… K:…sayılı kararının BOZULMASINA, … den bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.