Danıştay Kararı 15. Daire 2016/942 E. 2016/797 K. 10.02.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/942 E.  ,  2016/797 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/942
Karar No : 2016/797

Davacı :
Davalı : Milli Eğitim Bakanlığı
Davanın Özeti : 05.12.2015 tarih ve 29553 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğininde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 11. maddesinin 8. fıkrasının, 23. maddesinin, 32. maddesinde yer alan “EK-3” ve “EK-4” ün ve 43. maddesinin iptali, 3. maddesinin 7. fıkrasının ise öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca dilekçenin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin Danıştay’da daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından, görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve 3. ve 5.maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise otuz gün içinde 3. ve 5.maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya ünvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği belirtilmiştir.
İptal davalarında iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.

Birçok konuda düzenleme içeren ve çok sayıda maddeden oluşan bir düzenleyici işlemin tümünün iptali, ancak yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık sebebiyle istenebilecek olup, yargı yerince, dava konusu düzenlemeyi yapan idarenin yetkili bulunması ve işlemde şekil yönünden hukuka aykırılık bulunmaması halinde, tek tek maddelerin incelenmesine geçileceğinden, incelenecek her maddeye veya düzenlemeye yönelik olarak menfaat ilgisinin ve hukuka aykırılık sebeplerinin gösterilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle bir düzenleyici işlemin tümüne yönelik yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık iddialarıyla birlikte düzenlemenin bir kısmının veya tamamının aynı anda dava konusu edilebilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak bu
durumda, yukarıda da açıklandığı üzere, dilekçede istemin açık, tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmiş olması, her bir madde veya kısım ile menfaat ilgisi kurulmak ve hukuka aykırılık sebeplerinin ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dilekçesinde, Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğinin, 05.12.2015 tarih ve 29553 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değişen 11. maddesinin 8. fıkrasının, 23. maddesinin, 32. maddesinde yer alan “EK-3” ve “EK-4” ün ve 43. maddesinin iptali, 3. maddesinin 7. fıkrasının iptalinin talep edildiği, aynı zamanda dava dilekçesinde; 14. maddenin 6. fıkrasından da bahsedildiği, 20.03.2015 tarih ve 310147210 sayılı makam olurunun da iptali gerektiği ifadesine yer verildiği, ayrıca 06.01.2016 tarih ve 162084 ayılı makam olurunun da iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, hangi Yönetmelik maddelerinin ve makam olurlarının yürütmesinin durdurulmasının veya iptalinin istendiğinin, hukuka aykırılık sebepleri ile birlikte açık, anlaşılır, tereddüde mahal bırakmayacak şekilde dava dilekçesinde gösterilmediği görülmektedir.
Bu haliyle, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanunun 15/1-d maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenmek ve noksanı tamamlanmak suretiyle, harç yatırılmaksızın yeniden dava açmakta serbest olmak üzere dava dilekçesinin reddine, aynı Kanunun 15/5. maddesi hükmüne göre yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde, davanın reddedileceğinin davacıya bildirilmesine, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.